Nihat Nasır
Nihat Nasır
HABER7 YAZARI

Ev zencileri

GİRİŞ 08.08.2024 GÜNCELLEME 08.08.2024 YAZARLAR

Her şey, İsrail hesabına sosyal medya tetikçiliği yapan bir grubun, Heniyye’nin şehadetiyle ilgili haber ve yorumları “tehlikeli” ve “terörist” ilan ederek kaldırmasıyla başladı.

Öyle ki, Diyanet İşleri başkanının paylaşımı bile bu kapsamda değerlendirildi ve başkanın gönderisi silmekle kalmayıp 1 ay ceza verdiler.

Aslında mesele ilkokul çocuklarının zekâ düzeyiyle dahi rahatlıkla anlaşılabilecek bir mahiyet arz ediyordu fakat yeminli muhalifler her zamanki tartışmasız düşmanlık pozisyonunu alınca işin rengi değişti.
Müteakiben sansürcüyü sahiplenen, koskoca bir İslâm toplumunu düşmanlaştıran gruba destek veren ve onların hukuksuz uygulamalarını savunan malum anlayış bir kez daha arz-ı endam etti. 

Bunun üzerine Sayın Cumhurbaşkanı, hamakat düzeyindeki insanların bile anlayacağı bir konuşma yaptı ve ülkesini değil, istismarcı, İsrail vahşetini savunan, Türkiye’nin kanunlarına kafa tutan, İslâm âlemine saldıran ve son tahlilde küresel kapitalizmin esaslı kalelerinden birisi olan gruba destek verenlerin bu sapkın yaklaşımını değerlendirdi.

Konuşmanın ana fikri iyi anlaşılsın diye ilgili kısmı bir bütün olarak aktaracağım.
Biraz uzun ama bağlamın tam olarak anlaşılabilmesi için bu gerekli.
İşte konuşmanın o bölümü…

“İsrail'i eleştiren basit bir cümleyi bile kendilerine hakaret sayıyorlar. Dijital faşizmle karşı karşıyayız. Her türlü ahlaksızlığı ve terör örgütü destekçiliğini özgürlük parantezine alıp teşvik eden bu şirketler, Filistin halkının kahraman evlatlarına, direnişine açıkça savaş açmıştır.

Sosyal medya şirketlerinin mafya gibi davrandıklarına şahitlik ediyoruz. Uyarılarımıza rağmen tüm terör örgütleri bu mecralarda istedikleri gibi at koşturuyorlar. Suç ve terör şebekeleri istedikleri propagandayı yapıyor.

Sosyal medya şirketleri bu alandaki tekel konumlarını, dünyadaki hak ve özgürlükleri desteklemek için değil toplum mühendisliği projelerini hayata geçirmek için kullanmaktadır.

Burada şirketlerin tavrı kadar rahatsız edici bir diğer durum ülkemizdeki muhalefetin kaypak tutumudur. Türkiye, egemenlik hakları çerçevesinde bir adım atıyor, ancak şirketlerden önce meselenin öncesine arkasına bakmadan 'biz bundan nasıl menfaat sağlarız' diyen muhalefet partileri ayağa kalkıyor.

Bu platformların ayyuka çıkan sansürcülüğü, bunların karşısında kâğıttan kaplana dönüşenler ülkemizi tenkit etme konusunda aslana dönüşüyorlar. Özgürlükleri savunmak böyle olmaz.

Batı'dan çok Batı'cı, İsrail'den çok İsrail'ci olan bu ev zencilerinin tek gayesi, sahiplerine şirinlik yapmaktır. Bugüne kadar ev zencilerini muhatap kabul etmedik. Mücadelemizi bunların efendilerine karşı yürüttük. Biz asıl onları oynatan kuklacılara odaklanıyoruz.”

Evet, konuşmanın sondan bir önceki cümlesinde yapılan ‘ev zencisi’ benzetmesi üzerine başladı tartışmalar.

Tartışmanın taraflarını etüt ettim hiç üşenmeden.

Yeminli muhaliflerin sözde ‘aydın’ kesimi dâhil tamamına yakını bu kavramdan habersizdiler.

Öyle ki, çok ağır bir benzetmenin muhatabı oldukları için üzülüp kahrolacakları yerde amiyane tabirle gırgır şamataya boğdular işi. 

Cehalet böyle bir şey işte.

Oysa Sayın Cumhurbaşkanının benzetmesi tam yerindeydi.

Tabir caiz ise taş tam gediğine oturdu lakin meseleyi idrakte zorlanan bünyeler cehaletlerini ahmaklıkla taçlandırıyorlardı. 

Peki, ‘ev zencisi’ ne demek?

Afro-Amerikan siyahilerinin efsanevi lideri Malcolm X’in benzetmesiydi bu ifade. 
Malcom (rahmetullahi aleyh), rengi nedeniyle kendilerinden gibi görünen ve fakat sadakatle efendisine hizmet eden işbirlikçileri tanımlamıştı bu nitelemeyle.

Yaptığı bir konuşmada siyahi olduğu halde önüne konan ucuz menfaatler mukabili diğer siyahileri satan ve hatta onlara zulümler eden tipi anlatmıştı esasen…

Şöyle sıralamıştı özelliklerini. 

“Ev zencisi efendisine yakın yaşayan zencidir, efendisi gibi giyinir, efendisinin kullanılmış giysilerini giyer. Efendisinin evinde, ya çatıda ya bodrumda yaşar, efendisi kendini nasıl tanımlıyorsa o da kendisini öyle tanımlar.

Efendiden arta kalanlar önüne konduğu için daha güzel yemekler yerdi. Efendinin onları sevdiğinden daha güçlü bir sevgi ile efendiye bağlılardı. 

Efendi “bizim güzel bir evimiz var” dediğinde, ev zencisi de “evet bizim güzel bir evimiz var” derdi.

Efendisi “güzel yiyeceklerimiz var” dediğinde o da “evet güzel yiyeceklerimiz var” der. Kendisini efendisi ile o kadar özdeşleştirmişti ki efendisi hastalandığında “sorun ne patron, hasta mıyız?” diye sorardı.

Efendisinin hasta olması kendisinin hasta olmasından daha fazla canını yakardı. Efendisinin ağrısı onun ağrısıydı.”

Evet, Müslüman siyahilerin lideri Malcolm X böyle tanımlamıştı ev zencilerini.
Eminim ki, bu ayrıntılı tanımlamayı okurken sizlerin de gözlerinizin önünden malum işbirlikçilerin resimleri sırayla geçti…

Öyle olmasaydı eğer, İsrail’in aşağılık dışişleri bakanı Türkiye’ye ve cumhurbaşkanına saldırırken, zevkle o alçağı destekler miydiler? 

Öyle olmasaydı eğer, sırf Amerika, Avrupa ve İsrail rahatsız oluyor diye savunma sanayindeki muhteşem gelişmeleri kötüler miydiler?

Öyle olmasaydı eğer, son hadisede olduğu gibi Türkiye’yi ciddiye almayıp yasalarını ihlal eden, insan haklarına sansür uygulayan, katalog suçların yayılmasına katkı veren sosyal medya grubuna yönelik yaptırımlara destek vermek yerine adeta onlar hesabına savaş açar mıydılar?

Son örnek, geçmişte büyükelçilik de yapmış bir CHP milletvekilinin İsrail’i desteklemek adına dışişleri bakanı Sayın Hakan Fidan’a saldırması oldu…

İsrail’in şerefsiz dışişleri bakının yaptığı onca alçaklığı görmezden gelip bu saldırgan ve terörist devletle ilgili, “tasmasını elinde tutanlar” tabirini kullandığı için Türkiye dışişleri bakanına ağzından köpükler saçarak saldıran bu özne, bahsini ettiğimiz ev zencilerine dair tipik bir örnektir ve bu yüzden Sayın Cumhurbaşkanının tanımı tam yerindedir!

Yalan mı?

Başından beri Türkiye’nin değil, İsrail’in yanında olan onlar değil mi?

Türkiye’nin başardığı her iyi şeyi kötüleyen ve gâvurların teknolojisini göklere çıkaran bunlar değil mi?Türkiye düşmanı bir takım yabancı siyasilerin yazdıklarına binlerce olumlu yorum yapan bunlar değil mi?

Hâsılı, batıya gönüllü uşaklık yapan, onları kendi milletine ve ülkesine tercih eden bu heriflerin tamamı, betimlemedeki ev zencisinin ta kendisidir. 

Yukarıda dedik, Malcolm X rengi nedeniyle kendilerinden gibi görünen ve fakat sadakatle efendisine hizmet eden işbirlikçileri tanımlamıştı bu nitelemeyle.

İşte Sayın Erdoğan da, adı sanı bize benzeyen ama gâvurlara gönüllü yahut para mukabili tetikçilik yapan zavallılara bu gerçeği hatırlatmaktan başka bir şey yapmamıştır.
Tespit yerli yerindedir ve mükemmel bir tanımlama yapılmıştır. 

Anılan güruh ve onların zavallı aydınları, cehaletleri nedeniyle kendilerinin ev zencisi olduklarını bilmeseler bile, bu böyledir!

Nihat Nasır / Haber7

YORUMLAR 47 TÜMÜ
  • kızılelma 3 ay önce Şikayet Et
    tebrikler. kaleminize sağlık.
    Cevapla
  • Orhan 3 ay önce Şikayet Et
    Bizim ev zencilerimiz inşaAllah bu yazıdan birşey anlamışlardır.
    Cevapla
  • %51 3 ay önce Şikayet Et
    Türkiye'deki sosyal ve görsel medyadaki İsrail taraflarının çokluğu hayretler edikecek seviyeye ulaştı,Önce Araplar kotulendi,sonra mültecilere tavır alındı, halk araplardan tiksindirildi,Tam tersine İsrail sempatizanları arttı,İsrail mermi atmadan yatak odalarına yerleşecek gibi gözüküyor,CHP nin%1,5 daha oy almasına bağlali
    Cevapla
  • Ramazan Çakır 3 ay önce Şikayet Et
    Helal olsun Nihat bey mala anlatır gibi anlatmışsınız inşallah EV ZENCİLERİNE ulaşır bu makale…
    Cevapla
  • Mustafa 3 ay önce Şikayet Et
    Mükemmel bir yazı, elinize dilinize sağlık.
    Cevapla