Nedret Ersanel
Nedret Ersanel
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Şam'dan önce Moskova düşerse

GİRİŞ 18.10.2014 GÜNCELLEME 18.10.2014 YAZARLAR

Bu, göze alınmış, 'kararında' bir diplomatik strestir.

Diğer yönden, Şam yönetiminin düşmesini 'stratejik ağır kayıp' statüsünde gören Rusya ile Türkiye'nin ilişkileri gergin değil? Esad'ın devrilmesine yapılacak her Ankara katkısının, 'Rusya gerçeğini' akılda tutmasını vazeden çok ikaz bulunuyor ortalıkta.

Daha Çarşamba günü (16/10) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun zikrettiği, 'Gücün yetiyorsa, tezkereyi çıkar Suriye'ye gir. Esad orada, yakala. İdam mı ediyorsun? Hadi et bakalım, göreyim' açıklamasının zihin altında bulunan da bu. (CHP'nin dış politika okumaları genellikle AKP'ye muhalefet için mühimmat arama prensibine dayanıyor. Oysa partinin hızı dünyanın dönme hızından çok yavaş.)

Orta vadede, 'Şam'a düşman olmanın Moskova'ya düşman olmakla değerlendirildiği dönemi geride mi bırakıyoruz' sorusunu tartışmalıyız. Fakat bu konuda kesinlik için önce Beyaz Saray'ın aklını okumamız gerekiyor.

AYI KAPANI...

Ukrayna krizinin getirdiği ekonomik yaptırımların, tıpkı SSCB gibi Rusya'yı da pes ettirmeye yönelik bir Amerikan planı olduğu biliniyor. Şimdi fark edilmesi gereken, bu maddi kuşatmanın-ne kadar-etkili olduğudur. Moskova dizlerinin üzerine çökmediyse de, attığı her adımda nefesi biraz daha kesiliyor. Zaten Rusya da ekonomisinin kan kaybettiğini artık saklamıyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov: 'Batılı ortaklarımızın dostane olmayan eylemlerine rağmen, Rusya ile Batı'nın açıkça ve ilkelce karşı karşıya getirilmesine karşı durmayı sürdürüyoruz. Rusya, sınır ötesi sorunları saygı ve adalete dayanan ortak bir temelde çözmek için yapıcı katkılarda bulunmayı sürdürmeye hazırdır. Sırf Ukrayna krizi başladı diye küresel zorluklar yok olmamıştır. Bu tür zorluklarla ancak müşterek çabalarla başa çıkılabilir. Rusya-Batı ilişkilerinde işbirliğini reddetmek iki taraf için de bir seçenek değildir.' (13/10)

Moskova işleri normale döndürme zamanının geldiğini söylüyor. Avrupa Birliği de, Rusya'ya uygulanan ekonomik yaptırımları 'gözden geçirmeye' hatta kaldırmaya hazır.

PETROL FİYATLARININ DÜŞÜŞÜ TESADÜF DEĞİL

Enerji ürünlerinin Rus ekonomisi için ne kadar hayati olduğunu, bu ürünlerin miktar veya fiyatlarındaki oynamaların 'ulusal güvenlik' sorunu yaratabileceğini herkes biliyor. Basit gerçek şudur; Hızla düşen petrol fiyatlarının Rusya ile Batı arasındaki mücadeleye etkisi olacaktır.

Petrol fiyatlarının şu anki hali, hatta birkaç dolar yukarı fiyatlanması bile uzun süre devam ederse, yaptırımlarla beraber bu durum, Rus politikalarının ABD ve Batı taleplerine Ukrayna, Suriye ve küresel dengenin hassas olduğu başka coğrafyalarda esnemesi anlamına gelir. İşte Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'un yukarıdaki sözlerinin gerçek/makyajsız anlamı budur.

Başlı başına incelenmesi gereken petrol fiyatlarındaki düşüşün-ki petrol fiyatının 80 dolar seviyesinin altına inip-inmeyeceği tartışılıyor-Rusya'yı ilgilendiren kısmı ile ilgili şu alıntıyı paylaşayım; 'Kremlin'in 2014 bütçesi, petrol fiyatlarının yılın son çeyreğindeki 90 dolarlık varil fiyatı istisnasıyla yılın büyük bölümünde 117 dolar ortalamasında seyretmesi öngörüsüne dayanmaktadır. Bununla birlikte, Rus yönetimi içerisinde yaşanan birçok tartışmadan sonra 2015 yılı bütçesinde varil fiyatı 100 dolarda sabitlenmiştir. Maliye Bakanlığı yetkilileri düşen petrol fiyatlarının Rusya gayrisafi yurtiçi hâsılasının yüzde ikisini götüreceğini tahmin etmektedir.' ('Oil Prices Continue to Define Geopolitics', 14/10, Stratfor.)

yazının devamı için tıklayınız

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL