Nihat Nasır
Nihat Nasır
HABER7 YAZARI

CHP’de değişmeyen tek şey: Değişmemek!..

GİRİŞ 08.11.2023 GÜNCELLEME 10.11.2023 YAZARLAR

Bir kaset operasyonu ile göreve gelen Kılıçdaroğlu, doğal yollardan tasfiye edildi.

13 seçim kaybetmiş, CHP’nin klasik oylarına hiç katkısı olmamış, parti içi dengeleri altüst etmiş birisi için aslında hayli olumlu bir bitiş şekli…

Kılıçdaroğlu, müthiş sadakatli ve emredileni hiç sorgulamadan tatbik eden bir adanmıştı. 

Yoksa bunca seçim hezimetine ve bu kadar beceriksizliğe rağmen 13 yıl genel başkanlık görevinde kalabilmek herkesin harcı olamaz.

Kılıçdaroğlu’nu göreve getiren güçler onun sadakatine paralel bir biçimde hep arkasında durdular. Lakin son seçimde aldığı yenilgi öylesine barizdi ki, o güne kadar bir şekilde manipüle edilen taban, bu kez beklenilenden daha fazla tepki gösterince oyuncu değişikliği mukadder oldu. Zira onun başkanlığında alınacak bir seçim yenilgisi daha, CHP’yi toparlanamayacak bir noktaya taşıyacaktı ve bu da mezkûr güçlerin hiç de işine gelecek bir durum değildi. Yapılabilecek tek şey vardı o da ‘B’ planına geçmek…

ÖZGÜR ÖZEL 'B' PLANI İÇİN VARDI

Özgür Özel başından beri bu ‘B’ planı için vardı.

Kökü dışarıdaki malum odağın taşeronu konumundaki FETÖ, mutemet adamı Kılıçdaroğlu’nun yerine geçebilecek kişiyi de en başından beri belirlemiş ve onu böyle bir operasyonda kullanabileceği bir noktaya taşımıştı.

Özgür Özel de 17/25 Aralık sürecinde ve daha sonraki FETÖ operasyonlarında kayıtsız şartsız bu örgütün arkasında durarak kimin adamı olduğunu göstermekten içtinap etmemişti.

Tam bu noktada şu hususa dikkatlerinizi çekmek isterim.

Kılıçdaroğlu, genel başkan olduktan sonra kendisini bu makama taşıyan başta Önder Sav olmak üzere CHP’nin tüm kurmay takımını yavaş yavaş saf dışı bırakırken, kimi ve kimleri en yakınına getirdi?

Birçok isimden söz edebiliriz elbette ama bunların başında hiç şüphesiz ki, Özgür Özel geliyordu. Öyle ki, meclis dışı kaldığında CHP grup başkanı olarak bu şahsı atamakta tereddüt bile etmedi.

Kılıçdaroğlu gibi siyasetin en kurnaz şahsiyetlerini birer birer ekarte etmiş bir kişinin, tabiri amiyane ile yaş tahtaya basması söz konusu olabilir miydi sahi?

AKIL HOCALARININ TALİMATI

Elbette ki olamazdı ve ‘akıl hocalarının’ da talimatıyla bu makama Özgür özel taşındı.

Aslında Özgür Özel’in grup başkanı olması, bu projeksiyonun ta o günlerde devreye sokulduğunun kanıtı hükmünde adeta…

Kılıçdaroğlu bunun farkındaydı ve fakat yapabileceği hiçbir şey yoktu. Bunun üzerine şimdiye kadar gösterdiği sadakatten ayrılmayarak, kendisinden isteneni yaptı yani bir anlamda kaderine razı oldu.

İşte bu plan çerçevesinde gelişmelere baktığımızda gördüğümüz şey, yazı başlığına çektiğimiz tespitten başkası değildir.

Evet, CHP’de ‘değişim’ adıyla gerçekleşen şey esasen ‘değişmemenin’ ta kendisidir!

Bu durumu tam olarak özetleyen ifade ise bizzat Sayın Cumhurbaşkanının kullandığı; ‘al birini vur ötekine’ tabiridir.

Özgür Özel’in Kılıçdaroğlu’nun yerine hazırlandığını gösteren mühim bir karine daha vardır.

