Uydu teknolojilerinin önemi ve TÜRKSAT uyduları
Günümüzün vaz geçilmezi uydular. Onlarsız bir şey yapmak neredeyse imkansız. Sağlık ,iletişim, navigasyon ,meteoroloji, her türlü ulaşım araçları ,denizcilik ,hava taşıtları ,atış kontrolleri, bilgi toplama ,savunma, bankacılık ve daha bir çok alanda bireysel veya kamusal alanda sürekli kullanıyoruz.
Günümüzde Teknoloji ve Bilgiyi üretemeyen, kullanmayan, birey, toplum ve ülkeler üretenlerin tahakkümü altında kalması ve çeşitli beka sorunlarını yaşaması kaçınılmaz hale gelecektir.
Bireysel olarak hepimizin sıklıkla kullandığı navigaston uygulamaları onlar olmaksızın bir yerden bir yere gitmek bile başlı başına sıkıntı. Artık kimse adres sormuyor alçak yörüngede dolaşan toplam çeşitli yörüngelerde 24 adet ABD’ye ait GPS global pozisyon sistem uyduları bize dünyanın her yerinde karşılıksız rehberlik yapıyor.
Günümüzde bu uydulara alternatif bazı ülkeler kendi GPS uydularını uzaya alçak yörüngeye konumlandırmaya başladı.
Uydu çeşitlerine amaçlarına görevlerine kısa kısa değinelim. Uydu teknolojilerinin tarih çok uzak değil 1957 yılında SSCB’nin uzaya yolladığı ilk uydu Sputnik 1 le başladı uydu işletmeciliği, uyduları kısaca sınıflandırırsak;
Günümüzde haberleşme Televizyon ,Radyo ve VSAT haberleşme ihtiyaçlarımızın büyük bir kısmı GEO Geostationary earth orbit yer sabit yörünge uyduları ile yapılmaktadır. Türksat kaskat uyduları, Eutelsat ve benzeri uydular da bunlardan bir kaçı.
Diğerleri ise; Low earth orbit LEO alçak yörünge, Medium earth orbit orta yüksek uydular ile HEO ve PEO uydularıdır.
Teknolojinin gelişmesi ile yoğun olarak her türlü iletişim, haberleşme internet ihtiyaçları bu uydu grubu ile yapılmaktadır.
Dünya eşzamanlı çalışan GEO uyduları ile nesneler, cihazlar, otokontrol sistemleri, her türlü sivil ve askeri haberleşme, GPS konum belirleme, Meteoroloji, İnternet, Finans Televizyon, , Endüstri 4.0 ve 5.0 uygulamaları, Otonom sistemler , Cihazların aralarında direkt haberleşmesi gibi yüzlerce alanda kesintisiz kullanılmaktadır.
Her alanda kullanılan uyduların güvenliği de önem arz etmektedir.
Art niyetli ülkeler ve grupların yapacakları uydu müdahalelerinde tablo gerçekten kabul edilemez boyuta ulaşacaktır. Neredeyse tüm askeri ve sivil nesneler hareket edemez hale gelecektir.
Özellikle sorunlu bir coğrafyada yer alan ülkemiz bu konuda diğer ülkelerden daha çok iletişim ve uydu güvenliği konusuna önem vermelidir.
Ateş, istila ve savaşların artık göklerden geleceğini söylemek kehanet olmaktan çıkmıştır.
Major güçler bu konuda henüz bilemediğimiz yeni ve etkili silah teknolojilerini kullanmaktan asla çekinmeyeceklerdir.
Ülkemizin de bu konuda hazırlıklı olması dileğimizdir.
Uyduları kullanarak yada engelleyerek sivil ve askeri tüm sistemleri bloke etmek RF elektronik sinyal karıştırması, interferans, yazılım ve donanımlara dolaylı yada indirekt müdahale artık günümüzde zor değildir.
ABD’nin bir eyaletinden, Ortadoğu yada Afganistan yada bir başka ülkeye binlerce kilometre öteden İHA ve SİHA’lara müdahale etmek , nokta operasyonlar düzenlemek artık kolay hale gelmiştir.
Bazı ülkelerin tekelinde olan çok sayıdaki Navigasyon uyduları ile yine çok sayıdaki Askeri uyduların her geçen gün atmosferde yer alması bu alandaki rekabet yarışının ciddi seviyeye ulaştığı Seta / Thingtech Trend analizinden de görebiliyoruz.
1957 yılında başlayan uzay uydu sistemleri hız kaybetmeden günümüzde de devam etmektedir.
Bu alanda kıyasıya yarışan ülkelerden ABD 159 adet , Rusya 74 adet ve Çin 68 adet ve az sayıda ise; Türkiye, Almanya , Fransa, İsrail , Kuzey Kore ve Japonya askeri uyduları ile ülkeler rakiplerini yakından takip etmektedir.
Birleşmiş milletler (UNOOSA) 2018 yılı itibarıyla tüm yörüngelerde Askeri ve sivil çalışmakta olan uydu sayısını 4.856 olduğu, bunlardan 360 adedinin askeri uydular olduğu tahmin edilmektedir.
Uzay yarışı ve uydular konusunda ABD savunma bakanlığının 22 milyar US dolarlık bir bütçeye sahip olması , bu yarışın ne kadar önemli ve stratejik olduğunu göstermektedir.
Ülkemizin de bu alanda yeni atılımlar yapması ülke güvenliği ile de yakından ilgili olacaktır. Artık üstünlük göklerden Teknolojik alana hızla evrilmiştir.
