30-07-2008: Türkiye açık
50 derece sıcakta, bir tepede oturuyorduk haberi aldığımızda. Silopi’deydik. Küçük bir kız çocuğu yaklaştı yanıma. İsmini sordum, dedesi Kürtçe’ye çevirdi sorumu. Kız bana döndü ve ‘Keder’ dedi. İsmi Keder olan, 4 yaşında bir kız çocuğu... O çocuk jandarmanın yok ettiği 22 yaşındaki bir gencin yeğeniydi...
İşte böyle bir hüznün içindeydim Anayasa Mahkemesi, kararını açıkladığında. Karşımda 2001’de jandarma komutanlığına giren ve bir daha hiç çıkmayan HADEP’lilerin aileleri. Kulaklarımda hep ölüm, hep vahşet, hep dışlama hikayeleri.
Ama haber geldiğinde bir şey oldu. O karanlık yüzler parladı. Belki devlete olan umutları pekişti, belki de DTP’nin de kapatılmama şansı arttı, diye düşündüler. Sonuçta onlar için de bir milat başladı çarşamba günü.
İster Silopi, ister Kayseri, ister İstanbul... Bu ülkedeki tüm kentler Anayasa Mahkemesi’nin kararını ‘hayat öpücüğü’ olarak adlandırmalı. Onunla damarlarına yeniden kan geldiğini bilmeli. Ve şunu kabul etmeli: Bu topraklarda eğer samimi olarak istenirse yepyeni bir dönem başlayabilir.
AKP’nin kapatılmaması ama önemli bir ihtar alması biz demokrasi ve şeffaflıktan yana ümidimizi kaybetmekte olanların yeniden kendini bu topraklara ait hissetmemizi sağladı. Bunca karanlıkların ardından aydınlığa çıkacağımızın ilk işareti bu. Artık bu ülke seçilmişlerin üzerine keyfi çizikler atılabilen bir ülke değil.
BİR ŞEYLER DEĞİŞİYOR.
Ancak mahkemenin kararı ile doğan ‘pembe’ hava, ipleri gevşetmek anlamına da gelmemeli. Kabul etmek gerekir ki sürecin yine ve tek baş kahramanı AKP. Mağdur edilip de sonunda alkışları toplayan yine o oldu. İşte bu hava, partinin 22 Temmuz’da ertesi sergilediği ‘homojen kitleye demokrasi’ anlayışını pekiştirme tehlikesi barındırıyor. Oysa tam da bu, başa dönmemiz demek.
Bu yüzden gönlü ‘çağdaş kadınlardan pembe saçlı gençlere, türbanlısından travestisine, Kürt’ünden Yezidi’sine, herkese, sonuna kadar var olma hakkı’ndan yana olanlar, karanlıklardan çıkma coşkusuna kendisini kaptırmamalı. AKP’ye, aldığı ihtarı ve bu ihtarın nedenlerini hatırlatmalı. Bunun için de Ergenekon soruşturmasında sonuna kadar gidilmesini istemeli.
Türkiye gündemindeki tıkanıklıkların birini atlattı. Bir damara kan geliyor artık. Şimdi sıra tüm gücüyle diğer tıkanıklıkların üzerine gitmekte. Bu da komplo teorileri ve duygusal tepkilerin ötesine geçmeyi gerektiriyor.
Ergenekon soruşturmasının boyutlarını ve vahametini anlamak için Güneydoğu’yu dinlemek şart. Zira faili meçhuller, keyfi uygulamalar ve gücünü rütbeden alan bir zihniyetin bu coğrafyaya açtığı yaralar tam olarak temizlenemezse bile Ergenekon süreci şeffaf ve doğru işletilebilirse en azından vicdanları rahatlatabilir.
Silopi ve Mardin’de dinlediklerime göre bu süreç Güneydoğu’da düşen AKP desteğini yeniden çıkarmış. Kendilerini ‘itilen vatandaş’ olarak gören bölge halkı Başbakan’ın son dönemdeki Kürt politikalarını eleştirseler de ‘Desteğimiz onunla, yeter ki burada yaşananlar aydınlansın’ diyerek soruşturmaya işaret ediyor.
Bu ülkeyi bir vücut olarak düşünürsek o vücudun kalbi ve beyni bazı organlarına çok kötülükler etmiş yıllar boyu. Öyle ki; o organlara giden damarlar tıkanmış zamanla. İşte şimdi bir fırsat var. O damarları temizleme fırsatı.
Mardin’den Silopi’ye giderken şoförümüz bir yanda Ciwan Haco dinliyor, bir yandan anlatıyor: “Kızıltepe’de Atilla Binbaşı vardı” diyor. “Zengin evlerine örgüt ile ilgili belgeler koydurur, o evin sahiplerini tutuklatırdı. Sonra onları salıvermek için aileden ya da yakın çevreden para isterdi.” Sonra da yola bakıyor bir süre ve ekliyor: “Ergenekon’u uzaklarda aramasınlar. O burada, Kızıltepe’de, Viranşehir’de.”
AKP kendisine verilen ikinci şansla Mardinli şoföre kulak vereceğini temin etmeli. Bu ülke birbirine hiç benzemeyen ama kendini bu topraklara ait hisseden milyonlarca insanın ülkesi. Geç de olsa iktidarın hatırlaması gereken bu!
Nagehan Alçı - Akşam
-
serdar taş 17 yıl önce Şikayet Ethayat öpücüğü. siz akpyi kapatmamanın memleketi kurtardığını sanırken borç 520 milyar dolara dayandı.uyuyanlar sorun kürt sorunu değil petrol bölgesi paylaşımı ve israilin rahatı için kukla kürt devleti sorunudur.bu arada akp kapanmadı ama bu borç bu hızla büyürse ülke yakında kapanacak.uyumaya devam doğalgaza gene zam %17 yarasın.ardından tekrar ekeltirğe.yandaş medyaya.uyuyun uyuyun.Beğen
-
Metin Yazar 17 yıl önce Şikayet Et. Bu yapıldığı söylenen olayları bahane ederek devleti parçalamak,doğuda bağımsız bir Kürt devleti kurmak isteyenlere de dikkat edelim.Çünkü PKK'da bu yönde propoganda yaparak taban kazanmak istiyor.Örgüt sempatizanı haline gelenler çok kısa bir süre içinde Kürt ırkçısı olup çıkıyorlar.Gerçek adaletin ve demokrasinin olmadığı yerler mikropların üremesi için uygun bataklıklar haline gelir.Beğen
-
Metin Yazar 17 yıl önce Şikayet EtYazık. Sanki birileri Kürtleri dağa çıkarmak için ellerinden geleni yapmışlar.Bu mu vatan sevgisi.Her ne olursa olsun dağa çıkmalarını asla onaylamıyorum.Devlete ve onun görevlilerine silah doğrultmalarını,köyler basmalarını şiddetle kınıyorum.Bunun adı terörizmdir.PKK'da en kanlı ve vahşi terör örgütüdür.Ama onları kim oraya çıkardı.Kim Kürt gençlerini birilerinin piyonu ve kurbanı haline getirdi.PKK'yı komunist-dinsiz-ırkçı olarak gören ve desteklemeyen Kürtler bile bu tip olayların yaşandığını söylüyor.Beğen
-
MEHMET TÜRKMEN 17 yıl önce Şikayet Ettürk kürt zaza azeri kazak kırgız özbek tatar çerkez. bende kürdüm türkiye için ölürüm.dtp aldığı komik oyla kürtleri temsil edemez.güneydoğuda gönüllü ordu görev yapmalıdır.biz hazırız.bıji türkiye......Beğen
-
mustafa mete kılıç 17 yıl önce Şikayet Etkürt kardeşlerimize. orada masum vatandaşların maruz kaldıkları muameleyi yaptığı iddia edilen askerler ve dağdaki teröristler... evet hiç farkları yok hepsi zalim. hepsinin arkasında aynı pis eller var. bunlara karşı yine hep beraber türk-kürt elele direnmemiz lazım.birbirimize düşman olmamıza gerek yok.Beğen