Evinizden dışarı adım attığınız an risk başlar. Onlarla her saniye karşılaşabilirsiniz. Çünkü bu ülkede metrekare başına en az birkaç tane düşer bu insanlardan. Her yerdedirler. Hep çokturlar. Hiç yalnız gezmezler ve tek başlarına olmaktan genellikle korkarlar. Peki kimdir bu insanlar?

***

Nasıl anlatsam ki kim olduklarını?
Öncelikle kim olduklarından ziyade neden bu yazının konusu olduklarını anlatayım isterseniz...
Efendim, bu ülkenin son kalesi bile zaptedilmiş durumda. Her bir yanda 'hürmet etmeyi' yaşamın temel prensibi sayan ve yalnızca  bir topluluğa ait olup, kendini hiyerarşik bir zincirde tanımlayarak var olabilen, o zincirin yukarı halkalarını mesken edinmişlere 'Sayın Başkanım' diye hitap eden dev bir insan kalabalığı var.

***

Bu kalabalık mümkün olabilen her yere sızmış durumda. İddia ediyorum, siyasetin yüzde 99'u, devlet dairelerinin de yüzde 95'i  bunlardan oluşuyor.
Gelelim kim olduklarına...

***

Öncelikle hepsi erkek bu insanların.
Bu erkekler iki gruba ayrılıyor: Bıyıklılar ve bıyıksızlar. 50 yaşın üzerinde ya da daha alt gelir ve statü grubuna dahil olanlar genellikle bıyıklı. Ve o bıyıkların dudağa yakın kısımları sigara dumanından sararmış.

***

İkinci grup ise ya 50 yaşın altı ya da toplumun üst mevkilerindeki gruplara mensup üyeler. Onlar genelde sakal, bıyık traşı oluyorlar. Görüntüleri Batılı. İyi giyiniyorlar. Sigara ile araları pek yok. Bazıları puro içiyor.

***

İki grubun ortak özellikleri kendilerini, hiyerarşide daha yukarıda gördükleri ile birlikte tanımlamaları. Yalnızca ceket ilikleyerek var olabilmeleri. Ve 'özgün' olmaktan çok korkmaları. Bu korkuları onları 'kopya adam' haline getirmiş. Ve düşünme eylemi ile olan bağlarını zayıflatmış.

***

Bugün bu ülkede birçok konuda verilen savaş bu 'Sayın Başkanım' insanları ve birey olmaya çalışanlar arasında yaşanan mücadele aslında. Siyasette ve yargıda  'Sayın Başkanım'ların ceketlerinin önünü açmayı başardığımız gün olmak istediğimiz yere varacağız.

Değişik bir  hafta sonu

BUGÜN Harbiye Askeri Müze'de ilginç bir etkinlik başlıyor. Etkinliğin ismi 2. İstanbul Parapsikoloji Konferansı. Konferansa katılan bazı isimler şöyle:

Uzaktan görünüm tekniği ile CIA ile birlikte çalışarak Saddam'ın yerini tespit eden  Stephen Schwartz, rüyalar üzerine en büyük uzmanlardan kabul edilen Dr. Stanley Krippner, yoga ve şifa uzmanı Dr. Uma Krishnamurti, 'Kendini Fark Eden Evren' adlı çok konuşulan kitabın yazarı Dr. Amid Goswani...

***

İçinize bakmak ve parapsikolojinin dünya çapındaki uzmanları ile bir araya gelmek için güzel bir fırsat bu konferans.

- Doludizgin Prodüksiyon Reklam ve Sinema Hizmetleri Ltd. Şti'nden açıklama:
Müvekkil şirket TRT ŞEŞ nezdinde yer alan bir yapımın yapımcılığını üstlenmiş ve böylelikle, TÜRK halkının olduğu kadar KÜRT halkının da kendi dilleri ile bilinçlenmesine katkıda bulunmayı amaçlayan bir projede yer almıştır. Müvekkil hiçbir şekilde Kürt ya da Türk unsurlarını ayrıştırmayı, bir yana yakın bir yana uzak durmayı, kendisine saf belirlemeyi hedef alan bir şirket değildir. Müvekkil iddia edilen şekilde faaliyetlerini soğuk yıkık dökük harabe ve izbe mekanlarda gerçekleştirmemektedir. Müvekkilin stüdyoya çağırdığı izleyicilerin stüdyoya çağırılan konukların Kürt'çe bilmediği, Rojin Hanım'ın esprilerine bu yüzden kifayetsiz kaldıkları iddialarının gerçek dışı olduğu da söz konusu yayınların tekrar izlenmesi ile açıkça görülecektir. Yine sayın Rojin Hanım'a TRT'den teklif gittiğinde Programın dış yapım olması dolayısıyla TRT'nin Rojin Hanım'ı müvekil şirkete yönlendirdiği de gerçek dışı olup, TRT ile yapım konusunda anlaşan müvekkil kendi araştırmaları sonucunda Rojin Hanım'ın yapımda yer almasına karar vererek teklif götürmüştür.

Nagehan Alçı - Akşam
nagehan@nagehanalci.com