Nagehan Alçı
Nagehan Alçı
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Türk'üm, doğruyum, aynıyım!

GİRİŞ 11.03.2009 GÜNCELLEME 11.03.2009 YAZARLAR

Ben şanslı bir çocuktum. İstanbul (Erkek) Lisesi'nde okudum. Bizim okul eleştirel düşünceye meyilli ve oldukça açık fikirliydi. Ancak nasıl olursa olsun Türkiye topraklarında bulunuyordu. Her ne kadar birçok öğrenciye göre avantajlı olsak da bu ülkenin 'dış görünüş saplantılı dikta bakış'ından biz de kurtulamadık.

***

Her pazartesi sıraya girilir, kıyafet kontrolünün ardından içeri geçilirdi. Kızların etek boyları ve saçları-başları, erkeklerin de saç ve sakal tıraşları kontrol edilirdi. Okulun içinde öğretmenlerle kovalamaca oynardık. Teneffüslerde saçları açar, kapıya nöbetçi dikerdik. Ufukta bir 'görevli' belirince de toplardık. Yasaklar yüzünden 'açık saçlı ve küpeli' dolaşmayı yaşamın en cazip unsuru sanırdık.

***

Şimdi nostalji yapmamın nedeni pazartesi gününden beri tartışılan bir haber. Habere göre İzmir'de bir lise öğrencisi kız, saçları sarı olduğu için üç okul değiştirmek zorunda kalmış. Okul yönetimleri kızın saçlarını boyalı zannetmiş. Halbuki kız doğal sarışınmış.

***

Buradaki alt metin şu: Saçlarını sarıya boyatan öğrenciye mahalle baskısı uygulanıyor. Çünkü sarı saç 'hafifliği' çağrıştırıyor. Türkiye gittikçe öyle muhafazakarlaşıyor ki bireysel özgürlüklerimiz kısıtlanıyor.

***

Bu saptamalar yapılırken sanki tüm bunlar şimdi, AKP Hükümeti'nin hazırladığı ortam nedeniyle gerçekleşiyor, mesajı veriliyor.

***

Garip bir şekilde bu ülkenin tüm çarpıklıkları 'İslami muhafazakarlığa' bağlanır hale geldi. Böyle bir dalga popülerleşiyor olabilir ancak Türkiye'de muhafazakarlık sadece bundan ibaret değil ki! Yıllarca 'Atatürkçülük' zırhına sığınılarak uygulanan tutucu baskılara ne demeli? Tek tipleştirme adı altında öğrenci ve öğretmenleri 'cinsiyetsizleştirme' politikalarını nasıl yorumlamalı? Bunlar bir anda, bu hükümet nedeniyle mi ortaya çıktı?

***

Eğitim sistemindeki 'dış görünüş şartları' kural koyucuların 'Türkiye'de toplumun ancak sıkı bir denetim altında adam olacağı' mantığıyla hareket ettiğinin bir göstergesi. Bu şartların içinde neler yok ki?

***

'Öğrencilikle bağdaşmayan giyime yer verilemez' cümlesi ne demektir örneğin? Öğrencilikle bağdaşan ve bağdaşmayan nedir? Herhangi bir şekilde cinsiyeti çağrıştırmak neden mesela Almanya'da öğrencilikle bağdaşmaktadır da Türkiye'de bağdaşmamaktadır? Neden ABD'de kadın öğretmenler rahat ettikleri bir kot pantolonla ders verebilirken, Türkiye'de diz altında ve içinde zor yürüdükleri bir eteğe ya da kumaş bir pantolona hapsolmak zorundadırlar?

***

Bu soruların cevabı Milli Eğitim Bakanlığı Mevzuat Bankası'nda yer alan iki muğlak ve tartışmaya açık  maddede gizli:

1- Kılık kıyafete yönelik yönetmeliğin amacı yönetici, öğretmen ve diğer görevlilerle, öğrencilerin, Atatürk ilke ve inkılaplarına uygun, uygar, aşırılıklara kaçmayan ve sade bir kıyafette olmalarını sağlamaktır.

2- Yönetmeliğin diğer bir amacı ise öğrencilere kılık kıyafet yönünden toplumumuzun özelliklerine uygun tavır, tutum ve alışkanlıklar kazandırmaktır.

***

Birinci maddeye göre Atatürk ilke ve inkılaplarına göre giyinmek herkesin aynı görünmesi anlamına geliyor. Mesela kadınların çorap giymemesi ya da erkeklerin hafif uzun saçla dolaşması bu inkılaplara aykırı.
Atatürkçü olan herkes bu kadar tekdüze ve mazbut görünümlü mü olmak zorunda hakikaten?

***

İkinci maddeye göre ise toplumumuz başı açık ve saçlarını topuz yapılmış, diz altı etek giyen kadınlar ile sakalsız-bıyıksız erkeklerden oluşuyor. (Allah Allah ben nerede yaşıyorum acaba?)

***

Bu hayalperest, tepeden inmeci, bireyi ve tercihlerini yok sayan anlayış neresinden tutarsanız tutun, dökülüyor. Mesele son dönemde artan mahalle baskısı değil. İçine doğduğumuz 'sistem baskısı!' 

Nagehan Alçı - Akşam
nagehan@nagehanalci.com  

YORUMLAR 3
  • semra 16 yıl önce Şikayet Et
    .... CHP nin halkevlerindeki eğitim sistemini bir araştırın derim.
    Cevapla
  • sait saray 16 yıl önce Şikayet Et
    kendınce haklısın. onutma burası turkıye kraldan cok kralcılr var yanı basbakan senı kabul etsede gousmeye koruması ve sofuru gecemesın bu nıye boyle oldu bu laıkcıler yuzunde baskı baskı bu baskıyıda cesıtlendırdıler yanı kımın elınde bır yetkı varsa ona benzeyecen bu okuldan okuyorsan mudure bakacan laıkse sende muslumansa sende salaksa sende oyle o aptalsa sen ondan aptal olacan o zaman sen gor ne cennet bır vatanda yasıyorsun oderse yugurt sıyahtır sen dıyecen sım sımsıyahtır yuksa kımse 70 yıl 20 mılyon ınsanı yok saya
    Cevapla
  • fatih balcı 16 yıl önce Şikayet Et
    bravooo. bravooo bacım helal olsun iyi yazmışsın
    Cevapla