AK Parti ve Tayyip Bey nasıl tasfiye olur?
Dedelerimiz Müslümanca yaşama arzusunun bedelini çok ağır ödediler. İstiklal Mahkemeleri ile, Tehcir Yasaları ile, hapis ve zindanlarla ömür tükettiler. İdam sehpaları kuruldu meydanlarda.Tek Partili dikta insanlara nefes aldırmıyordu. Kur'an dahil Arapça yazılı eserler toprak altına gömülüyor, insanlar evlerinde çocuklarına Kur'an öğretiyor diye kelepçelenip hapishanelere atılıyorlardı.
Babalarımızın çektiği sıkıntı, muhatap oldukları muamele de çok zorluydu. Onların yaşadığı dönemlerde Müslüman kimliği ateşten gömlek idi. Kamu kurumlarında üst düzey yönetici olmaları neredeyse hayaldi. Kitap okunan medreseler birer anarşi karargahı gibi basılıyor, takke tesbih suç malzemesi olarak zabıtlara geçiyordu. Bir insanın hayatını karartmak için ona nurcu veya tarikatçı damgası vurmak yeterli oluyordu. Annelerimizin çarşafları en büyük suç delili idi.
Bizim neslimiz, Müslümanım demenin adeta itilip kakılmayı,birçok haklardan mahrum kalmayı, takibata uğramayı, hapishanelere girmeyi kabule hazırım demek anlamına geldiği bir dönem yaşadı.
Yaşıtlarımızın öğrencilik yıllarına ait MİT raporları deşifre edilecek olsa bugünkü nesil ; ne kadar traji komik suçlamaların yapıldığını ve insanların hangi bahanelerle özgürlüklerinden mahrum kaldıklarını dehşetle görme fırsatı bulmuş olur.Öyle Gezi Parkı'ndaki orantısız güce benzer şiddet gösterisi ile benzer tarafı yoktu muhatap olduğumuz muamelenin. Filistin askısı, işkence, falaka , günlerce aç-susuz bırakıldıktan sonra ,ağza alınmaz küfürler eşliğinde sorgulamalar…
Biz yıllarca bu ülkede kuşdili ile konuşmak mecburiyetinde kaldık. Bırakınız düşüncelerimizi eylemler ile ortaya koymak, pankart taşımak, evlerimizde bulundurduğumuz birkaç risale veya bir-iki sayfalık karalamalar yüzünden mahkum ediliyorduk. Çünkü din onlar için doğrudan doğruya bir ‘tehdit' unsuru idi ve dindarlar da doğal olarak ‘rejim aleyhtarı' olarak görülüyordu.
Mukaddes devletin kutsal anayasası bir resmi ideoloji dayatıyordu. Konuşmak suç, eylem koymak anarşistlikti. Devlet torna tezgahından çıkmış gibi tek tip insan yetişsin istiyordu. Ama bu proje tam olarak tutmadı. Bizim gibi imalat hataları da çıktı.
Bu imalat hataları için de her türlü önlem alınıyordu. Eğer bir kamu kurumunda çalışıyor ise ; parmağında taşıdığı alyansın altın olup olmadığından tutun da eşlerinin kıyafetine, hatta evlerinde misafir ağırlarken haremlik selamlık oturup oturmadıklarına kadar özel hayatları didik didik ediliyordu. Kurumların düzenlediği gecelere eşleri ile birlikte katılıp katılmadıkları, hatta dans edip etmedikleri de bir değerlendirme ölçüsü idi. Alkol kullanmayan, eşleri tesettürlü olan, balo ve gecelere katılmayan devlet memurları potansiyel hain ve rejim aleyhtarı olarak fişleniyorlardı. Resmi kurumlarda namaz kılmak isteyenler ancak hizmetlilerin odalarında özenle saklanan tahtadan yapılma seccadelerde bir suç işliyor psikolojisi ile farzlarını eda edebiliyorlardı.
Ama bu zorbalıklar, acı ve sıkıntılar yıldırmadı. Müslüman kimliğini her türlü baskıya rağmen inatla ve şerefle sürdürenler adeta çelikten bir irade ile donanmış oldular. En olumsuz şartlara göre yaşamayı ve bıkmadan usanmadan Medeniyet değerlerinin mücadelesini vermeyi sürdürdüler.
Çünkü kendilerinden önce ateşle, canları ile sınanan ve bugünlerin mimarı olan Bediuzzaman Said-i Nursi , Sülayman Hilmi Tunahan, Seyyit Abdülhakim Arvasi, İskilipli Atıf Hoca ve benzeri iman adamlarının şerefli duruşları ‘rol model' olarak gözlerinin önündeydi.
Bu iman ve ilim ehlinin hizmetlerini ete kemiğe büründürüp siyasal talep haline dönüştüren Milli Görüş hareketinin mimarı ve lideri Prof. Necmettin Erbakan da zulmün,baskının,çilenin her çeşidine rağmen açtığı çığır ile Anadolu'nun mazlum,masum ve mağdur evlatlarına umut ve heyecan kaynağı oluyordu.
Müslüman kimliği ile bu ülkenin yönetimine talibim demeyi bize öğreten öncülere binlerce selam olsun.
Bunları neden yazdım ?
Bugün bu ülkenin yönetiminde bulunan kadroların nasıl bir iklimde yaşayarak bugünlere geldiklerini yeniden hatırlayalım istedim. Bu kadro büyük çoğunluğu ile ateşten gömleği daha çocuk yaşlarında sırtına geçirmiş, çile ile yoğrulmuş, kısıtlı imkanlarla akıllara durgunluk verecek muhteşem direnişler gerçekleştirmiş ve fakat ödün vermemiş bir hareketin mektebinde çileli yıllar geçirmişlerdir. Andıçlanmış,fişlenmiş, tehdit ve şantajlara muhatap olmuş, medyatik linç kampanyaları ile itibarsızlaştırılmak istenmişlerdir.
Beğenelim veya beğenmeyelim ;bu ülkenin Başbakanı aristokrat bir ailenin şımarık çocuğu değil, üzerinde ‘ölüm tehlikesi' yazılı elektrik direklerine tırmanıp bayrak ve flamaları elleri ile asmış, sokaklarda polis ile adeta saklambaç oynar gibi duvar afişleri yapıştırmış , el ilanları dağıtmış bir Anadolu çocuğudur. Onun düşünce kodlarını, olaylar karşısında gösterdiği refleksi anlayabilmek ve anlamlandırabilmek için o iklimi yaşamış olmak gerekir. Monşerler, ekselansların yetiştirmeleri bu halk dilinden anlamazlar.
Sadece siyasetçileri değil , bu süreçte göreve gelen bürokratların önemli bir bölümü de yoksul Anadolu insanının kursağından kestiği paralara okuttuğu bin bir çile ile büyüttüğü çocuklarıdır. Halkın içinden çıkmış, halk ile gülüp ağlamış,halk gibi yaşamış, halkın gözünde ve gönlünde ‘bizden biri' olarak yer etmiş insanlardır. Böylesi bir kadronun ürkütülerek, korkutularak, göz dağı verilerek ve sokak gösterileri ile pes etmesini beklemek ham hayaldir.
Gelelim can alıcı soruya : Ak Parti ve Tayyip Erdoğan nasıl tasfiye edilebilir ?
Ne küresel güç odakları, ne Soros ,ne Kemal Kılıçdaroğlu ve ne de azınlığın azgınlığı bu işi beceremez.
Bu kadro ancak adalet ve eşitlik ölçüsünü kaybeder, hedeflerini dünyevileştirir, kibir ve gurura kapılır, vefasızlık gösterir,yoksul ve kimsesizlere sırtını döner , halk ile kurduğu gönül bağını keser ve en önemlisi milyonlarca masum ve mazlumun duasını kaybederse işte o zaman her şeyini yitirmiş ve kendiliğinden tasfiye olmuş olur.
Zira unutulmamalıdır ki ; bu iktidar kalabalıkların destek ve alkışından çok ;mazlum,masum,madun ve mağdurların duası ile ayakta kalıyor…
Ömer Vehbi Hatipoğlu - Haber 7
ovehbihatipoglu@gmail.com
-
Erkan Şevgin 12 yıl önce Şikayet EtHaddini bilmeyenlere itafen.... Saygıdeğer Ömer bey sizden özür dileyerek,size karşı yazılan saçma sapan,ahlak dışı yorumlara cevabım olacak. Özellikle Can denen arkadaşımız bir ilkokul çocuğu aklıyla ancak kaleme alınabilecek tarzda kendisininde ne anlama geldiğini bilmediği yazılar yazmış.Bu tarz insanların sizin fikir ve ideolojilerinizle bu ülkeye yağtığınız ve yapacağınız hizmetleri anlayacak beyinleri olmadığı belli.Tayyip bey'in dediği gibi Ömer bey...DURMAK YOK YOLA DEVAM...Beğen Toplam 6 beğeni
-
Yunus Emre Taşcı 12 yıl önce Şikayet EtÖmer Bey Size Yakışmıyor... Ömer Bey sizinle Saadet Partisi çatısı altında birlikte seçim çalışması yapmış bir kardeşiniz olarak sadece ve sadece içinde bulunduğunuz duruma üzülüyorum.Bunun dışında maalesef ne yazdığınız yazının bir tutarlılığı var ne de siz kendi içinizde bir tutarlılık yakalamış durumdasınız.Bakın Ömer Bey bu ülkede herkes kandırılır evrilir ama sadık ve sağlam milli görüşçüler bu kahramanlık ve mazlumun yanında yer alma salvolarına inanmaz.Bu hükümet ki senelik 53 milyar dolar faiz ödemesi yapmıyor mu hadi açıklayın..! Hangi mağdur ve mazlumun yanında olmaktan bahsediyorsunuz?Asgari ücretin alım gücüne oranı ne alemde?Başbakan'ın ilk yıllarında yaptığı simit hesabını isterseniz gelin birlikte yapalım.Bizim için ölçü kalabalık mitingler yapmak değil Hakk rızasına uygunluktur.Beğen Toplam 3 beğeni
-
poyraz ASLAN 12 yıl önce Şikayet Etkıyameti koparırız.. başbakan nasıl tasviye olur kimse bilemez.ama,olduğunda bilinki,mazlumun,masumun,duasıyla kıyamet kopmuştur.Beğen Toplam 7 beğeni
-
karaşahin 12 yıl önce Şikayet EtAk Partiyi. Bilemem ama Tayyip Erdoğan tasviye edilemez. O bu Milletin NAMUSU, ONURU, GURURU. Bu zamanın HALİFESİ. Hilafet kadırılmış da olsa kağıt üzerinde Müslümanların kalbinden sökülmedi. Ona dokunmak isteyen eller tarihe baksın ne hale gelirler.Beğen Toplam 11 beğeni
-
mustafa erdem 12 yıl önce Şikayet EtÇok Komik Yazı olmuş. erdoğan ve akp saadet partisinin yükselişi ile artık inişe geçti ister inanın ister inanmayınBeğen Toplam 3 beğeni