PKK ve IŞİD’in ortak paydası
Bu defa PKK, Suriye ve Irak’ta IŞİD’in sıklıkla kullandığı yöntemi Çınar’da uyguladı. Patlayıcı yüklü araçla Emniyet Müdürlüğü binasına saldırdı. Masum siviller, çocuklar ve bir polis hayatını kaybetti.
İki örgüt değişik karakterde, ölçekte ve farklı siyasi hedefe odaklanmış durumdalar. Öyle olsalar da Türkiye topraklarında eylem yapma yarışına girmiş görünüyorlar. Şiddet ve terörü kullanarak, korkularımızı, endişelerimizi tetiklemeye, güvensizlik yaratarak duygularımızı, kanaatlerimizi ve davranışlarımızı değiştirmeye çalışıyorlar.
Eylem sayısı arttıkça, hedefler çeşitlendikçe IŞİD’in Türkiye’ye dair stratejisinin değiştiği daha net anlaşılıyor. Nitekim Sultanahmet’te turistlere yönelik eylem bunun kanıtlarından biri.
IŞİD ve PKK/PYD’nin Kobani hâkimiyet savaşının cephesini Türkiye içine taşımalarının üstünden epey zaman geçti. 6-7 Ekim olaylarıyla başlayan bu çatışma sarmalı Adana, İstanbul, Diyarbakır, Suruç ve Ankara eylemleriyle yeni bir boyut kazandı. Son saldırı ise hepsinden farklı bir hedefe işaret ediyor.
Türkiye’yi “ikmal ve personel temin” rotası üzerinde kilit önemde gören IŞİD’in “düşük profilli sessizlik” stratejisini terk etmeye başladığı anlaşılıyor. Halkın büyük kısmının tepki duyduğu, “dinsiz” olarak gördüğü PKK’yı ve sempatizanlarını hedefe koyan cezalandırıcı rolünü, bu defa “Müslüman” olmayan turistleri “cezalandırarak” oynadı. Bu eylem ve gerisindeki motivasyon bize gelecekte olabilecekleri gösteriyor.
Bir yandan Suriye ve Irak’ta devam eden müttefik hava harekâtının baskısı, öte yandan Türk güvenlik birimlerinin Türkiye içinde ve Suriye’deki operasyonları, örgütün, Türkiye stratejilerini değiştirmeye zorluyor.