Mustafa Yürekli
Mustafa Yürekli
HABER7 YAZARI

Gazali’nin Medeniyet Grameri

GİRİŞ 24.09.2024 GÜNCELLEME 26.09.2024 YAZARLAR

İmam Gazali (1058-1111) ilim geleneğinde ve kültür hayatımızda yer edinmiş büyük bir İslam alimidir. Selçuklu veziri Nizamülmülk’ün daveti üzerine Bağdat’a gelip Nizamiye medresesinin yöneticiliğini yapmıştır..

“Huccetü’l-İslâm” (İslâm’ın Delili) olarak anılan büyük sûfî, kelâmcı, fakîh ve düşünür İmâm Gazzâlî’nin hayatının sonlarına doğru kaleme aldığı kapsamlı bir eser olan İhyâu Ulûmi’d-Dîn, başta tasavvuf ve ahlâk olmak üzere fıkıh, kelâm gibi ilimlere bilhassa amaçları bakımından yeni yaklaşımlar getiren önemli bir eserdir. İhyâu Ulûmi’d-Dîn, Anadolu’daki dini hayatın önemli kaynaklarındandır.

İhya’da bozulmuş bir toplumu ıslah etme, tekrar Kur'an ve Sünnet temelleri üzerine oturtma ve ona asıl İslami erdemlerini yeniden kazandırmaya çalışmıştır. Sezai Karakoç’a göre “İhya” bir diriliş programı, bir medeniyet inşa etme projesidir. Gerek ismi gerekse kısa önsözündeki açıklamalar, İmam Gazzâlî’nin İhyâü Ulûmid-Din adlı bu eseri İslâm ümmeti için bir ıslah projesi niteliğinde kaleme aldığını göstermekte, eski ve yeni ilim çevrelerinde de genellikle İḥyâʾın böyle bir iddia ile yazıldığı kabul edilmektedir.  Dolayısıyla İhya için rahatlıkla Gazali’nin medeniyet grameri diyebiliriz.

İHYÂ: MEDENİYET GRAMERİ

İmam Gazali, İhyâü Ulûmid-Din adlı eserinin önsözünde, âhiret yolunun öncüleri olması gereken âlimlerin şeytanın aldatmasına kapılmış şekilciler olduğundan yakınır; bunların ilim kavramını yozlaştırdıklarını, ilmi siyasetçilerin taleplerine uygun olarak verilen fetvalardan veya içeriksiz kelâmî tartışmalardan ya da vâizlerin sıradan insanları etkileyen tumturaklı konuşmalarından ibaret sayarak halkı yanılttıklarını söyler. Gerçek ilimlerin ve selef-i sâlihînin takip ettiği âhiret yolunun artık unutulduğunu görerek İḥyâʾü ʿulûmi’d-dîn adını verdiği kitabı yazmanın gerekli olduğu kanaatine vardığını belirtir. 

Mustafa Çağrıcı, TDV İslâm Ansiklopedisi’nin İhyâü Ulûmid-Din maddesinde (c.22; s. 10-13) şu bilgilere yer vermiştir: 

Dört ciltten oluşan eserin her cildinde “kitâb” başlığı altında on konu işlenmiştir. “Rub‘u’l-ibâdât” başlıklı ilk ciltte ilim, akaid, temizlik, namaz, zekât, oruç, hac, Kur’an tilâveti, zikir ve dua, virdler ve gecelerin ihyası konuları ele alınmıştır. Bu bölümün en önemli özelliği, ibadetlerin zâhirî usul ve erkânı hakkında bilgi verildikten sonra fıkıh kitaplarından farklı olarak bunların ihlâs, huşû gibi müellifin “kalbin amelleri” dediği mânevî şartlarıyla ahlâkî boyutları üzerinde de durulmasıdır. Bu niteliğiyle İḥyâʾ, İslâm kültür tarihinde ibadet psikolojisi bakımından özel bir yere sahiptir.

Yeme içme âdâbı, evlilik, ekonomik hayat, helâl ve haram, ülfet, kardeşlik, sohbet ve muaşeret âdâbı; uzlet, semâ ve vecd; emir bi’l-ma‘rûf nehiy ani’l-münker, maişet âdâbı ve Peygamber’in ahlâkına dair “Rub‘u’l-âdât” başlığını taşıyan II. ciltte Gazzâlî’nin İslâmî bir aile, devlet, toplum ve iktisat düzeninin teorik temelini ortaya koymaya çalıştığı ve bunu büyük ölçüde başardığı görülmektedir. Bu modelde asıl unsurun ailevî, içtimaî, iktisadî, siyasî vb. ilişkileriyle ilgili dinî ve ahlâkî bilgisi, bilinci, duyarlılığı ve sorumluluk duygusu gelişmiş fertler olduğu görülür. Bu gelişmenin sağlandığı fertlerin elindeki dünya hayatının kendisi güzel olacağı gibi bu hayat âhiret mutluluğunun da hazırlayıcısı olacaktır.

“Rub‘u’l-mühlikât” başlıklı III. ciltte insanın mânevî, ahlâkî yönü, nefsin terbiye edilmesi, yeme içme ve cinsel arzuların kontrol altına alınması, dilin âfetleri; gazap, kin ve haset; dünyanın anlamı ve önemi; cimrilik ve mal tutkusu; mevki tutkusu ve riya; kibir, kendini beğenmişlik ve kuruntu (gurur) konuları ele alınmıştır. Gazzâlî bu konuları işlerken ahlâk ve tasavvuf literatüründen geniş ölçüde yararlanmakla birlikte son derece dirayetli psikolojik ve pedagojik tahlilleriyle seleflerini aşmıştır. Gazzâlî, kendi deyimiyle bu ahlâkî hastalıkların psikolojik ve sosyal sebeplerini ve iyileştirme yollarını gösterirken her seviyedeki okuyucusunu bir iç gözleme yöneltmekte, onu kendi ruhunu tanımaya, ahlâkî şuurunu ve iradesini harekete geçirmeye sevketmektedir. Bu cildin “Ẕemmü’l-câh ve’r-riyâ” bölümünde insandaki mevki tutkusunun psikolojik temelleri incelenirken ortaya konan insan tasavvuru felsefî antropoloji bakımından önemlidir. Ayrıca bu cildin sonunda “Ẕemmü’l-ġurûr” başlığı altında, dönemin İslâm toplumuyla ilgili olarak gerçekçi ve yararlı bir dindarlık eleştirisi yapılmıştır.

“Rub‘u’l-münciyât” başlığını taşıyan son bölümde ise tövbe, sabır ve şükür, havf ve recâ, fakr ve zühd, tevhid ve tevekkül, muhabbet, şevk, üns ve rızâ; niyet, ihlâs ve sıdk; murakabe ve muhasebe, tefekkür, ölüm ve âhiret hayatı konuları incelenmiştir. Ancak bu başlıklar altında dar anlamda tasavvufî ve ahlâkî görüşler ortaya konmakla yetinilmemiş, konunun özelliğine göre ince fikrî ve felsefî tahliller de yapılmıştır. Meselâ tövbe, sabır ve şükür, tevhid ve tevekkül bölümlerinde yeri geldikçe irade ve özgürlük problemi üzerine ortaya konan görüşler müellifin felsefî, kelâmî ve tasavvufî birikimi yanında dehasının da bir ürünü sayılacak değerdedir.

İslâm filozofları, Grek felsefesinin bütün konularına ilgi duydukları ve bu alanda eserler verdikleri halde sanat felsefesini ihmal etmişler, ilk defa Gazzâlî İḥyâʾın IV. cildinde (s. 302-310, 435-448) sanat felsefesine dair parlak tahliller yapmış, güzellik ve âhenk kavramlarını inceleyerek buradan Allah’ın varlığını ispata gitmiştir.

Gazzâlî’nin en hacimli ve en önemli eseri olan İḥyâʾ hakkında, “İslâm’a dair bütün kitaplar kaybolup sadece İḥyâʾ kalsaydı diğerlerini aratmazdı” şeklinde yaygın bir kanaat bulunduğu ifade edilir (Keşfü’ẓ Zunûn, c.I, s.23).

Fahreddin er-Râzî’nin Kitâbü’n-Nefs ve’r-rûḥ ve şerḥu ḳuvâhümâ başlıklı eseri, Nasîrüddîn-i Tûsî’nin Aḫlâḳ-ı Nâṣırî’si, İbn Haldûn’un Muḳaddime’si, Şehâbeddin es-Sühreverdî’nin ʿAvârifü’l-maʿârif’i, Mehmed Birgivî’nin eṭ-Ṭarîḳatü’l-Muḥammediyye’si gibi tanınmış eserler dahil olmak üzere sonraki dönemlerde yazılmış pek çok kitapta İḥyâʾü ʿulûmi’d-dîn’in farklı ölçülerde etkisi olmuştur.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL