Ne kadar rötuşlamaya çalışıp dış görünüşe cila atsalar da faydası yok. Türkiye'de  hala egemen güçler gölgelerinden korkuyorlar. Bu ülkenin 'adam edilmesi' gerektiğini düşünüyorlar. 'Öteki' diye etiketledikleri upuzun listedekileri kontrol etmeye çalışıyorlar. Zerre bir ilerleme mevcut değil.

***

Dün bu köşede Rojin'in TRT-Şeş'te yaşadıklarını yazdım. Düşünün, 'Türkiye'de devrim' sloganlarıyla bir Kürtçe kanal kuruluyor. Bunun demokratikleşme yolunda ne kadar önemli bir adım olduğu yazılıp çiziliyor. İfade özgürlüğünün önündeki engeller kalktı, havası yaratılıyor.

***

Ama bir de bakıyorsunuz ki devletin kanalı o kanalın programlarının konuk seçimlerine bile müdahale ediyor. Bırakın Kürtçe kanalda Kürt düşmanlığı yapılmasına göz yummayı, muhalefet ile birlikte anılan isimleri bile orada görmek istemiyor. Müjde Ar'ı eş kontenjanından konuk olarak çağırmayı reddediyor. Bu ne demek? TRT'nin kapıları ne zamandan beri CHP'lilere kapandı?

***

Hadi diyelim, kanal iktidara sonuna kadar angaje oldu. O nedenle muhalefet partililere kapılarını kapadı. Peki 'demokratik açılım' kisvesi altında başlayan TRT-Şeş'te bir yemeğin üzerindeki renkleri PKK bayrağı ile özdeşleştirmek ve yemeğe müdahale etmek ne demek? Bunun, zamanında Kürtçe konuşmayı suç sayan zihniyetten ne farkı var?

***

'Değişim' havası yaratması için perde dönem dönem yeniden açılıyor ama arkasındaki görüntü aynı.

Sadr niye geldi?

IRAKLI Şii lider Mukteda el Sadr sessiz sedasız Türkiye'ye geldi. Bu haber basında da aynı sessizlik içinde ele alındı. Oysa Sadr, Irak ve Ortadoğu için kilit bir isim. Bu nedenle Türkiye ziyaretini küçük haberlerle geçiştiremeyiz. Hem de Iraklı lider burada başbakan ve cumhurbaşkanı düzeyinde ağırlanırken! Peki bu ziyaretin mesajı ne olabilir?

***

Şii lider, Irak'taki Amerikan direnişinin sembolü. Türkiye Sadr'ı misafir ederek İran'ın gücünü kırmayı ve bölgede 'her yönden aktifim ve herkese yakınım' demeyi hedefliyor. Ayrıca Türkiye ile arası pek hoş olmayan Irak Başbakanı Nuri el Maliki'ye  uyarı mesajı vermek istiyor. Ancak bu mesajı verirken ABD ile ipleri gerebilir.

***

Ankara, Irak'ın yeniden yapılandırılması sürecinde kendisine aktif bir rol almayı hedefliyor. Ama bu hedefe ulaşmak için herkesle aynı anda iyi geçinme stratejisi riskli. Obama yönetimi her ne kadar Bush yönetimi ile zıt bir tavır sergileyeceğini ileri sürse de Amerikan düşmanı olarak nam salmış Sadr ile flört etmez. Türkiye'nin flörtüne de temkinli yaklaşır.

***

Sadr ziyaretinden Halid Meşal ziyaretinin kokusu geliyor. Hatırlayacaksınız, Meşal gelip hükümetle görüşünce epey büyük gürültü çıkmıştı. Şimdi de Sadr ile benzer bir hava yaratılabilir. Çünkü bu ziyaret oldukça dallı budaklı. Şii lider Ankara temaslarından sonra iki gün de İstanbul'da kalacak.

***

Bakalım Obama'nın 24 Nisan konuşmasından sonra soğuk hava dalgasının etkisine giren Türk-Amerikan ilişkileri bu ziyaretten nasıl etkilenecek?

Nagehan Alçı - Akşam
nagehan@nagehanalci.com