Buna kendi ayağına sıkmak denir!
Adalet bakanlığının yeni yargı reformu ile ilgili çalışmaları herkesin malumu.
Şüphesiz ki, reforma en fazla ihtiyaç duyulan alanların başında adalet, adliye ve hukuk geliyor. Bu bağlamda yeni reform çalışmaları hem sevindirici hem de ümit verici.
Meseleye bu genel çerçeveden bakıldığında görünen pozitif tablo, reforma dair çalışma içeriğinin belli olmaya başlamasıyla, kimi endişe verici gelişmeler nedeniyle olumsuza dönüşmeye başladı maalesef.
Bunların başında hakaret suçunun sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi durumunda, suçun ‘uzlaştırma’ kapsamından çıkartılarak ‘ön ödeme’ kapsamına alınması geliyor.
Peki, ‘suçun uzlaştırma kapsamından çıkarılarak ön ödeme kapsamına alınması’ ne demek?
Dilerseniz bu hususu şöyle tavzih edelim.
Yeni yargı reformu paketindeki bu düzenleme, sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle hakaret eden kişinin, belli bir miktar para ödeyerek soruşturma veya kovuşturmanın sonuçlarından kurtulmasını sağlayacak.
Mevcut haliyle, sesli, yazılı veya görüntülü iletiyle hakaret suçu, ‘uzlaşma’ kapsamında olduğundan, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören kişiye uzlaştırma bürosunun görevlendirdiği bir uzman tarafından uzlaşma teklifinde bulunuluyor.
Yani hakarete uğrayan kişi, uzlaşma yerine mahkemeye gitmekte ısrar ederse, hakaret eden şahıs için yargılanma kaçınılmaz oluyor.
Yapılması düşünülen yeni düzenlemeye göre bu husus ‘uzlaşma’ kapsamından çıkarılacağı ve ‘ön ödeme’ kapsamına alınacağı için hakaret ederek suç işleyen kişi öngörülecek olan parayı baştan ödeyerek bu suçtan amiyane tabirle sıyıracak.
Sözgelimi, birisi size sosyal medya üzerinden yahut herhangi bir sesli, yazılı yahut görüntülü bir medya organı üzerinden rencide edici hakarette bulundu veya kutsallarınıza küfretti…
İşte yapılması planlanan bu düzenlemeye göre para ödeyerek bu suçtan kurtulacak ve işlediği suç yanına kâr kalacak.
Allah aşkına kabul edilebilir bir durum mudur bu?!
Bu düzenleme bir anlamda özellikle de sosyal medyada yapılan hakaretlere görece bir serbestlik sağlamış olmuyor mu?
Bu, aynı zamanda dijital platformlarda işi gücü hakaret etmek ve karakter suikastı düzenlemek olan birtakım etki ajanlarını cesaretlendirmek anlamına gelmez mi?
Kamuoyunda muteber şahsiyetler ile özellikle de siyasileri hedef alan küfürbazların çoğalmasını sağlamaz mı bu yaklaşım?..
Sorular ve kuşkular uzar gider ne yazık ki…
İşin kötüsü, hedef aldığı insanlara yönelik iftira ve hakaretle saldıran kişi, “parasıyla değil mi, küfür de ederim, hakaret de” der ve hiç kimse de ‘sen ne yapıyorsun’ diyemez!..
Bu, dezenformasyon ve yalan haberle mücadele adına bin bir emekle husule getirilen kazanımları bir çırpıda çöpe atmak anlamına gelmez mi sahi?
Başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere, onun ailesine ve yakınlarına yönelik, yalan, hakaret, iftira ile saldıran onca örneğe rağmen böyle bir düzenleme, kimse kusura kalmasın ama bir nevi akıl tutulmasıdır.
Mesele sadece Sayın Cumhurbaşkanı da değildir.
Bu türden bir saldırının hedef alabileceği o kadar çok insan vardır ki, saymakla bitmez…
Netice-i kelam…
İyi niyetle başlanmış bir reform çabası, kamuoyuna yansıdığı şekliyle bu türden tuhaflıklar ile bir bumeranga dönüşebilir.
İşte o zaman yazı başlığı yaptığımız tespit kelimenin tam manasıyla gerçekleşmiş olur.
Bu yanılgı ete kemiğe bürünmeden önce iyi niyetlerinden şüphe duymadığımız bakanlık yetkililerini, bu yanlıştan dönmeye davet ediyoruz.
-
Dayatması yapan 11 ay önce Şikayet EtTüm yasaları işlemez hale getirip Anayasadan medet ummak değil mi işin özü. Anayasayı da beğenmeğip başka isteklere yol açmak.her sorunun altında aynı zihniyet var. Avukat temsil hakkı da hukuksuzluğun tezahürü. Güçlünün yanında olmayı adalet sayan toplumca içselleştirilmemiş farkılıkları özgürlük adı altında yasalaştıran, umursanmayan şeyleri garabet halinde sunup mahalleBeğen
-
Yaşasın Filistin 11 ay önce Şikayet EtBöyle saçmalık olmaz nereye gidiyoruzBeğen
-
Kompataro 11 ay önce Şikayet EtKendinizimi anlattınızBeğen
-
Murat 11 ay önce Şikayet EtNihat Bey bu çalışma doğru ise nasıl bakanlık yetkililerinin iyi niyetinden şüphe etmiyorsunuz? O zaman aklından şüphe etmeniz gerekmez mi? İyi bari tecavüz için de ön ödemeli sistemi getirelim, cinayet için de . . . Parayı veren düdüğü çalar, söver, tecavüz de eder hatta çok parası varsa öldürür. Bu akıl tutulmasıyla izah edilecek bir durum değil. Açık ve net İHANET!Beğen Toplam 2 beğeni