Şimdi şükür secdesi zamanı
Söze âlemlerin Rabbine hamd ederek başlamak istiyorum.
Elhamdülillah ki, rahmet olarak addettiğimiz yağmur damlacıkları adedince…
Daha başkan seçilmeden önce ‘Türkiye’deki muhalifleri ve bölücü teröristleri destekleyerek, Erdoğan’ı bu kez darbeyle değil seçimle devireceklerini’ söyleyen ABD başkanı Joe Biden başta olmak üzere neredeyse tüm Avrupa Birliği ülkelerinin yönetimleri ve uluslararası sermaye, resmen savaş pozisyonu aldı.
Sadece yönetim düzeyinde değil, medya enstrümanlarıyla da bu menfur maksadın gerçekleşmesi için tüm güçlerini seferber ettiler.
Öyle ki, tam olarak anlaşılmaz endişesiyle diplomatik lisanı rafa kaldırıp söyleyeceklerini tüm açıklığı ile dillendirmekten çekinmediler.
Efendilerinin bu açık tavrını gayet iyi anlamış olacaklar ki, başını CHP’nin çektiği sözde muhalif güçler, aralarındaki uçurum mesabesindeki farklılarını bir kenara koyarak bir araya geldiler.
İnanılır gibi değildi ama Kemalist’inden, Komünistine, bölücü terör örgütünden, Türkiye’yi yıkabilmek için darbe yapan bir başka terör örgütüne, sözde Müslümanından sözde milliyetçisine, yerli sermaye baronlarından, medya oluşumlarına kadar kim varsa, hepsi bir ve beraberdi...
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, mezkûr imha timinin işini kolaylaştıracak başka unsurlar da cephede yerini almış gibiydi.
Etkileri daha uzun yıllar hissedilecek olan pandeminin neden olduğu ekonomik darboğaz, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın ürettiği küresel ölçekteki kriz, çok kısa bir zaman önce ‘yüz yılın afeti’ diye nitelendirilen deprem felaketinin neden olduğu maddi ve manevi yıkım, Erdoğan’a diz çöktürmek için çabalayan ihanet konsorsiyumunun işini kolaylayacak gelişmelerdi hiç şüphesiz…
Topu birden geldi.
Bütün imkânlarıyla saldırdılar.
Hiçbir ahlâkî kaygı gütmeden, düşman belledikleri lideri yıkmak ve bu devrimci lider etrafında kenetlenmiş vefakâr ve cefakeş kitleyi etkisiz hale getirebilmek için ellerinden geleni artlarına koymadılar.
En çok medyayı kullandılar bu amaç doğrultusunda.
Öyle yalanlar, öyle iftiralar ve öyle manipülasyonlar geliştirdiler ki, her biri, değme Hollywood filmlerine taş çıkartacak cinstendi.
Troll orduları kurdular örneğin…
Öyle böyle değil, 40 milyonluk bir sanal ordudan söz ediyoruz…
Gerçekte mevcut bulunmayan ve fakat varmış gibi yıpratıcı etki yapabilen sahte bir ordu…
Olmayan suikast timleri, üretilmiş montaj kasetler, yüz kızartacak denli iftiralar, karakter suikastları, yalanlar dolanlar vesaire…
Bu işlerden habersiz bir kitleyi, hele de masum Anadolu halkını, moral anlamda çökertmeyi ve psikolojik yenilgiye uğratmayı amaçlayan bu menfur çabalar, Allah’tan ki, bu aşağılık operasyonları öngören bir kurum tarafından daha başlamadan kaynağında, çok önemli ölçüde etkisiz hale getirildi.
Daha önce de zikretmiştim, ehemmiyetine binaen tekrar anmam şart…
İletişim Başkanlığından söz ediyorum.
Bu kurumun, anılan yıkım operasyonunu püskürtmesi, çılgına çeviriyordu hiçbir ahlâkî kaygısı olmayan güruhu.
Bu yüzden, Erdoğan’dan sonra Fahrettin Altun’u düşman ilan ettiler ve amaçlarına ulaşmalarını engelleyen bu kurum hakkında akla hayale gelmeyecek tezviratlar dolaşıma soktular.
Sonuç: Bu eli öpülesi yiğit halk, bir kez daha Türkiye’yi yıkma ameliyesini boşa çıkardı.
‘Bir kez daha’ derken ‘seçimin’ kendisini kast etmiyorum elbette.
Bu, görünüşte seçimdi lakin 15 Temmuz kalkışmasının, sandık vesilesiyle bir kez daha denenmesinden başka bir şey değildi esasında...
Mahut saldırının başkomutanı (?!) Joe Biden da öyle dememiş miydi zaten?
“Erdoğan'ı darbeyle değil, seçimle değiştireceğiz!”
Allah’a yüz binlerce kez hamdolsun ki, bu topyekûn saldırı, kahraman halkımız tarafından göğüslendi ve ait olduğu çöplüğe gönderildi.
Şuna hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, 14 ve 28 Mayıs tarihleri 15 Temmuz’dan çok farklı bir mahiyet arz etmemektedir.
Bu nedenle, nasıl ki, 15 Temmuz kahramanlarını büyük bir iftiharla yâd ediyorsak, bundan sonra 14-28 Mayıs kahramanlarını da aynı şekilde iftiharla yâd edeceğiz.
Gelecek nesiller ‘dedelerinin’, vatanlarına ve inançlarına/imanlarına nasıl büyük bir hizmet yaptıklarını çok daha iyi anlayacak ve takdir edeceklerdir hiç şüphesiz.
Bu destansı mücadelede emeği olan herkesi muhabbetle kucaklıyorum.
Allah her birinden, binlerce kez razı olsun.
Haber 7 okuyucularının kahir ekseriyetinin bu kahramanlardan olduğunu bildiğim için bir mahsus teşekkür de, lütfedip de kabul ederseniz eğer, sizler için…
Allah, her birinizden ebeden razı olsun…
Böylesine büyük bir mücahededen yüzümüzün akıyla çıkmayı lütfettiği için de yüce Rabbimize, rahmeti sonsuzluğunca hamd ediyor ve bu muhteşem nimete minnetimizi ‘şükür secdesiyle’ izhar ediyoruz.
Söze, hamd ederek başlamıştık, aynı şekilde nihayete erdiriyoruz.
Elhamdülillah!
-
MUZAFFER NAFİZ 1 yıl önce Şikayet EtElhamdülillah! Hamd Alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Atilla Bayramoğlu 1 yıl önce Şikayet EtEyvallah…Beğen Toplam 5 beğeni
-
Mehmet 1 yıl önce Şikayet Et"Allah’a yüz binlerce kez hamdolsun ki, bu topyekûn saldırı, kahraman halkımız tarafından göğüslendi ve ait olduğu çöplüğe gönderildi."Beğen Toplam 6 beğeni
-
ümit onan 1 yıl önce Şikayet EteyvallahBeğen Toplam 3 beğeni
-
Mavera 1 yıl önce Şikayet EtŞükür Yarabbim bu günleri gösterdiğin için ElhamdulillahBeğen Toplam 4 beğeni