Artık hiç şüphem kalmadı…

Dünyanın en gerici, en yobaz ve en bağnaz kesimi Türkiye’de yaşıyor.

Kendilerini Kemalist olarak niteliyorlar…

Bunlara bir de solcuymuş gibi yapan ve fakat gerçekte su katılmamış statükocu olan güruhu da eklememiz şart…

Neden mi böyle düşünüyorum?..

Anlatalım dilerseniz.

Bundan 6 gün önce Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı, 2021 yılında Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilan edilen Milli Uzay Programı kapsamında “ilk insanlı uzay misyonunu” başarıyla hayata geçirdi.

Gezeravcı’nın da içinde yer aldığı SpaceX’e ait uzay aracı, 19 Ocak Cuma günü Türkiye saati ile 00.49'da NASA'nın Florida’da bulunan Kennedy Uzay Merkezinden fırlatıldı.

Kapsül, dünya yörüngesindeki laboratuvar olarak tanımlanan Uluslararası Uzay İstasyonuna başarıyla kenetlendi ve Gezeravcı kısa sürede deneylere başladı.

İşte ne olduysa bundan sonra oldu.

Türkiye açısından devrim diye nitelendirilebilecek bu gelişme tüm dünyada övgüyle karşılanıp takdir toplarken ülke içinden tuhaf sesler yükseliyordu…

İnanılır gibi değildi ama bu fevkalade hadise bağlamında yapılabilecek en rezil ve düzeysiz eleştiriler birbirini takip etti.

“Amerika çok önceden uzaya gitti, bizim gitmemizin ne anlamı var?” diye saçmalayanından tutun da; “o kadar parayı verip uzaya gitmek çok gereksizdi” diyenine kadar cahil ve art niyetli oldukları şüphe götürmeyen Türkiye aleyhtarı bir güruh, tezviratın en iğrencine tevessül etmekten çekinmiyordu.

Yanlış anlaşılmasın bunlar, ‘sosyal medyada’ konuşlanmış ve sürü psikolojisine saplanmış cühela takımı değildi sadece…

İçlerinde dünyaca ünlü sözde sanatçılar da (?) vardı, entelektüel geçinen yazar-çizerler de…

Hor gördükleri yahut vülgarize ederek akılları sıra dalga geçtikleri husus, on yıllardır dillerine pelesenk ettikleri ‘uzay yolculuğu’ idi ilginç bir biçimde.

Herkes bilir…

Bu kesim, İslâmî camianın en tabii insan hakları bağlamında dile getirdiği her talebi, “millet uzaya gidiyor, bunların derdine bakın” diyerek boşa çıkarmaya çalışmıştı hep…

Sanırsınız onlar uzaya gitti de Müslümanlar engelledi kendilerini…

Zaman geçti, devran değişti ve ‘tu kaka’ ettikleri kesimin içinden çıkan bir ‘lider’ onların hayalini bile kuramayacağı işler yapmaya başladı.

Burada yazmakla bitiremeyeceğim ve onların hayalini bile kuramadıkları işler teker teker gerçekleştirilince, önce görmezden gelmeyi denediler sonra da uzay yolculuğu meselesinde olduğu gibi alaya alıp tezvirata yeltendiler.

Bunu yaparlarken de geçmişte en sık kullandıkları argümanı çöpe atmakla kalmayıp kendilerini inkardan bile çekinmediler.

Bu hususa dair en ilginç örnek, adını vermeye tenezzül etmeyeceğim en aydınlarının (!) içler acısı ve birbirini nakzeden şu sözler olsa gerek.

Vakti zamanında şöyle demişti Togg ile ilgili haberlere gönderme yaparak.

“Millet uzaya gidiyor, bunların sevindiği şeye bakın…”

Togg gibi Türkiye açısından gerçek bir devrimi hafife almak ve bu başarıyı gölgelemek için arkasına sığındığı argüman, ‘uzaya gitmek’ olan bu zavallı insan makulesi, gerçek anlamda uzaya gidildiği gün aynen şöyle diyordu.

“Başımıza bir de bu uzay yolculuğu çıktı…”

Kendi kendini inkâr etmeyi ve cahilliğin dibini bulmayı göze alan bu öznenin tek derdi, nefret ettiği insanların başarısını gölgeleme çabasından başka bir şey değil elbette.

İçlerindeki kin ve nefret gözlerini ve kalplerini öylesine kuşatmış ki, bu çelişkilerinin önlerine konacağını ve çok acı bir biçimde rezil olacaklarını bile bile düşmanca davranmaktan geri durmuyorlar.

Buna tek kelimeyle ‘zavallılık’ denir.

İnanın, bunlara öfke duymaktan çok, acıyorum…

Bir insanın, düştüğü rezalet çukurunda böyle arsızca debelenmesi, gerçekten acındırıcı bir durum.

Yazık ki, bu kadar olur…

Yazının başında malum topluluk için ‘dünyanın en gerici, en yobaz ve en bağnaz kesimi’ nitelemesinde bulunmuştum.

İzninizle bir sıfat daha eklemek istiyorum…

Dünyanın zekâdan en az nasip almış güruhu da bunlar açıkçası…

O kadar zekâ fukaralarılar ki, İslâm tarihinin en aşağılık örgütü olan FETÖ ihanet şebekesinin tuzağına bile düştüler.

PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin Türkiye’ye olan saldırılarına çanak tutacak kadar düşen bu ‘kullanışlı aptallar’ için ne desek boş.

Öyle görünüyor ki, bizim imtihanımız da insaniyetten nasip almamış bu zekâ fukaraları…