14 Mayıs 2023 cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimini CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu kazanırsa ülkede neler olur? Cevabı belli bir soru bu: Kısaca 14 Mayıs 2023’te sekiz yıl önce gerçekleşen 15 Temmuz 2016 başarısız askeri darbe girişiminin rövanşını almak istiyorlar.  

NATO ve onun en büyük ortağı ABD’nin de içinde olduğu, FETÖ ihanet şebekesinin 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasının bir işgal girişimi olduğu açık. O günkü işgal girişimini, bu aziz millet önledi. 15 Temmuz'da bu millet 1960'ın ve 1980’nin rövanşını çıplak elleriyle tanklara, tüfeklere karşı gelerek almıştır ve çok önemli bir demokrasi mirası bırakmıştır. Bu nedenle 15 Temmuz unutulmaması ve unutturulmaması gereken bir gündür.  

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 14 Mayıs cumhurbaşkanı seçimini kazanırsa, 15 Temmuz’un rövanşını almaya çalışacak ve büyük bir devrim gerçekleştirmiş gibi bir hava yaratacaklardır. Kılıçdaroğlu seçilirse, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yönetimi bir politik örgüt tarafından, CHP tarafından mutlak anlamda ele geçirilmiş olacaktır. Önceki askeri darbelerden farklı olarak devletin vesayet altına alınmasından değil, devletin esaret altına alınmasından söz etmemiz gerekecektir. Bu düzende Batıcı olmayan ve örgüte boyun eğmeyecek hiç kimseye bu ülkede hayat hakkı tanımayacaktır. 83 milyonluk Türkiye gibi bir ülkenin, hiçbir esarete boyun eğmemiş milletimizin bu düzene razı olması mümkün değildir. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi, iç çatışma demektir; Türkiye, uzun sürecek iç karışıklıklar ve çatışmalar nedeniyle zayıflayacak ve muhtemelen ülke bütünlüğünü muhafaza edemeyecektir.

FETÖ'nün darbe girişimi sürecinde PKK ve DEAŞ Türkiye'ye yönelik eylem gerçekleştirmedi; söz konusu örgütler bu şekilde FETÖ'ye doğrudan destek verdi. Ne zaman ki darbe akamete uğratıldı, ondan sonra acımasız ve kalleşçe tuzaklar kurulmaya başlandı. Türkiye'de beklenen olmadığı için bu taşeron örgütler yeniden hareket geçtiler. Yeniden Türkiye'yi bir kıskaca alarak, badireye sürüklemek istediler.
Kılıçdaroğlu ve CHP’lilerin gözünde, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti olmak üzere, hükümet tarafından atanan bürokratlar ile hükümetle uyumlu çalışan kurum ve kuruşlar vatana ihanet halindedir. Kılıçdaroğlu hükümetinin Türkiye’yi nasıl karanlık bir tünele sokacağını anlamak için yapacakları atamalara bakmak yeterli olacaktır.

Kemal Kılçdaroğlu 14 Mayıs’ta seçilirse, döviz anında düşecektir. Bilerek ekonomiye nefes aldıracaklardır. İnsanlarda Kılıçdaroğlu geldi ekonomi yoluna girdi, döviz düştü algısı oluşturacaklardı. Halka evet kurtuluş buymuş dedirttireceklerdi. Ne var ki Türkiye’nin bütün yerli ve milli projeleri durdurulacaktır; tamamen dışa bağımlı bir ülkeyle karşılaşacağız.

Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilirse, 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin yapamadığını yapar; Türkiye'nin Doğu Anadolu bölgesiyle Suriye'nin kuzeyindeki PKK bölgesini birleştirir. 15 Temmuz gecesi olduğu gibi, 14 Mayıs gecesi de Suriye ve Irak sınırında PKK ve DEAŞ hazır bekliyor olacaktır. ABD’li generallerin biri gelip biri gidiyor, kuzey Suriye’de cirit atıyorlar. PKK/PYD terör örgütü eğitilip ağır silahlarla donatıldı; tank ve helikopter verildi. Sınırda hazır bekleyen teröristler, anında sınırı geçip doğu bölgelerinde özerklik ilan ederek Kürdistan’ı kurmayı deneyeceklerdir. ABD projesi olan Türkiye’nin güneyinde Akdeniz'e uzanan PKK'nın egemen olduğu bir terör devleti kurulmaya çalışılacaktır. Suriye’nin kuzeyindeki terör koridoru tamamlanır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları yapılmamış gibi olur. Güney illerimizde büyük karışıklıklar ve özerlik tarzı yapılar kurulacaktır. Doğu Akdeniz'de değil sondajla gaz aramak, muhtemelen Ege ve Akdeniz'de kara sularıyla ilgili sıkıntılar yaşayacağız. Özetle Sevr'in geçen yüzyılda yarım kalan kısımlarının gerçekleşmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalacağız. 

Kılıçdaroğlu seçimde başarılı olursa, Amerika'nın Suriye politikasının tamamlanmasına yardımcı olacaktır. Çünkü CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun eliyle Türkiye bir uydu devlete dönüştürülecektir.  

14 Mayıs’ta Kemal Kılçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilirse, Türkiye’nin içerisinde DEAŞ, PKK ve DHKP-C gibi terör örgütleri büyük şehirlerimizi kan gölüne çevirecektir. Kısacası Türkiye sınır bütünlüğünde ve toplumsal barışında ciddi bir riskle karşı karşıya kalacaktır. 

Son 20 yılda çok zor şartlarda elde edilen ekonomik ve demokratik reformlar yerle bir olacaktır. Türkiye çok uzun sürecek bir belirsizliğe atılmış olacaktır. 
Kılıçdaroğlu seçilirse, 15 Temmuz’da hayatını kaybedenlerin mezarda kemikleri sızlar, yaralananlar ve canı pahasına mücadele verenler hayal kırıklığına uğrar.. 

Kılıçdaroğlu, devlet kademelerindeki sivil asker bürokraside temizlik yapacak, TSK içindeki bütün vatansever askerleri tavsiye edecektir; cezaevlerine toplayıp bir şekilde kıyım yapacaktır. Silahlı kuvvetlerin tamamı, NATO’nun bir ileri karakolu gibi olup ABD’nin istekleri doğrultunda hizmet veren bir güç haline gelecektir. 

Uluslararası ilişkiler bakımından değerlendirilecek olunursa, Türkiye yavaş yavaş Mısır’ın düştüğü duruma düşürülecektir. Burada önemli olan bir konu var, Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilirse, bölgesel dengeler tamamen değişecektir; Türkiye yüzyıl geriye gider; Türkiye Yüzyılı kapısı kapanacaktır.. 

Kemal Kılçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilirse, sadece Türkiye tarihi değil, dünya tarihi değişir. Balkanlar, Ortadoğu, Türkistan (Orta Asaya ve Kafkasya) Türkiye’deki sözkonusu kriz nedeniyle ciddi bir istikrarsızlığa girer. 

Mustafa Yürekli Haber7