Nuray Kayacan
Nuray Kayacan
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Kiraz memleketi Tekirdağ - Fotogaleri

GİRİŞ 25.06.2011 GÜNCELLEME 25.06.2011 YAZARLAR

Tekirdağ kiraz festivaline katılmak üzere yola çıkıyoruz. Yazın başı lakin o nasıl bir yağmurdur ki faka bastırıyor. Gök deliniyor adeta, silecekler kifayetsiz. Dörtlüleri yakan araçlar çaresiz yol kenarlarına çekilip, gökyüzünün sakinleşmesini bekliyor. Nasıl dolmuş bulutlar, o şimşeklerin nedeni ne! Bir sıkıntısı var belli, neden bu kadar kızgın? Neyse kükreyince ve ağlayınca rahatlıyor, basıp bağıran gözyaşı döken kadınlar gibi siniri geçince gülmeye başlıyor. Parlıyor güneş, bir anda her şey normale dönüyor.

Tekirdağ’a vardığımızda görüyorum ki burada işlerin pek öyle kolay kolay normale döneceği yok. Sadece dakikalarca süren yağış, kenti altüst etmeye yetmiş. Su baskınları, erozyon, parçalanan asfaltlar, kapatılan yollar ile şehir adeta afet bölgesi. Yağmurla kâğıt gibi nasıl paramparça olur asfalt anlamadım. Her yağmurdan sonra yol çalışmaları için ihale, yani rant diyeceğim dilimin ucunda tutuyorum. Tamam, zandan kaçınalım ama haksız mıyım, bir yağmurla bir şehir nasıl bu hale gelir?

Ne menem bir yerdir bu Tekirdağ?

Tekirdağ ili, Marmara Bölgesi'nin Trakya yakasında, doğuda İstanbul, güneyde Marmara Denizi ve Çanakkale, batıda Edirne0, kuzeyde Kırklareli ve kuzeydoğuda Karadeniz ile çevrili. Yani tam anlamıyla yarımadaya ve tüm denizlere hakim bir coğrafya. İklim, Akdeniz iklimi ve kara ikliminin bir karışımı. Sahil yöresinde Marmara Denizi'nin etkisiyle nemli bir bölge. Çorlu, Çerkezköy, Malkara, Saray, Muratlı, Hayrabolu, Şarköy, Marmaraereğlisi ilçeleri.

Çocukluğu Şarköy’de geçen annemin merkezde bulunan kocaman meydanı anlatmasından mütevellit keşif çalışması yapmak üzere o büyük meydana gidiyorum. Gerçekten o kadar büyük ki meydan, arabamız güç bela manevra yapıyor. Güldüm ve aklıma asma yaprağı toplamak için çıktığım evimizin çatısı, asma dalına uzanmak için oturduğum ve ayaklarımı salladığım yerin şu an birkaç santimlik bir alana tekabül edişi geldi. Biz küçükken dünya çok büyüktü. Biz büyüdükçe o da küçüldü gözümüzde.    Bu gerçeği bir idrak edebilsek!

Havuzlu sitelere ifrit oluyorum…

Tekirdağ inşaat sektörü açısından patlama yapmış, her yer havuzlu lüks sitelerle dolu. Havuzlu lüks sitelerin kirasını öğrenince kısa süreli bir şok yaşıyorum. 1500 papel kira, 350.000 gayme satın alma bedeli. Burası mı İstanbul, yoksa biz Tekirdağ’da mı yaşıyoruz? Havuzlu site mantığını çözebilmiş değilim. Tatillerde birbirini en mahrem halleriyle gören insanları bir daha karşılaşmamaları ihtimalini müteakiben daha az rahatsız edici bir durumda görsek bile havuzlu sitelerde ikamet edenler komşularının eşlerini anadan üryana avuç içi kumaş mesafesinde, birbirleriyle göz zinası yapmaları bana edep ve ahlak dışı geliyor.

İster yiyin, ister seyredin…

kullan
Fotogalerimizi ziyaret etmek için bu linki kullanabilirsiniz

Tekirdağ denildiği zaman akla hiç kuşkusuz ekonomiye katkısı olan tarımı, özellikle buğday ve ay çiçek üretimi geliyor. Ama kirazı da unutmamak lazım... Görünümü, lezzeti ve adına düzenlenen festivali ile kirazın Tekirdağ'da ayrı bir yeri var. Üzüm bağları şehrin incisi adeta… Lezzeti kadar seyri de keyifli meyve denen nimetin ya suphanallah…

Tarım ve sanayide zirveyi zorlayan şehir…

Tekirdağ ilinin toprakları çok verimli. Birinci sınıf tarım arazisi. Uçsuz bucaksız düz verimli ovaları var. Yeşilin değişik tonlarını görebildiğiniz parsellenmiş araziler oldukça güzel bir görünüm arz ediyor. Türkiye'nin yağlık ay çiçek ve buğday üretiminin büyük bölümünü karşılayan ilin batısında Malkara ve Hayrabolu ilçelerinde tarım ve hayvancılığın ekonomi değeri çok yüksek. Çorlu ve Çerkezköy ilçeleri bölgesinde sanayi, endüstri ve tarım oldukça gelişmiş. Türkiye'nin en hızlı sanayileşen ili…

Ruha huzur bahşeden camiler…

Tekirdağ tarihi camilerin cömertçe boy gösterdiği bir il. Bunlardan görülmesi olmazsa olmaz olanlar: Çelebi Sultan Mehmet Camii, Çarşı Camii, Beyler Hanı Camii, İbrahim Çelebi Camii, İskender Paşa Camii, Gazi Süleyman Paşa Camii, Çorlu’da bulunan Süleymaniye Camii, Fatih Camii, Şarköy’de bulunan Camii Kebir, Saray’da bulunan Ayas Paşa Camii, Marmara Ereğlisi’nde bulunan Sadrazam Cedit Ali Paşa Camii…

Ruhunuza el Fatiha!

Öyle muhteşem mimari özellikleri olan bu camilerin tek eksiği cemaat. Tekirdağ’da bir camiye imam olarak atanan değerli bir abimiz bakar ki bir iki kişinin haricinde gelen giden yok. Sadece cenazelerde dolup taşıyor cami. Bir gün sela verir, yine dolar cami. Lakin ortada ölü falan yok. İmama hesap sorarlar: “Nerede ölü hoca?” derler. Hoca öfkeli, “Ölen sizsiniz! Buranın cemaati ölmüş, cenazesini kaldıralım dedim.”

(Devam edecek...)

Nuray Kayacan - Haber 7
nuraykayacan@hotmail.com

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL