Nagehan Alçı
Nagehan Alçı
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

AKP bunu neden göze alıyor?

GİRİŞ 10.01.2009 GÜNCELLEME 10.01.2009 YAZARLAR

Afganistan ile ilgili bir film izlemiştim. Filmde bir yardım kuruluşu dağ başına takma bacak pazarı kuruyordu. İhtiyacı olan gidip oradan bacak alıyordu. Pazarın önünde uzun kuyruklar vardı. Bir çocuk gelmiş ve hemşireye şöyle demişti: 'Benim bacaklarım var ama uzun bir yolculuğa çıkacağım. Yolda mayına basabilirim, bu yüzden takma bacağa ihtiyacım var. Bir tane de bana verir misiniz?' Hemşire sakin bir şekilde çocuğa bakmış ve 'Maalesef bacağı olana bacak vermek kurallara aykırı' demişti.
***
Film insanların kabullenme yetilerine gönderme yapıyordu. Bu, toplumları anlamak için önemli bir kavram: 'Kabullenme yetisi'. Acaba her toplumda bu yeti aynı mıdır? Koşullara göre mi değişiklik gösterir, yoksa içsel (intrinsic) olarak farklı özellikler mi taşır? Sanırım Ergenekon kapsamında yaşananların toplum üzerindeki etkisini anlamak için bu kavram üzerinde düşünmek gerek.
***
'Kabullenme' birkaç aşamadan sonra ulaşılan bir durum. İlk aşama şaşkınlık, ikinci aşama korku, (üçüncü aşama itiraz)  ve son aşama kabullenme. Bugün Ergenekon'un Türkiye'de yarattığı dalga henüz ilk iki aşamayı doğuruyor toplumda: şaşkınlık ve korku. Üçüncü aşama her durumda yaşanmıyor, kendine güveni olan toplumlar itiraz etme yetisi gösterebiliyor ancak itirazdan sonuç alamazlarsa yeni durumu kabulleniyorlar. Türkiye'de korkuyu itiraz da takip edebilir, doğrudan kabullenme de. Henüz bilmiyoruz.
***
Ancak bildiğimiz bir şey var: Yaratılan hava sayesinde toplum 'şaşkınlık' aşamasını tamamlamak üzere. 'Korku' aşamasına ulaştığı söylenebilir. Korku da  birçok faktörü etkileyebilecek, güç dengelerini değiştirebilecek bir kavram. Bu nedenle yaşananların ne tür bir korku yarattığını ve bunun siyaset yapıcılılarla bağlantısını incelememiz şart.
***
Bunu incelemek için yaratılan korkunun adını koymak lazım. Ben, bu korkunun Fransız filozof Tocqueville'in tarif ettiği 'çoğunluk diktası' düşüncesinden yola çıktığını düşünüyorum. 'Çoğunluk diktası' geleneksel bir otorite eksikliği ve demokratik kurum boşluğunun olduğu durumlarda çoğunluğun tiranlaşmasına işaret ediyor. Toplumun belli kesimleri zannediyor ki AKP oy aldığı çevrelerle bir bütün olarak hareket ediyor ve diğer çevreler üzerinde dikta kuruyor. (Yöneten ve yönetilen arasında ayırım yapmama durumu).
***
Ancak aslında Ergenekon soruşturmasının yarattığı etki ile ortaya çıkan korku, çoğunluğun gücünün yarattığı korku değil. Liberal filozof Montesquieu'nün bahsettiği korku. Montesquie, korkuyu despotların politik silahı olarak tanımlıyor. Şu anda Türkiye'de bazı kesimler yaşananları  iktidarın korku yaratmak için kullandığı bir araç olarak görüyor. 
HHH
Toplumun önemli bir bölümü Ergenekon'un yargısal bir süreç değil, siyasi bir süreç olduğunu düşünüyor. Bunu da iktidarın 'tiranlaşması'na bağlıyor. Bu tespitin doğru ya da yanlış olması değil mesele. Mesele, toplumun algısının doğru okunması. Yargısal olarak sunulan bir süreçte yargı görünmez olmuş durumda. Taraflar siyaset üzerinden bir savaş yürütüyorlar. Yalnızca bu bile sürecin doğru işletilmediğini gösteriyor.
***
Yaratılan korku yok sayılarak yok olmaz. Bunu iktidarın hesaplamaması imkansız. Hesaplıyorsa, korkunun seçim sürecine etkisini de hesaplıyor olması gerek. Önümüz yerel seçim olduğuna göre AKP'nin göz göre göre belli kesimleri  kaybetme tehlikesini göze alması mantıklı değil. Burada daha hesaplı bir işleyiş var.
Sorulması gereken şu:
AKP kendi hakkında yaratılan imajı neden göze alıyor?

Egemen Bağış
Ali Babacan'ın hem Dışişleri Bakanlığı hem de AB Başmüzakereciliği şapkalarını aynı anda takamadığı uzun zamandır ortadaydı. Ancak hükümet, AB politikalarını bir kenara bıraktığı için bu görmezden geliniyordu sanırım. Nihayet dün iyi haber geldi. Egemen Bağış'ın Başmüzakerecilik görevine getirilmesi  önemli bir gelişme. Belki böylelikle kaybolan AB heyecanı yeniden yakalanır. AKP hükümeti unuttuğu Brüksel yolunu tekrar hatırlar...

Nagehan Alçı - Akşam

nagehan@nagehanalci.com

YORUMLAR 13 TÜMÜ
  • cafer Barış 16 yıl önce Şikayet Et
    Vay Be. Yıllarca O kadar insanın yok edilmesin kimlere yüklediler değil mi ? Görüyoruzda gerçekler ortaya dökülünce efelenenlerin gıkkı çıkmıyor. Yuuuuuuh olsun bu milletin sırtından geçinip zıkkımlanalar yuuuuh olsun ensemizde boza pişiren kelli felliler.Hiç birşeyden korkmuyoruz. Operasyonları halk olarak köküne kadar destekliyoruz.karnımızdaki pislik temizleniyor dur umarım.
    Cevapla
  • Bildiğim KADARIYLA 16 yıl önce Şikayet Et
    Gördüğünüz Toplum Değil, Kendi Gölgeleriniz. Siz aynalı köşklerde yaşayanyar! Toplum deyip durmayın. Yönünüzü döndüğünüz, her yönde gördüğünüz toplum değil; kendi aksiniz (aynadaki yansımanız)dir. Bak ben hemen aynanın arkasındayım ve toplumun bir ferdiyim.Duy sesimi! Hiç korkmuyoruuuum!!! Üzülmüyoruuum!!! Son derece cesur ve Sevinçliyim. Sesimi uysalar Bu işi takip edenlere ve yürütenlere de çok diyeceklerim var. Diyeceklerimi ve belki daha fazlasını bilebileceklerini düşündükçe de sevincim daha da artıyor.
    Cevapla
  • Osman Kurt 16 yıl önce Şikayet Et
    Korkmuyorum!!!!!!!. Bilakis sevincten aglayacak gibiyim.... Cunku yargi artik kendinden emin, cetenin, ulkenin gelecegini sirf sahsi ve siyasi cikarlari ugruna feda edenlerin, hukuk'u kedine gore hukuk sayanlarin artik hesabi sorulabildigi icin... ve de artik siyasal iktidara(halkin iradesine) kimsenin santaj yapamayacagi gerceginin yavas yavas kabul edildigi icin, cok sevincliyim....
    Cevapla
  • Ekrem Erol 16 yıl önce Şikayet Et
    Nereden çıkarıyorsunuz?. "Toplumun önemli bir bölümü Ergenekon'un yargısal bir süreç değil, siyasi bir süreç olduğunu düşünüyor" yazar bunu nereden çıkarıyor? Elinde toplumun düşüncesini ölçen bir cihaz mı var? AKP kendi hakkında yaratılan imajı neden göze alıyor o zaman? Sorunun cevabını da bir zahmet veriver o zaman! Demek ki; göze alınması gereken birşeyler var ortada!
    Cevapla
  • kaan can 16 yıl önce Şikayet Et
    korku dagları ama m,letin korkusu yok miletten korkanların korkusu cookkk. evet asıl korku miletten korkanlarda milletin gercek anlamda bu surec sonunda iktidara gelecegini goruyorlar artık manipule edilemeyecek sag sol alevi sunni laik anti laik kurd turk tezgahlarına getirlemiyecek artık bu mileti birbirine kırdıranlara fırsat verilmiyecek bunlar ortaya cıkıyor ve artıkve korkuyorlar dun bu tezgahları yapanlar sıranın kendilerine gelmesinden ama hala camur atıyorlar ya tutarsa diye ama nafile ugraslar kervan coktan yola koyuldu ve agır aksakda olsa hedefine ulasacak
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle