* * *

Önceki gün Şırnak’ın Beytüşşebap İlçesi’nin Cevizağacı Köyü’nde yapılan bir düğün medyada geniş yer buldu. Hatırlayacaksınız, hani altı gün boyunca silahların susmadığı, BKC, M-16 ve kalaşnikof tarzı silahların boy gösterdiği...

* * *

Güzel bir günde kutlama yapmak isteyen insanlar mutluluklarını ifade etmek için etrafı savaş alanına çevirdiler. Zannettiler ki ne kadar çok kurşun o kadar çok güç. Ne kadar çok mermi gürültüsü o kadar “büyük düğün”. Üstelik bu düğünü “renklendiren” bizzat devlet eliyle koruculara verilen silahlardı. Yani etrafı İran-Irak Savaşı görüntüsüne büründüren silahların kaynağı devletti.

Peki bu resmin sorumlusu kim? O köyün insanları mı? Silahı ve zarar vermeyi yücelten kültür salt alt kültür olarak canlı kalabilir mi? Üst kültürde beslenme olmayan bir vahşet töreleşebilir mi?

* * *

Bu soruların cevabı için kısa süre öncesine, yine bir düğüne gidelim. Yer: Batman. Yine ellerde silah, arka planda sinmiş bir gelin. Ve o karenin tam ortasında Erkan Mumcu. Etrafın savaş alanına dönmesine aldırış etmeden halay çekiyor.

* * *

Bu düğünün fotoğrafları gazetelerde yer aldığında Mumcu çıkmış ve “silah atmak geleneğin bir parçasıdır” diyerek vandallığı onayladığını açıklamıştı Türkiye’ye. Başka bir deyişle magandalık gelenektir, dolayısıyla makbuldür demişti.

* * *

Mumcu doğru söylemişti. Ülkede gelenek böyle. Sevincini de, üzüntünü de göstermek için sık etrafa iki tane!

* * *

Futbolda kazanınca da sık, çocuğu askere yollayınca da sık, kızını gelin ederken de sık!

Öyle karmaşık duygular öyle net ifade ediliyor ki bu topraklarda. Heyecan, sevinç, coşku ya da üzüntü, isyan ya da yasa karşı bam bam bam!

* * *

Bıyıklı ve küfürlüdür demiştik ya bu topraklar... İşte o bıyık ve küfür kendini yalnızca en yüksek tonda ifade edebiliyor maalesef. Ya avaz avaz bağırıyor, ya etrafa kurşun yağdırıyor. Üstelik bunu “bıyığı ve küfrünü kamufle edenler” de yapıyor. Hatta onlar steril imajlarından güç alarak daha da rahat daha da uluorta yapıyorlar.

* * *

Beytüşşebap’taki düğün sıradan bir “Güneydoğu düğünü” olarak geçiştirilemez. O düğün bu ülkenin ve içinde bulunduğu coğrafyanın vıcık vıcık oryantalliğini, barbarlığını ve medeniyetten uzaklığını gösteriyor. Ha Şırnak’ta atılan coşku kurşunu, ha Ankara’da havalarda uçuşan siyaset dalaşları. Bu topraklar korkunç derecede magandalık kokuyor!