Ortadoğu’yu kim kurtaracak?
Bunun için de diğerlerine çaktırmadığını zannederek seyirciye el sallıyor. Suriye’nin başkenti Şam’da düzenlenen zirveden ortaya çıkan tablo aynen bu.
Zirvenin fotoğrafını biliyorsunuz. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, başkent Şam’da Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife el Tani’yi ağırlıyor. Konu tabii ki Ortadoğu’da çözüm. Yanına bir de günceli yakalamak için Kafkasya krizini eklemişler. Ortaya şık mı şık bir ‘girişim hamlesi’ çıkmış.
Şimdi fotoğrafı zoomlayıp bu zirvenin katılımcılarına yakından bakalım:
Dördünün de keyfine diyecek yok. Çünkü dördü de kendi cephesinden bakıyor olaya. Hepsi kendini ‘arabulucu büyük aktör’ ilan etmiş. İyi de bir filmde her oyuncuya başrol verilmez, diyorsunuz, biliyorum. Bunu onlar da biliyorlar ama her birinin ülkesindeki seyirciler farklı. Dolayısıyla aynı filmi farklı seyircilere farklı başrol oyuncularıyla sunmaya çalışıyorlar.
Beşar Esad’dan başlayalım... Çok mutlu görünüyor Suriyeli lider. Nasıl olmasın, Lübnan Başbakanı Refik Hariri öldürüldüğünden beri Suriye’ye ayak basan ilk Batılı lider Sarkozy. Suriye 2005’teki Hariri suikastından sorumlu tutulmuş, Batı’dan izole edilmişti. Bu ziyaretle Batı’nın Suriye’ye yaklaştığını varsayıyor Esad. Kendini Ortadoğu’nun kurtarıcısı zannediyor. Oysa Lübnan zirveye ve katılımcılarına ateş püskürüyor. Fransa ve Türkiye’nin Ortadoğu’da çözüm için Suriye’de buluşmasını Hariri suikastının affı olarak algılıyor.
Nicholas Sarkozy de başarı gülücükleri atıyor etrafa. AB Dönem Başkanı sıfatıyla geldiği Suriye’de hem Avrupa’nın etkinliğini göstermeye hem de ABD müttefiki olduğunu bir kez daha hatırlatmaya çalışıyor. Buna başarıyor da. Son bir kaç gündür ABD’nin tüm saygın gazeteleri bu zirveyi yazıyorlar. Ve zirveden adeta Sarkozy’nin zirvesi olarak bahsediyorlar. Bu yüzden asıl kazanan o.
Gelelim Tayyip Erdoğan’a... AKP Hükümeti takip ettiğimiz kadarıyla bir süredir arabulucu rolüne soyundu. Suriye ve İsrail arasında iletişim sağlamaya çalışıyor, Kafkasya’da ‘Kafkas Paktı’ adı altında ismi olan ama cismi olmayan bir girişim başlatıyor vs. Şam’daki zirve de bu açıdan bakıldığında çok önemli. Ama bu çabaların dünyadaki yansımaları maalesef pek de bizim buradan gördüğümüz gibi değil. ABD Gazeteleri ‘Sarkozy ve birkaç ABD müttefiki ülke lideri Şam’da’ diye duyuruyor zirveyi (Bkz. Washington Post, 04-09-2008, Assad to host Sarkozy, Turkey, Qatar leaders). Başlıktan da görüldüğü gib Sarkozy’nin ismi var, bizim ve Katar’ın ise cismi.
Katar mayıs ayında Lübnan’daki taraflar arasında barış anlaşmasıyla sonuçlanan zirveye ev sahipliği yapmıştı. Ayrıca sadık bir ABD müttefiki. Bu yüzden Emir Şeyh Hamad bin Halife el Tani’ın da ‘Ortadoğu’nu kurtarıcısı’ rolünü reddetmeyeceğini biliyoruz.
Kısacası herkes kendi telinden çalıyor. Kendi kamuoyuna ‘I am the one’ (ben O’yum) mesajı veriyor. Alan memnun satan memnun. Memnun olmayan bir tek Ortadoğu halkları. Onların cephesinde değişen hiçbir şey yok çünkü. Liderler hep kendilerini kurtarıyor. Onlara bir türlü sıra gelmiyor.
NAGEHAN ALÇI - AKŞAM
-
Cakir Cakar 17 yıl önce Şikayet EtSarkozy neden 'asıl kazanan' olsun ki?. Bütün yazı saçma, diplomasi denen icatın ne olduğunu anlamamış, cahilliğini de saklamadan 'netice neee?' diye ortaya atılan küçük ve gıcık bir kızın sormasını hatırlatıyor bana. Yok, Nagehan kızımıza aptal ve bilgisiz demek istemiyorum. O biliyor butür toplantıların somut sonuçlardan çok sembolik değerinin bol olduğunu. Protokol protokol diye haykıran Atatürkün mezarını adeta bir tapınağa çeviren elbette 'sembolik' nedir iyi bilir. Ama kızımızın burda asıl amacı bekçi dövmek olduğuna göre sorun yok... :))Beğen
-
yusuf demirci 17 yıl önce Şikayet EtAhir zaman. Hz.mehdi den başkası kurtaramaz,çünkü bu onun görevi başkasının değil siyasiler sadece zemin hazırlıyorlar.Beğen
-
SELAHADDİN EYYÜB 17 yıl önce Şikayet Etİtiraf edeyim:Yazıyı okumaya vaktim yok ama;başlıktan hareketle şuna inanıyorum:. Bugünler Ortadoğunun iyi günleri.Çok daha kötü günler olacağı kesin! O bölgeyi kurtaracak olan da Mehdi(a.s)'dan başkası değil!Beğen