Ankara'daki tarihi karşılama ne anlama geliyor?
Yaklaşık iki haftadır 'Gezi Parkı' ile başlayan ve dalga dalga yaygınlaştırılan eylem ile ilgili çok şey söylendi, yazıldı. Görsel ve yazılı medya bu olayı gündemde tutmak için abartılı bir biçimde gayret gösterdi. Eylemcilerin masumiyetini kanıtlamak için sayısız anekdot yayımlandı. Tersine bütün eylemcileri adeta hain gibi gösteren yayınlar da yapıldı. Bunun Türkiye'nin iç politik dengelerini nasıl etkileyeceği konusunda sözüm ona uzmanlar her gece TV'lerde arz-ı endam eyledi.
Oysa bu olayın dış dünyaya yansıma biçimi ve oradaki algısı çok daha farklı idi. Başta ABD olmak üzere birçok Batılı ülke basın yayın organı Tahrir Meydanı benzetmesini yapmakta çok iştahlı davrandı. Bununla da yetinmeyen kimi çevreler Kaddafi benzetmesi ile Sayın Başbakan'ı adeta hedef tahtasına oturttu. ABD'den gelen resmi açıklamalar da pek dostane değildi.
Olayları çıplak bir gözle izleyen herkes Tayyip beye yönelik bir operasyonun varlığını görebilme imkanına sahiptir. Tayyip beyin karizmasının çizildiği, artık ülkede farklı güç odaklarının varlığının kabul edilmesi gerektiği şeklindeki yorum ve değerlendirmeler Batılı başkentlerde konuşulmaya başlandı . Kısacası birileri bu hengamede uluslar arası bir senaryoyu da devreye koyarak Tayyip beyi siyaseten bitirme hayalinin peşine takıldı. Yedirtmeyeceğiz sloganı bu operasyonun halk kitlelerince doğru algılandığının bir göstergesiydi.
İşte tam da bu ortamda Ankara'daki muhteşem karşılama organize edildi. Kırk kilometreye yakın bir araç zinciri, yüzbinlere varan coşkulu bir kalabalık saatler süren bir sevgi seli halinde Başbakan'a 'Seni Yedirtmeyeceğiz' demek için adeta seferber olmuştu. Ankara'daki organizasyon kim ne derse desin iç politikadan çok dünya medyasına ve Batı Başkentlerine verilmiş bir mesaj niteliğinde idi.
Doğrusu Melih Gökçek yine yapacağını yaptı. Doğru zamanda, doğru bir kararla ve inanılmaz bir performans sergileyerek bu tarihi ve stratejik adımın atılmasına vesile oldu.Vesile oldu diyorum çünkü böyle bir kararın alınması için ilk günden itibaren ısrarcı olduğunu biliyorum. Sayın Gökçek, zor günlerin adamıdır,inatçıdır,teşkilatçıdır ve yeri geldiğinde hedefe adeta kitlenir.
Eminim ki, yabancı misyon ve dünya medyası saatler süren bu karşılamayı 'Beyaz TV' helikopterinin görüntüleri eşliğinde soluksuz izlemiştir. Elçiliklerin bu karşılamadan sonra ülkelerine sundukları raporların muhtevasını tahmin etmek zor olmasa gerektir. Zira bu karşılamanın hemen ardından peş peşe yapılan açıklamalar ve dünya basınında yer alan haberler ton değil, renk farklılığı göstermeye başlamıştır.
Ak Parti'nin Ankara ve İstanbul'da gerçekleştirmeye hazırlandığı mitingin de aynı amaca yönelik olduğunu düşünüyorum. Zira Ak Parti'nin bugünkü şartlarda gövde gösterisi yapma ihtiyacı hissedeceği bir rakibi yok.
Ana muhalefet adeta yok hükmündedir. Kafası karışıktır. Paniklemiş durumdadır.Politika üretememektedir. Marjinal guruplarla sarmaş dolaş hale gelmiş ve karar alma mekanizması dumura uğramıştır. MHP ve BDP ise yalnızca kendi kitlesini muhafaza etme kaygusuna düşmüş görünmektedir. Parlamentoda bulunan muhalefet partilerinin hiç birinin iktidar iddiası ve umudu yoktur. Bence bu da bizim en büyük talihsizliklerimizden biridir. Zira sağlıklı bir demokratik yapı için güçlü muhalefet hayati bir önem arz etmektedir.
Hal böyle iken görkemli karşılamalar ve büyük mitingler yapılıyorsa bu bir başka amacı hedefleyen stratejik bir karardır ve bunun arkasında güçlü bir 'siyasi akıl ' var demektir.
Ömer Vehbi HATİPOĞLU
-
mermus 12 yıl önce Şikayet EtAnkara'daki tarihi karşılama ne anlama geliyor?. tencereye kapak anlamına geliyo. kulpuda kırk kilometre.Beğen Toplam 6 beğeni