Nihat Nasır
Nihat Nasır
HABER7 YAZARI

Erdoğan’ı sırtından hançerleyenler

GİRİŞ 08.03.2023 GÜNCELLEME 09.03.2023 YAZARLAR

AK Parti içerisindeki hesap kitap erbabını tanımlayan üç ayrı başlıkta incelenebilecek kişileri tanımlıyor yazımıza serlevha ettiğimiz ifade…

Kimdir bunlar?..

Garanticiler, sinsiler ve kalleşler…

21 Yıllık iktidarın yıpratıcı olacağı herkesin kabul edeceği bir hakikat…

Sonuçta hepimiz insanız ve insanın bu tür zaafları ve zayıflıkları Kur’an ayetleriyle tespit edilmiş bir vakıa elbette.

Zaaf ve zayıflıklar bir nebze olsun anlaşılır ve hatta tolare edilebilir bir mahiyet arz ederken, müstekreh olan yozlaşmaya asla müsamaha gösterilemez.

Yazının başında sözünü ettiğimiz bu üç insan tipolojisinin gerçek hayata yansıması şöyle gerçekleşmektedir.

Garanticiler; bir şekilde parti içerisinde yer edinmiş, muhtelif zamanlarda yöneticilik yapmış ve fakat bazı rezervlerinden ötürü eleştiri mekanizmasını her an teyakkuzda tutma eğilimine girmiş kimselerden oluşur.

Aslında yerinde ve doğru bir eleştiri, ilgilisinin bizatihi kendisine iletilmesi kaydıyla, hayli doğru bir mekanizmadır. Islaha ve yanlışlıkların izalesine vesile olma ihtimali vardır en azından.

İşte garantici diye nitelendirdiğimiz sınıf, eleştiriyi ilgilisinin doğrudan yüzüne yapmak yerine ileride aleyhine dönmemesi için daha mahrem bir daire içerisinde tutmakta, ortam yeterince mahrem değilse, karnından konuşmak diye vasıflandırabileceğimiz yönteme başvurmaktadırlar. Bu, “ne olur ne olmaz” yaklaşımı nedeniyle de “garantici” sıfatı kesp etmektedirler zaten…

Temenni ediyoruz ki, bir nevi “içten pazarlıklı” vasfını haiz bu insanlar, bir an önce bu kerih tutumu terk etsinler.

Sinsilere gelince…

Bunlar, bu 21 yıl süresince herkesten çok iktidarın nimetlerinden faydalanmış kimselerden müteşekkildirler.

Önemli bir kısmı bürokraside bulunan, makam mansıp edinmiş, diğer bir kısmı ise, tabir caiz ise hali vakti bir hayli yerinde kimselerden oluşan bu taife, en tehlikeli olanlarıdır.

Eleştiri adıyla doğrudan suçlama ve hatta anti propaganda yapmak kastı taşıyan bu güruh, bütün bu süfli halete ek olarak, gelecekte, iktidar değişikliği projeksiyonu yaptıkları için, alternatif muktedirlerle de dolaylı bir şekilde şimdiden iş tutmaya başlamışlardır…

CHP’lilerin “bize içeriden bilgi servis ediliyor” dedikleri işbirlikçi hainler bunlardır işte…

Bunlar, bir sonraki aşama olan “kalleşlikten” bile daha aşağı bir pozisyondadırlar kuşkusuz.

Delikanlılıktan nasip almamış, ahlaken tefessüh etmiş ve kişilik bozukluğu iptilasına uğramış bu nasipsiz nankörler için mevcut tavırlarını değişmeleri temennisinde dahi bulunamıyoruz zira bu, bile isteye yani taammüden tercih edilmiş bir pozisyondur.

Eğer içlerinde ciddiye alınıp kayıtlara geçecek olan var ise, tarihin bunları, en aşağılayıcı ve iğrenç vasıflarla anacağında hiç şüphe yoktur.

Kalleşler iki kısma ayrılır…

Birinci kısım; zamanında AK Parti üzerinden yahut doğrudan Erdoğan’ın vesile olmasıyla “adam” yerine konmuş, mühim addedilen bazı noktalara gelmiş, hatırı sayılır unvanlar, titrler ve hatta maddi menfaatler edinmiş, belediye başkanı/milletvekili ve dahası bakan olmuş ve fakat  “biraz kenarda dur” dendiğinde soluğu karşı mahallede alıp akla hayale sığmayacak bir müptezellik sergileyerek saldırıya geçmiş kimselerden oluşurlar.