Türksat ve uyduları :
Türksat ilk uydusu 1A’yı, 1994 yılında kalkış sırasında kaybetmiş, ardından ayni yıl 1B 1996 da 1C uydusu hizmete girmiştir. 2008 de / 3A, 2014 te / 4A, 2015 te/ 4B, 2021de / 5A uydusu , 2021 de / 5 B ve 2024 te 6A , 2013 te 3USAT haberleşme uyduları ile hizmet vermeye başlamıştır.
Türksat’ın halen 31 , 42 ve 50 derece lokasyonlarında toplam 5 adet yakında 6 A ile toplam 6 adet yüksek güçlü ve uzun ömürlü uyduları ile ,Avrupa kıtası ,Kuzey Afrika ,Sahra altı, Ortadoğu, Arap yarımadası, Mena ve Çin’inin büyük bir kısmı da dahil olmak üzere kesintisiz yayınlarını sürdürmektedir.
Yukarıda sayılan bölgeler dünya nüfusunun büyük bölümünün yaşadığı ülkeler olmakla birlikte dünya enerji kaynaklarının neredeyse tamamına yakını bu bölgelerden çıkarılmaktadır . Bu nedenle bu bölgelerle her türlü iletişimin sürekliliği ülkemiz için önemli olduğu bilinmelidir.
GEO , yer sabit yörünge Uyduları ilk zamanlarda askeri amaçlarla kullanılırken 1990 yılından itibaren broadband TV ve Radyo yayınları için kullanılmaya başlandı. Uydulardan önce TV ve Radyo yayınları vericilere erişimini karasal linklerle yaparken uydu kullanımının ve uydu teknolojilerinin artması ve çok sayıdaki lokasyonlara uyduların işletmeye alınmasıyla çok amaçlı olarak uydu kullanımı armaya başlamıştır.
kısaca askeri amaçlar, Televizyon ve Radyo iletimi, internet iletimi, meteoroloji gibi birçok alanda uydu kullanımları giderek artmıştır.
Ancak 2000 yılından itibaren internet kullanımı ve ulusal ve uluslararası karasal iletim hatlarının çoğalması ile uydu erişiminin kullanımı azalmaya başlamıştır.
Uydu üretim maliyetleri ve uydu kullanım ömürlerinin sınırlı oluşu ve nihayet transponder kira bedellerinin yüksekliği nedeniyle uydu kullanımı ilk sıradaki tercih olmaktan her geçen gün uzaklaşmaktadır.
Broadband TV ve Radyo yayıcılığının da hızla internete evrilmesi ve yoğun olarak karasal fiber hatların kullanılması nedeniyle uydu kullanım tercihinin değişmesinde önemli rol oynamıştır. Yıllar önce özellikle Analog TV ve Radyo yayınları için yüksek uydu kapasitesi gerekirken, günümüzde dijital yayıncılığın sağladığı teknik imkanlarla daha az uydu kapasiteden çok sayıda ve yüksek çözünürlüklü yayınların hem uydudan hem de fiber hatlardan yapılmasına imkan tanımaktadır. Özetle TV ve Radyo yayınları yüksek kalitede ve daha ekonomik olarak internet karasal hatlarla son kullanıcıya( izleyici ve Dinleyiciye ) iletmek mümkün hale gelmiştir.
Yakın gelecekte internet erişiminin daha ekonomik ve erişilebilir olmasıyla ve daha önemlisi yayınların İnteraktif hale dönüşmesiyle tek yönlü uydu iletimine gerek kalmayacağı söylenebilir.
Peki uydulara ihtiyaç kalmayacak mı ? Elbette uyduların stratejik önemi asla azalmayacak hatta artarak devam edeceğini söylemek doğru olacaktır. En büyük faydası geniş coğrafyalara kesintisiz erişebilmeleri, transponder yani yüksek frekanslı vericilerini ‘yönlendirebilmesi’ ( spot beam) onları özellikle savunma ve güvenlik konularında vaz geçilemez hale getirmektedir.
İnternet erişiminin uydular üzerinden yapılması ise gelecekte GPS kullanımında olduğu gibi uydular üzerinden yapılması mümkün olabilecek, bu konu yüzlerce alçak yörünge Star link uyduları bir başlangıç olarak çalışmaya başlamıştır.
Mobil iletişim cihazlarının Star link uydularına erişiminin teknik uygunluğunun sağlanmasıyla bu alanda uydularda vaz geçilmez olacaktır. Kısaca uydu kullanımları farklı içeriklerin transferinde önemli rol oynayacağını şimdiden söylemeliyiz.
Türksat ve Türksat uyduları ve diğer önemli katma değerli servisleriyle ( Kablo TV -E-Devlet vd ) özetle ülkemiz için stratejik önemi çok yüksek olduğunu söylemeliyiz. Mevcut ve kullanımdaki uydu sayılarımızın en azından kaskat olarak arttırmak diğer uydu operatörlerinin kullanımındaki gibi hedefimiz olmalıdır.
Artık konvansiyonel savaşlar , karadan gök yüzüne ve atmosfer dışına ve hatta uydu yörüngelerine 35 bin km ötelere kadar ulaşmıştır. Bu alanlarda var olmak ülke güvenliğini yakından ilgilendirmektedir.
Muzaffer Şafak / Haber7
-
İbrahim USLU 1 gün önce Şikayet Et"Artık konvansiyonel savaşlar , karadan gök yüzüne ve atmosfer dışına ve hatta uydu yörüngelerine 35 bin km ötelere kadar ulaşmıştır. Bu alanlarda var olmak ülke güvenliğini yakından ilgilendirmektedir."Beğen Toplam 2 beğeni
-
Gülay Yeniyurt 2 gün önce Şikayet EtMuzaffer bey global anlamda son derece kıymetli bir risk analizi ve bilgilendirme olmuş, kaleminize sağlık.Beğen Toplam 3 beğeni