Yazının başından beri itinayla altını çizdiğimiz ‘kökü dışarıda’ güçlerin CHP’yi dizayn ettiğine dair iddiamızı da destekleyen bir karinedir bu, şöyle ki:

Malum, askeri birliklerde her gün bir parola ve işareti belirlenir.

Denetleyen komutan ilgili yere gittiğinde nöbetçi parolayı söyler ve işaret alındıktan sonra tekmil verilir.

Bu sürecin en önemli parola ve işareti de Kavala ile Demirtaş’tı.

Kılıçdaroğlu, yıllardır bu parola ve işareti ile kendisini denetleyen güçlere ‘bulunduğum yerden ve aldığım talimatlardan asla ayrılmadım’ mesajı vermekteydi.

Özgür Özel de alenen aday olduktan sonra aynı parola ve işareti kullandı.

Öyle ki, bunu kurultaydaki konuşmasında bile ayniyle tekrar etti.

KAVALA VE DEMİRTAŞ VURGUSU

Kavala ve Demirtaş vurgusu asla herhangi bir hususa değinme meselesi değildir.

AB ve ABD’nin üzerinde en hassas bir şekilde durduğu noktaların başında, Türkiye’yi kaosa sürüklemeye yönelik kalkışmaların baş aktörü konumundaki terör örgütleri FETÖ ve PKK’nın korunup kollanması gelir.

Gezi kalkışmasının ve FETÖ’nün fonlanmasında ciddi rolü olan Kavala ile PKK’nın sivil uzantısı Demirtaş’ın önemi burada saklı.

Bu Türkiye düşmanlarının sahiplenilmesi demek, ‘AB ve ABD’nin Türkiye üzerindeki kirli emellerinin tatbikinde emre amadeyim’ demektir.

Kılıçdaroğlu görevde kaldığı sürece bu emre kayıtsız şartsız sadık kaldı.

Özgür Özel de bayrağı devralma sürecinde selefi Kılıçdaroğlu gibi aynı emre kayıtsız şartsız itaat edeceğini deklere etmiş ve sonuçtan da anlayacağımız üzere ‘güvenoyu’ almıştır.

"CHP'DE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOKTUR"

Evet, görüldüğü gibi CHP’de değişen hiçbir şey yoktur!

Her şey kaldığı yerden ayniyle devam edecektir.

Yapılan, taban tarafından dahi istenmeyecek bir noktaya gelen Kılıçdaroğlu’nun vereceği zararı asgariye indirebilmek için onun fotokopisi hükmündeki Özgür Özel’in sahneye sürülmesi operasyonundan ibarettir.

Böylelikle yerel seçimlerde sırf Kılıçdaroğlu nedeniyle partisine oy vermeyecek olan CHP’liler bu radikal kararlarından önemli ölçüde dönmüş olacaklar…

Öngörülen budur ve ne kadar etkili olduğunu kısmetse hep birlikte göreceğiz…

NİHAT NASIR - HABER7

YORUMLAR 12 TÜMÜ
  • Yusuf Duman 1 yıl önce Şikayet Et
    Süleymançılar inşaallah artık CHP'ye oy vermez
    Cevapla
  • Türkoğlutürk. 1 yıl önce Şikayet Et
    Vallahi, Billahi doğru.
    Cevapla
  • abuzer 1 yıl önce Şikayet Et
    chp de her şey değişti. bir tek yalanlar değişmedi.!!!!!!
    Cevapla
  • löplöp 1 yıl önce Şikayet Et
    Deyismeyen cok sey. Yalan, Ifira, namusuzluk, islama saldiri, Teröristlere arka cikmak, Teröristlerle isbirligi. Heykelcilik. Tükiyenin ilerlemesine takoz. Düsmanlarla isbirligi, Silah sanayisini engel olma cabalari ve dahasi.
    Cevapla
  • Halil 1 yıl önce Şikayet Et
    Değişim, değişim dediler sadece chdpkk-föte koltuğunda oturan yüz değişti…??? Bunuda seçmenlerine yutturmaya çalışıyorlar..??? Bakalım ağbabaları daha ne ayak oyunları hazırladılar…???
    Cevapla