Geniş halk kitleleri ümmet olmanın bilinci ile ilk günden itibaren Mısır'da zulme uğrayan kardeşlerinin yanında oldular. Duaları ile, gerçekleştirdikleri demokratik protestoları ile yardım kampanyalarına verdikleri katkıları ile…

Türkiye'deki  bir çok STK da aynı duyarlılığı sergiledi. Başta Sayın Başbakan olmak üzere hükümet kanadı da ilk günden beri bu oldu bittinin kabul edilemeyeceğini  ifade ettiler.Doğrusu ben Mısır'da darbeci hükümet iş başından uzaklaşıncaya kadar diplomatik ilişkilerin dondurulması gerektiğine inanan biriyim.Bunun maliyetinin ağır olacağının da bilincindeyim. Ama, benzer bir senaryo ile karşı karşıya gelmiş olan Hükümetin bu riski yüklenmesinin tarihe not düşmek adına önemli ve anlamlı olacağını düşünüyorum.

Saadet Partisi ve Milli Görüş camiasına gelince ; Mısır'da İhvan'a ve Mursi'ye karşı girişilen bu ahlaksız darbenin acısını  elbette en çok iliklerine kadar hissettiklerinden eminim. Bu namertlik bir defa değil , defalarca bu camiaya karşı yapılmıştır. Milli Görüşün her şahlanışı alçakça ve ahlaksızca darbelenmiş, bu ülkeyi babalarının çiftliği gibi yönetme şehveti ile kıvranan monşerler, askeri de yedeklerine alarak darbe üstüne darbeler  gerçekleştirmişlerdir. İstanbul dükalığı, Beşli Çete, Batı Çalışma Gurubu ve bilcümle Siyonist güdümlü yapı ‘Topyekun Savaş' manşeti atan satılmış medya ile oluşturdukları şerefsizler koalisyonu ile ensemizde boza pişirdiler.

Milli Görüşün merhum Lideri Erbakan Hocamız'a kırk yıl boyunca zulumlerin, saldırıların,namertliğin her çeşidini reva görenler o büyük dava adamına hiç de hak etmediği acılar çektirmişlerdir. Bir insanın tahammül edemiyeceği acılara rağmen yüzünü bile ekşitmeden tevekkülle iman ettiği  ve doğru bildiği yolda milim şaşmadan yürüyüşüne devam eden  Ümmetin mazlum ama na mağlup evladına  yaradılanlar adedince rahmet olsun. Umuyor,niyaz  ve iman ediyorum ki; Rabbim O'nu Efendimiz'e komşu etmekle mükafatlandıracaktır.

Erbakan Hocamız, sadece Milli Görüşün kurucusu ve lideri değil, aynı zamanda bütün İslam Coğrafyasının uyanmasına vesile olmuş asrın lideri idi. Bir uyarıcı ve yol gösterici idi. O'nun yaptığı hizmetlerin önemini kavramak, O'nu rahmetle yadetmek,O'nun mücadelesi sonucunda var olan bu zeminde hizmet yapma imkanı bulan herkesin hem görevi hem de hakkıdır.

Geçmişinde bu şerefli  mazi olan camianın bugün de, yarın da darbe ve benzeri na mertlikler karşısında en büyük duyarlılığı göstereceklerine inanıyorum. Bu Erbakan Hocamızın hatırasına layık olmanın da gereğidir. Bu nedenle Saadet Partisi'nin gerçekleştireceği mitingi ve daha önce Saadet Gençliğinin bu konuda yaptığı etkinlikleri çok önemli ve anlamlı buluyorum.

Parti farklılığına bakılmaksızın Hak'ta bir arada bulunmak ve evrensel yanlışlıklar karşısında ‘bünyanen mersus' buyruğunun gereğini yapmak bizim göz ardı edemiyeceğimiz bir görevdir.

Kazlıçeşme'deki  mitingin SP'nin ve Milli Görüşün şerefli mazisine yakışır bir vakar ve heybet ile gerçekleşmesini diliyorum.

Ömer Vehbi Hatipoğlu - Haber 7

ovehbihatipoglu@gmail.com