Hüseyin Gülerce’ye haklı öfke!
GİRİŞ 10.05.2009
GÜNCELLEME 10.05.2009
YAZARLAR
Hüseyin Gülerce’ye haklı öfke!
Hüseyin Gülerce, "İslam'ın şartı 5, imanın şartı 6. İçinde başörtüsü yok!" şeklinde özetlenen görüşlerini dile getirince yıllardır başörtüsü mücadelesi veren ve bunun çilesini göğüsleyen hanımların tepkisini çekti.
En sert tepki de Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca'dan geldi.
'Bu iş bu kadar önemsizdi de niye o zaman binlerce başörtülü kızı yediniz. Bıraksaydınız onlar da Nazlı Ilıcak gibi olsalardı!" dedi.
Nihal Bengisu öyle tam kitabın ortasından bir örtünme stiline sahip olmadığını kendisi yazıyor.
Aynı süreci öğrenci ve gazeteci olarak yaşadığı, birçok arkadaşı aynı dramı sarsıcı bir şekilde tecrübe ettiği için tabii olarak Gülerce'ye yönelik yazısı çok sarsıcı.
Anlaşılan o ki, Nihal Hanım da kendi huzurlu limanında değil.
Örtüsünün tam da Allah'ın istediği gibi olmadığını bildiğini ancak en azından yapamasa da 'Kitapta yazana' gönülden iman edip, oradaki şeklin doğru olduğunu kabul ettiğini söylüyor.
Başörtüsü mağduriyeti yaşayan kızlar gerçekten bunalımda.
Başını açan da açmayıp eve kapanan da, evlenemeyen de.
Bir kısmı büyük ruhi çalkantılar yaşayarak peruk takma yoluna gidiyor. Ahmed Şahin, nereden buluyorsa 'sentetik' peruğa fetva veriyor.
Ama Hayrettin Karaman bu fetvaya karşı çıkıyor.
Bu arada klasik ehli sünnet inanışına göre peruk 'kebair' (büyük) günahtan sayılıyor.
Peruk ciddi bir gösterge.
50 yıldır perukçuluk yapan Mustafa Akdağ, geçenlerde Aksiyon'a yaptığı açıklamada 28 Şubat'tan sonra bu işin bir sektör haline geldiğini söylüyordu. Ancak o dönemde peruk takanlarla şimdikiler arasında çok fark oluşmuş:
"10 yıl öncesine dönersek, başörtülüler Cleopatra tarzı modeller tercih ediyordu. Yani kâküllü, küt ve siyah. Buraya gelip kendini kötü hissedenler, ağlayanlar bile vardı. Bu sert yapı biraz yumuşadı. Çünkü artık daha estetik peruk alıyorlar. Röfleli, kızıl, sarı bile takanlar var!"
Başörtülü/peruklu hanımlardaki bu 'rahatlama' iyi bir sürece mi, yoksa bir çözülüşe mi işaret ediyor. Üzülmek mi, sevinmek mi lazım.
Toplumda örtülü ya da örtüsüz olmanın hiçbir problem oluşturmadığını yazmaya gerek var mı?
Okumuşsunuzdur bazı yabancı sosyologlar, yerli gazeteciler tesettüre girip, günlerce İstanbul'un en kritik semtlerinde dolaştılar ve hiçbir gerilim yaşamadıklarını anlattılar.
O zaman bu heyula nereden kaynaklanıyor; tabii ki, bir kısım Ergenekon medyasının illizyonundan! Zaten bu başörtüsü yasağı belası da Ergenekoncu zihniyetin en kötü mirası Türkiye'ye.
Beyaz Türklerin özel 'kaoslama' yöntemleriyle en basit anayasal hak yıllardır yok sayılıyor.
Öyle komik bir ülkede yaşıyoruz ki, güya yasağa mesned yapılan Anayasa Mahkemesi kararı bile aslında başörtüsünün önünü açıyor. İnanmayan Ahmet Necdet Sezer'in ( o zaman üyeydi) koyduğu şerhe baksın.
Yine işin traji-komiği başörtüsünü bu karar yasaklamadığı gibi ayrıca yasaklayıcı bir kanun da yok. Kanunun tarif etmediği bir ceza da bilinen medeni dünyada 'kanuni' olarak değil, Karakuşi olarak görülüyor.
Karakuş fıkralarına da sadece gülüp geçiyoruz!
'Bu iş bu kadar önemsizdi de niye o zaman binlerce başörtülü kızı yediniz. Bıraksaydınız onlar da Nazlı Ilıcak gibi olsalardı!" dedi.
Nihal Bengisu öyle tam kitabın ortasından bir örtünme stiline sahip olmadığını kendisi yazıyor.
Aynı süreci öğrenci ve gazeteci olarak yaşadığı, birçok arkadaşı aynı dramı sarsıcı bir şekilde tecrübe ettiği için tabii olarak Gülerce'ye yönelik yazısı çok sarsıcı.
Anlaşılan o ki, Nihal Hanım da kendi huzurlu limanında değil.
Örtüsünün tam da Allah'ın istediği gibi olmadığını bildiğini ancak en azından yapamasa da 'Kitapta yazana' gönülden iman edip, oradaki şeklin doğru olduğunu kabul ettiğini söylüyor.
Başörtüsü mağduriyeti yaşayan kızlar gerçekten bunalımda.
Başını açan da açmayıp eve kapanan da, evlenemeyen de.
Bir kısmı büyük ruhi çalkantılar yaşayarak peruk takma yoluna gidiyor. Ahmed Şahin, nereden buluyorsa 'sentetik' peruğa fetva veriyor.
Ama Hayrettin Karaman bu fetvaya karşı çıkıyor.
Bu arada klasik ehli sünnet inanışına göre peruk 'kebair' (büyük) günahtan sayılıyor.
Peruk ciddi bir gösterge.
50 yıldır perukçuluk yapan Mustafa Akdağ, geçenlerde Aksiyon'a yaptığı açıklamada 28 Şubat'tan sonra bu işin bir sektör haline geldiğini söylüyordu. Ancak o dönemde peruk takanlarla şimdikiler arasında çok fark oluşmuş:
"10 yıl öncesine dönersek, başörtülüler Cleopatra tarzı modeller tercih ediyordu. Yani kâküllü, küt ve siyah. Buraya gelip kendini kötü hissedenler, ağlayanlar bile vardı. Bu sert yapı biraz yumuşadı. Çünkü artık daha estetik peruk alıyorlar. Röfleli, kızıl, sarı bile takanlar var!"
Başörtülü/peruklu hanımlardaki bu 'rahatlama' iyi bir sürece mi, yoksa bir çözülüşe mi işaret ediyor. Üzülmek mi, sevinmek mi lazım.
Toplumda örtülü ya da örtüsüz olmanın hiçbir problem oluşturmadığını yazmaya gerek var mı?
Okumuşsunuzdur bazı yabancı sosyologlar, yerli gazeteciler tesettüre girip, günlerce İstanbul'un en kritik semtlerinde dolaştılar ve hiçbir gerilim yaşamadıklarını anlattılar.
O zaman bu heyula nereden kaynaklanıyor; tabii ki, bir kısım Ergenekon medyasının illizyonundan! Zaten bu başörtüsü yasağı belası da Ergenekoncu zihniyetin en kötü mirası Türkiye'ye.
Beyaz Türklerin özel 'kaoslama' yöntemleriyle en basit anayasal hak yıllardır yok sayılıyor.
Öyle komik bir ülkede yaşıyoruz ki, güya yasağa mesned yapılan Anayasa Mahkemesi kararı bile aslında başörtüsünün önünü açıyor. İnanmayan Ahmet Necdet Sezer'in ( o zaman üyeydi) koyduğu şerhe baksın.
Yine işin traji-komiği başörtüsünü bu karar yasaklamadığı gibi ayrıca yasaklayıcı bir kanun da yok. Kanunun tarif etmediği bir ceza da bilinen medeni dünyada 'kanuni' olarak değil, Karakuşi olarak görülüyor.
Karakuş fıkralarına da sadece gülüp geçiyoruz!
YORUMLAR 92
TÜMÜ
-
hakan yılmaz 16 yıl önce Şikayet Etgülercedeki mantıksızlığa bak. içki içmek, harama bakmaz, zina etmek, adam öldürmek.... vs vs binlerce günah var. sayın hoca efendi bunlarda imanın şartları arasında yok. eee çok mu önemsiz konular bi açıklasan da rahatlasa millet..... ama önce bir vatikana danış aşırı bi görüş söylememiş olursun dünya hali dostları üzmemek lazım ne olur ne olmaz.... şunuda bilin ey gülerce bu topraklarda bir çok gerçek allah dostu var... light larda olmayann..Beğen
-
Kamil MIZRAK 16 yıl önce Şikayet EtDers. Herkes Muslumanlik dersi veriyor! Ama her nedense bu cok hassas arkadaslar hergun caddelerde gozleri onunde basortulu,basortusuz Kizlara sarkintilik yapilirken sadece bugz ediyorlar, Kurani Kerim boyle heriflerin ne sekilde cezalandirilacagini da soyluyor ama bu ayetler bu muslumanlar icin hicbir anlam ifade etmiyor.Beğen
-
TAYFUR OKAN 16 yıl önce Şikayet Etöncelik-incelik. devam et şeyda, öncelik kadınların mesleki eğitim almaları mıdır, yoksa ALLAHın emri mi? Zira tartışma tam bu noktada. Sen de bu noktaya gelsene, neden etrafında dönüyorsun?Beğen
-
hamza salman 16 yıl önce Şikayet EtGüzün şeyda.... Ne oldu sizdemi bu fetvalar sayesinde rahat(!)lıyanlardansınız?Artık vicdanız sızlamadan açabilenlerdensiniz? nasılsa müceddid(!) Hocanız(!) Fetva verdi zaten nefsi ammarede böyle bir Fetva bekliyordu. körün istediği bir göz Allah verdi 2 göz kabilinden ?Okuyun okuyun üniversiteyi bitirin sakın geri(!) kalmayın yarın ahirette ilk sorulacak şey zaten namaz örtünme filan değil(!).Üniversiteyi bitirdinmi kaç puanla bitirdin iyi bir kadro aldınmı vs vs tabii sizde haklısınız..(!)Beğen
-
Şeyda AŞIK 16 yıl önce Şikayet EtÖncelik-İncelik. Füruatttır; yani öncelikli değildir, demişti. 1.öncelik imandır, kelime-i şehadettir; iman yoksa tüm ibadetler geçersiz sayılır. İncelik burada... İmansız namaz olmaz başörtüsüz namaz olur. İmansız oruç olmaz başörtüsüz olur. İmansız zekat, hac vsvsvs hiç bir ibadet olmaz.Beğen