Bunlar için “kişilik zafiyetinden” söz edilemez zira bir kişilikleri olmamıştır ve asla da bir kişiliğe sahip olamayacakları gibi değer olarak da “sıfıra” tekabül ederler.

Bunlar, tek kelimeyle “ibret” vesilesidirler.

İkinci kısım ise çok berbat bir mahiyet arz etmektedir şöyle ki:

Bunlar da birinci kısımdakilerle aynı süreçleri yaşayan ve fakat onlardan çok daha büyük nimetlerden (?!) aksırıncaya, tıksırıncaya kadar faydalanmış kimselerden husule gelmişlerdir.

İçlerinde, başbakan olanından tutun da bakanlıklara, milletvekilliklerine, belediye başkanlıklarına ve daha türlü imkânlara ulaşmış faniler oldu diyeyim de kimlerden söz ettiğimi siz anlayıverin.

Bahse konu güruhun birinci kısımdakilerden mühim bir farkları vardır ama...

Bunlar, Tayyip Erdoğan henüz parti kurmamışken bir şekilde yanına yöresine, parti kurulduktan sonra da yine parti mekanizmalarının mühim noktalarına monte edilmiş kripto elemanlardır.

Allah’ın inayeti ile bu münafıkane halleri deşifre edilip uzaklaştırıldılar lakin mezkur kripto unsurların geride bıraktıkları tortunun, birtakım mekanizmaları hâlâ manipüle edebileceğinden de şüphe etmekteyiz açıkçası…

Anılan kesimin fiillerine dair örnekler vermemi beklemiyorsunuzdur umarım zira her gün, her dakika bu ibretamiz ve dehşetengiz hallerine hep birlikte şahitlik etmekteyiz.

Bunlar için söyleyeceğim tek şey, “Allah, hallerine göre muamelede bulunsun”, duasından ibarettir.

Açık söylemek gerekirse ben bunlara hakkımı asla helal etmem.

Her ne kadar bunların görevleri ve tıynetleri icabı “hak-hukuk-helal-haram” gibi kavramlarla bir münasebetleri olmasa da ben yine de Allah’a havale etmekten başka çıkar bir yol bilmiyorum doğrusu…

YORUMLAR 20 TÜMÜ
  • Mükerrem Özdemir 1 yıl önce Şikayet Et
    Reis sahaya inecek ve fakat bu güçten anlayan adiler tornistan yapıp AK Partiyi destekleyecekler ilk 2 gurup böyle. Maalesef korkarım tekrar bunlara makam mevki verile. Siyaset esnafı bu çakallar dava adamı olmadıkları için bu hareket tökezliyor. Emin olsun herkes bu defa durum farklı olacaktır.
    Cevapla
  • Abdullatif 1 yıl önce Şikayet Et
    Yirmi beş yıllık üzeri memurum. Önceki yönetim döneminde ve amirlerimiz; şu masada içki içmedikçe şef müdür olamazsın.... Yeni gelen Genel Müdür Mücahit Alkan (İlahiyatçı). İcraatları İmam Hatip Kökenli ve diğer AK Partili arkadaşları silindir gibi ezdi, şubelerini kapatıp AK Partiye küfredenlere bağladı. Küfredenleri müdür, daire başkanı yaptı. Kurumlara atanan Genel Müdürler güzel kötü ne iş yapıyor diye kontur ol eden olmadı. Allah idarecilerimizde bize de feraset versin.
    Cevapla
  • Kaan 1 yıl önce Şikayet Et
    AK Parti öncelikle içindeki AKP'lilerden kurtulmalıdır. Şu anda bir çok bakanlıkta kendilerinin atadığı Daire Başkanı ve üstü bürokratlardan %20'si AK partiye oy verirse öpüp başlarına koysunlar.
    Cevapla
  • Recep YB 1 yıl önce Şikayet Et
    Bu sınıflar tarihte hep vardı ve var olacaktır. Önemli olan onları ayıklamaktır. Ayıklamak bana düşmediği için kime düşüyorsa sorumlu o olacaktır. Ancak herkes kendi çevresindekileri ayıklayabilir, göz açtırmayabilir.
    Cevapla
  • Recep Aydın 1 yıl önce Şikayet Et
    Aynen katılıyorum. Az bile yazmış.
    Cevapla