Nuray Kayacan
Nuray Kayacan
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

İlginç yasakların olduğu ülke GALERİ

GİRİŞ 14.02.2011 GÜNCELLEME 14.02.2011 YAZARLAR

Nuray Kahraman'ın Singapur gezi yazısı 2

Sakızı eczanelerden pasaport yada kimliğinizi gösterek alabiliyorsunuz. Sakızı yere atmanın cezası 1000 dolar. Çöpleri yerlere atmak, kapalı yerlerde sigara içmek, hız limitini aşmak, yaya geçitleri dışında karşıdan karşıya geçmek, sarı çizgilerin olduğu yerlerde taksi çevirmek bu yasaklardan bazıları. Evlerde temizliğe önem vermedikleri halde, ortak kullanım alanlarında temizliğe çok önem veriyorlar. Yani bu şekliyle bizim kültürün tam aksi. Biz çevreyi kirletir, evimizi bal dök yala kıvamına getiririz.

Uzak Doğuda ünlü olan düryen meyvesi burada da çok meşhur. Alışmamış olanlar için yemesi çok zor bir meyve. Kimilerine göre çürümüş sarımsak veya soğanı andıran bir kokuya sahip. Ama tiryakisi olanlar da var. Düryen meyvesi otobüs ve metro gibi toplu taşıma araçlarına hatta uçaklara alınmıyor. Cezası 500 dolar. Çünkü kokusu insanları ciddi manada rahatsız edebiliyor. Bir yersen alışırsın diye ısrar edenlere, “Ne zorum var, neden alışayım?” demenizi öneririm. Bununla birlikte tadı oldukça güzel olan, mutlaka denemeniz gereken birçok tropikal meyve var.

kullanNüfus Ve Sosyal Hayat...

4 buçuk milyon nüfuslu Singapur çok kültürlü bir ülke. Singapurun %75’ini Çinliler, %15’ini Malaylar, %7’sini Hintliler ve gerisine de diğer azınlıklar meydana getiriyor. Ülkede konuşulan diller İngilizce, Malayca, Çince ve Tamilce. Ayrıca, Singlish adı verilen içinde Çince, Malayca ve Hintçenin bulunduğu İngilizcenin biraz değiştirilmiş halini kullananlar da oldukça fazla. Ülkenin resmi dili, geçmişlerinde sömürge devleti olmalarının bir uzantısı olarak İngilizce. Köylü bir kadının bile, Çinceyi andıran bir lehçeyle, sizden oldukça hızlı bir şekilde İngilizce konuşabilmesi oldukça sinir bozucu.

FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYIN >>>>>>

Her millet kendi kültürünü yaşatmak için ülkede mahalleler oluşturmuş. Çoğunluğunu Çinlilerin oluşturduğu ülkede %50 Budist ve Taoist, %15 Müslüman, %15 Hristiyan ve %4 Hindu bulunuyor. Buna bağlı olarak çeşitli budist ve hindu tapınaklarına, camilere, kiliselere rastlamak mümkün. Her bölgede cami bulabiliyorsunuz. Budist tapınakları da çok gösterişli, ilginç ve görülmeye değer.
Nüfûsun hemen hemen % 95.4’ü okur-yazar. Kültür seviyeleri oldukça yüksek; malesef bunun farkındalar ve bu özgüvenlerini size hissettirmekten imtina etmiyorlar.

Üçüncü Dünya Ülkesinden Birinci Dünya Ülkesine Yükseliş...

Singapur Cumhûriyeti parlamenter demokrasi sistemine dayanıyor. Ülkenin kuruluşunda ve bu günkü haline gelişinde büyük paya sahip olan devlet başkanı Sellapan Rama Nathan’ın, hiç bir yerde büstüne veya resmine raslayamıyorsunuz. Bu da dünya ölçeğinde pek raslanan bir durum değil. Ülkesini üçüncü dünya ülkesi olmaktan çıkarıp, birinci dünya ülkesi seviyesine çıkaran Rama Nathan’ın icraatlarını masaya yatırmalı siyasiler. İyi bir prototip bana göre.

FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYIN >>>>>>

Ekonomi alanında dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olan Singapur’un ekonomisi ticarete dayalı.Tarım alanları yok denecek kadar az. Dünyada kişi başına düşen milli gelirin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Bugün bölgenin en zengin ülkesi konumunda. Singapur limanına yılda 140 bin gemi geliyor. Buda her 3 dakikada bir gemi geldiğini gösterir. Şehrin en yüksek gökdelenine çıktığınızda, deniz yönüne bakacak olursanız mavilikten ziyade gemi manzarası var denebilir. Tabi öbür yöne bakıldığında üzerinde bulunduğunuz otel binasının üzerine inşa edilmiş havuzda yüzen zenginleri de görebilirsiniz. Gökdelenlerin arasında aşağıya akan su havası verilmiş bu yapı, ülke tanıtımlarında da bolca kullanılıyor.

kullan

Otobüse bir kartı okutarak biniyor, inişte tekrar okutuyorsunuz ki bu mesafeye göre ücret ödemenizi sağlıyor. Bunun yanı sıra taksi ücretlerinin de gayet uygun olduğunu idrak ettiğinizde otobüse bir daha binme gereği duymayabiliyorsunuz. Öğrenilmesi gereken en önemli nokta, turist olduğunuzu taksi şöförüne çaktırmamak. Zira bu durumda kötü niyetli şöför tarafından dolandırılmanız içten bile değil, ki başıma geldi oradan biliyorum. Örtünün altından çıkardığı diğer taksimetreyi göstererek fazla para isteyen şöförün bilöfünü itiraf edeyim ki yedim.

Beni Benden Alırsan Seni Sana Bırakmam Singapur...

Singapur’un en ünlü caddesi Orchard Caddesi’nde iniyoruz otobüsden. Görkemli oteller ve büyük alış veriş merkezleri bu cadde üzerinde. Lakin bakılmasına gerek bile yok, ödenebilecek meblalarda ürünler mevcut değil. Elektronik malzemelerin ucuz olduğu sipekülasyonlarına uyup da gittiğimiz alışveriş merkezlerinden elimiz boş dönüyoruz. Fiyat avantajı olmasına rağmen, aradaki fiyat farkı garantisiz ürün alma riskine değmiyor.

Girdiğim bir mağazada Türk olduğumu öğrenen yaşlı satıcı: “Özal, Özal” diyor. O bölümde kalmış amcam yazık. Alzheimer olmadığını ispat etmek istercesine, “Uyuyor, uyuyor.”demeyi de ihmal etmiyor. Çok etkili bir politikacıydı Özal. Vefatından bunca yıl sonra, bu kadar uzak bir ülke halkı tarafından hatırlanmak her kula nasip olmaz kuşkusuz.

İndirim Demeyin, Zılgıtı Yemeyin!

Tayland gibi sanıp her satıcıya indirim teklif ediyorum. İndirim teklifine çok kızıyorlar, siz siz olun sakın teklif etmeyin. Tamam  bir kaç yerde işime yaramadı değil, ama “Yediğin fırçaya değdi mi?” derseniz, hayır değmedi. Özellikle Çinli abimin tavrını ömrüm boyunca unutmayacağım. Ani bir hareketle kafasını yana çevirdi, bir daha da bakmadı yüzüme. “Tamam be amca küsme, üçe beşe bakıp kırmayalım birbirimizi.” dedimse de para etmedi. Lafla peynir gemisi yürümez bir Çin atasözü olmalı. Espri yerine nakit para onlara daha eğlenceli geliyor. Bir kahkaha = bir kilo pirzola denklemine inanmadıkları kesin ve bu da işini yoluna koymada espri silahını sık kullanan biri olarak benim pek işeme gelmiyor doğrusu. Singapur gibi bir ülkede yaşayamayacağım en azından eski alışkanlıklarımla var olamayağım kesin.

FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYIN >>>>>>

Devamı var...

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL