Nihat Nasır
Nihat Nasır
HABER7 YAZARI

Aksa Tufanı ve maskesi düşen yerli Siyonistler

GİRİŞ 11.10.2023 GÜNCELLEME 13.10.2023 YAZARLAR

Eskiden bu ülkede İsrail’i savunmak o kadar da rastlanılan bir durum değildi.

Sağcısından solcusuna ve diğer ideolojik yaklaşımlara varıncaya kadar her kesimden insan, İsrail saldırganlığına yönelik eleştirel bir tavır alırdı.

İsrail’e yönelik eleştirel yaklaşım sergilemeyenler bile en azından suskun kalırlardı.

Yahudi kökenli Sabataistler ile bazı marjinal unsurların savunma çabaları ise bu genel duruş içerisinde kaybolur giderdi.

Peki, ne oldu da böylesine aleni bir İsrail savunuculuğu söz konusu olabildi?

Bu sorunun birkaç cevabı var.

Bunların başını, son dönemde adeta pik yapan mülteci düşmanlığının, Arap düşmanlığı ile doğru orantılı bir hale gelmiş olması çekiyor.

İkinci olarak, Türkiye’deki iktidar karşıtlarının körüklediği ayrıştırıcı söylemin, ‘Erdoğan’ın savunduğu her şeye düşman olmak’ şeklinde hastalıklı bir mahiyet kazanması nedeniyle gelişen ‘gayr-i Müslim’ sempatisinden söz edebiliriz.

Üçüncüsü ve belki de en önemli olanı, özellikle sosyal medya üzerinden genel olarak da konvansiyonel medya aracılığı ile zihinlere kazınan İsrail taraftarlığı…

Bahse konu medya unsurları, sadece İsrail sempatisi oluşturmakla kalmayıp dezenformasyon vesilesi ile gerçekleri perdeleyerek yalan ve asılsız haber-yorumlar ile sistematik bir Filistin düşmanlığı üretmesini de sağlıyor elbette.

Buna örnek olarak batı kaynaklı neredeyse tüm haber ajanslarının Hamas’ın, ‘Aksa Tufanı’ ismiyle başlattığı harekâtı İsrail’in askeri birimleriyle birlikte ‘sivilleri’ de hedef aldığı yönündeki haberlerini gösterebiliriz.

Oysa gerçek hiç de öyle değildir.

Evet, Hamas’ın paramiliter güçleri, kendilerini Gazze şeridine hapseden sınırları aşıp İsrail askeri unsurlarıyla birlikte ‘yerleşimcileri’ de hedef almıştır bu doğru ama kimsenin bu yerleşimcilerin kim olduğunu ve orada ne aradıklarını sorgulamayı aklından bile geçirmediği de bir gerçek…

Yerleşimci denilen Yahudiler, aslında zorla işgal edilen Filistin topraklarında konuşlandırılmış silahlı işgalcilerden başkası değil...

Hepsi de bulundukları bölgeye yüzlerce Filistinliyi katlederek yerleşmiş modern zaman eşkıyaları.

Hal böyle olunca işgalci yerleşimcilerin işgal ettikleri yerlerden çıkarılması çabası, ‘sivillere’ yönelik bir harekâtmış gibi gösterilmiş ve tüm dünya bu algı operasyonu ile yanıltılmıştır.

Şu bir gerçek ki, Türkiye’de bu algı operasyonuna teşne mühim bir kitle var.

Yukarıda saydığımız gerekçeler nedeniyle Filistinlilere düşmanlık yapmaya hazır olan bu kitlenin müessir unsurları, savaş ateşinin daha da harlanması için batılıların bile aklına gelmeyen yalanlar uydurarak, içlerindeki nefreti yansıtma vasatı üretmişlerdir ne yazık ki…

Mesela, İsrail’in kullandığı bir yöntem olan, özellikle de çocukların ‘canlı kalkan’ yapılması olgusunu tersine döndürerek Filistinlilerin aldıkları esirleri ‘canlı kalkan’ yaptıklarına dair yalan haberler yaydılar hiç gecikmeden.

Kadınlara ve çocuklara yönelik tamamen uydurma/üretilmiş görüntüler yayarak Filistinlileri canavar gibi gösterme çabalarına çanak tuttular.

Tüm bunları İsrail askerlerini yaptığı gerçeğini gözlerden saklamayı da ihmal etmediler tabii.

Oysa Filistinliler aldıkları esirleri evlerinde ağırladılar.

Zihnen gâvurlaşmış bu bedhahlar, gerçeğin üzerini örtüp yalanı karşı bir silah gibi kullandılar. 

Bir diğer yalan haber örneği ise, Filistinlilerin, topraklarını yerleşimcilere sattığı uydurmasıydı.

Yerleşimcilerin işgal ettikleri bölgede toprak satışı ‘yüz binde 1’ bile değilken birkaç zavallının yaptığı toprak satışını İsrail işgalinin meşru gerekçesi gibi gösterenlerin nasıl bir ahlaksızlıkla malul olduğu her türlü izahtan varestedir.  

Türkiye bir yönüyle hayli bahtsız bir ülke… 

Bu vatan için, bu memleket için, bu millet için canını verecek milyonlar var!

Bunu ‘Milli Mücadele’ döneminde de gördük, 15 Temmuz’da da…

Lakin bu memleketin asli değerlerine, yani İslâm’a ve bu toprakları vatan yapan değerlere ölümüne düşman olan hatırı sayılır bir kitle de var.

Siyonizm’e gönüllü hizmet eden bu bedhahlar, ‘Aksa Tufanı’ vesilesiyle bir kez daha baş çıkardı maalesef.

Son hadise akabinde gördük ki, Türkiye'deki gayr-i milli unsurların tamamı Siyonist İsrail destekçisi ve mazlum Filistin düşmanı...

Ne tuhaf, aynı unsurlar Türkiye'nin Suriye operasyonuna da şiddetle karşılar...

İlginç olan bir diğer husus ise şu…

Siyonizm, PKK'lıları, FETÖ'cüleri, Ulusalcı-Tengricileri, Kemalistleri ve Liberalleri aynı çizgide hizaya getirdi.

Ne tuhaf değil mi?

Gerçek şu ki, Siyonistler, batının gözetiminde Filistin'i işgal ettiler.

Yetmedi, her geçen gün işgal alanını genişlettiler ve bu süreçte binlerce masum Filistinliyi katlettiler.

Filistin halkının yaptığı kendi yurdunu ve hayat hakkını savunmaktan başka bir şey değildir!

Bu hakikati şöyle bir örnekle ifade edelim.

İçinde bir evinizin ve bahçenizin de bulunduğu birkaç dönümlük bir araziniz olduğu düşünün.

Komşularınızın da arka çıktığı bir haydut önce arazinizi işgal ediyor…

Siz, bunun hukuksuz olduğunu anlatmaya çalışırken, yine komşularınızın desteğiyle bu haydut, bahçenize de giriyor ve burada hak sahibi olduğunu iddia ediyor…

Doğal olarak müdahale ediyorsunuz ve her karşı çıkışta ailenizin bir ferdi komşularınızın gözetiminde bu haydut tarafından katlediliyor.

En nihayet bu haydut evinize de giriyor ve size, sadece mutfakta hayat hakkı tanıyacağını söylüyor.

Yetmiyor, mutfakla evin diğer kısımları arasına tel örgü çekiyor ve odalara bir takım insanlar yerleştiriyor.

Evet, hakikat tastamam böyledir.

Yahudi yerleşimciler, evin odasına kadar girmiş işgalcilerden başkası değillerdir!

Bu haydutlara yönelik her çaba, haktır ve hukukun ta kendisidir!

Bir not da ‘sivil’ olgusu için.

İsrail’de çocukların dışında herkes askerdir!

Kadınlı erkekli herkes!

Erkekler 3 yıl, kadınlar 2 yıl zorunlu askerlik yapıyor ve bu zorunlu sürenin dışında da her yıl düzenli olarak talimlere katılıyorlar.

Yani anlayacağınız, İsrail’in neredeyse tamamı askerdir ve açık söylemek gerekirse hepsi de mütecavizdir, zalimdir ve katildir!

Tüm dünya, bu hakikate gözlerini kapamış ve zulme rıza göstermiştir ne yazık ki…

Türkiye’deki gönüllü Siyonistlere gelince…

Hepsi bilittifak, ‘sivil’ argümanıyla Filistin’in mazlum halkına cephe almış ve dünyadaki zalim koroya katılmışlardır.

Siz hiç, bunların, İsrail’in birkaç günden beridir kadın-çocuk demeden insanları katletmesine, elektriklerinin kesilmesine, gıda sevkiyatının engellenmesine, ambulansların bombalanmasına ve bir insanlık trajedisinin gerçekleşmesine en küçük bir itirazlarına şahit oldunuz mu sahi?

Dikkat buyurun tek kelimeyle olsun ses etmiyorlar ve tabir caiz ise gıkları dahi çıkmıyor!

Bu gönüllü Siyonistleri tanımlamak için hangi kelimeye ve kavrama başvurduysam kifayet etmedi…

Öyle ki, bunların şenaati karşısında ‘alçak’ nitelemesi bile acze düşüyor!

YORUMLAR 66 TÜMÜ
  • Rutruso 1 yıl önce Şikayet Et
    İtidale davet ediyorum sizi
    Cevapla
  • Şems 1 yıl önce Şikayet Et
    Senin gibi....
    Cevapla
  • sedat 1 yıl önce Şikayet Et
    iyi güzel de abbas ın filistinlileri NE YAPIYOR ... ÇEKİRDEK ÇITLAYORLAR HERHALDE
    Cevapla
  • Tarafsiz 1 yıl önce Şikayet Et
    Sonuna kadar katılıyorum burda tarih bilmez gündem takip etmez edersede İsrail'i öven kanalları takip eden bazı cahiller hamas üzerinden güya Filistin direnişini eleştiriyor 80 senedir hem toprakları gaspedilmis hem her türlü hakları kısıtlanmış hemde heran ölümle burun buruna yaşamaya mahkum edilmiş bir halkın içinden bir avuç yiğit Müslüman direnişçi çıkmış mazlum halkın savunuyor
    Cevapla
  • asdfg 1 yıl önce Şikayet Et
    herkes filistinin yaninda ama sacma hamas politikasini elestrmenin neresi yanlis. hamas ne verdi filistin politikasini. uyduruk bi kac fuze ile saldirip sonra dunya kadar zulum gormenn anlami nedir. hamas israile calisiyor dogrudan yada dolayli olarak.
    Cevapla