Ömer Vehbi Hatipoğlu
Ömer Vehbi Hatipoğlu
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Cemaat psikolojisi

GİRİŞ 06.12.2013 GÜNCELLEME 06.12.2013 YAZARLAR

Mensuplarının tamamı halisane duygular besler ve hizmet için adeta çırpınırlar. Samimi ve sadık insanlardır. İlk kurucular genellikle yükü omuzlayan, maddi ve manevi  fedakarlıklara katlanan, dünyalık beklentisi olmayan eli öpülesi insanlardır.

Ehl-i Sünnet akidesine bağlı, ilmi ile amil alimlerin oluşturdukları ilim halkaları, irşat meclisleri, alim ve fazilet sahibi mürşitlerin izinde giden tasavvuf halkaları bu ülkenin öz benliğine kavuşması yolunda çok hayati görevler üstlenmiş birer mektep ve sigorta konumundadırlar.

Bu yazı kendi hayat hikayemde birebir tanık olduğum yapılara ilişkin bir öz eleştridir. Ne Fethullah Hoca Cemaatı, ne de bir başkası ile ilgili bir değerlendirme değildir. Ama yazı okunduğunda birçoğumuz  için çok tanıdık gelecek bir resmin ortaya çıkması muhtemeldir.

 Bunu böylece belirtikten sonra, aşağıdaki gerçekleri de birlikte hatırlayalım.

Türkiye Müslümanları , milletin dini ve dili ile sorunlu bir resmi ideolojinin zorba uygulamaları nedeni ile genellikle oluşturdukları birlikteliklerin güvenliğini sağlamak ve mensuplarını korumak adına hep kapalı yapılar oluşturdular. Takibatlar,baskınlar,tutuklamalar ile baş edebilmek, yapıyı koruyabilmek maksadı ile her cemaat özgün bir dil ve uslup geliştirdi. Varlıklarını sürdürebilmek için de otoriteye bağlılık,disiplin ve gizlilik ilkelerini ön plana çıkardılar. Örgütlenmelerini  hiyerarşik ve çoğunlukla komünist hücre yapılanmalarına benzer şekilde gerçekleştirdiler.

Gençlik yıllarında içinde bulunduğumuz yapıların tamamında ağabey, imam, lider veya Hoca dediğimiz öncüler hep korunması gereken ve emirleri kayıtsız şartsız yerine getirilecek adeta  kutsallaştırılmış kişiler idi. Bir cemaatin üyesi olduğumuzda, kendimizi yeryüzünde mutlak hakikatin yegane temsilcisi, Allah'ın rahmetine ve rızasına layık seçilmişler topluluğu  zannederdik. Bu inanışın zorunlu sonucu olarak da bizden gayrı herkesi hidayete erdirilmesi gereken kişiler olarak görürdük.  Onlara güvenilmemeli, sır verilmemeli , tebliğ edilmeli ve cemaat çıkarına uygun, maddi ve manevi destekleri sağlanmalıydı.

Cemaatlerin genellikle iki ayrı dili olurdu. Biri kendi aralarında kullandıkları dil, diğeri de kendi dışındakilerle iletişimde kullanmaya özen gösterdikleri dil. Bu yapının zorunlu sonucu olarak da cemaat mensupları ve diğerleri diye bir ayırıma gidilirdi. Yani biz ve ötekiler…

 Tabii ki bütün bu yapı ve ilişkileri meşrulaştıran dini referanslar ilk dersin vazgeçilmez konusu olurdu.Her cemaatin öncüsü imam , her tarikatın şeyhi  de Ğavs olarak kabul görmeliydi ki birliktelik sürdürülebilsin. Lidere itaat bir iman şartı olarak öğretilir, ama itaatın şartları hep es geçilirdi. İsyan veya muhalefet kebair günahlar sınıfındaydı. Bu , zaman içinde  öylesine trajikomik olaylara yol açtı ki, Kur'anı Kerimi yüzünden okuyamayan müçtehit imamlar, çocuk yaşta ve ilimden nasip almamış mürşitler,ğavs ve kutuplar enflasyonu ile karşı karşıya kaldık.

Başlangıçta mensupların hibe ve yardımları ile yaşamaya çalışan cemaatler gelişip serpilmeye başlayınca etkinliklerini arttırmak amacı ile kurumsal yapılar oluşturma işine girişirler. Bunun için de elbette paraya, maddi güce ihtiyaç vardır. Yazılı,görsel ve elektronik iletişim araçlarına sahip olma arzusu, vakıf,dernek,yurt,dershane,okul  hizmetleri para gerektirir. Para ise güçtür. Para güç olmasına güçtür ama çok sonraları anlaşıldı ki, aynı zamanda yozlaşmanın ve fitnenin de ana kaynağıdır.

Para ve güce sahip olma arzusu cemaatleri siyasal kadrolarla iş birliğine yöneltir. Bu iş için de genellikle iktidara yakın muhafazakar partiler tercih edilir. Aynı  gerekçelerle, cemaatler arası  rekabet de gün yüzüne çıkmakta gecikmez. Sonuçta bütün cemaatler ortak bir kitleye hitap ediyorlar. Rakipleri alt etmek, itibarsızlaştırmak, paydaşlıktan mahrum etmek için de ispiyon, tecessüs, ayıp araştırma, suçlama bir görev gibi kabul görmeye başlar.

Cemaatler güçlendikçe, yapının içine sızmalar da başlar. Çıkarcılar, cemaate yaslanarak ekonomik , sosyal ve siyasal güç devşirmek isteyen ve cemaatlerin asıl amacı ile hiçbir ortak paydaya sahip olmayanlar giderek itibarlı kişiler haline gelirler. Servislerin ajanları da elbette boş duracak değiller. Onlar da yapıyı yönlendirme ve dejenere etmek için ellerinden gelen her şeyi yapmaya koyulurlar.

Mesele bu noktaya geldi mi artık Allah rızası için lokmasını paylaşmak için oluşturulmuş ve öncü kadroları samimi ve dürüst insanlardan oluşan cemaatler değil, dünyevileşmiş ve dünyevi güç ve iktidar peşinde koşan bir yapı meydana gelmiş olur.

Allah rızası için toplanan paralarla meydana getirilmiş servet , ne yazık ki çoğu kez bir nesil sonrası kişisel güç ve semayeye dönüşür.  Liyakatsiz oğulların veya damatların elinde bir bumerang gibi dindar kitleleri vurur.

İşte çocukluğumdan bugüne  elli yıldır gah içinde bulunduğum, gah kenardan köşeden seyrettiğim ve çoğu zaman da katkı sunduğum, günahına ortak olduğum  yapıların bende bıraktığı  can sıkıcı intiba  maalesef budur.

Elbette ki bu olumsuz tablonun içinde düşünülmesi mümkün olmayan, Allah'ın rızasını kazanma ve ümmete hizmetkarlık yapma hedefinden şaşmayan vakıf, dernek ve cemaatlerin varlığı bizim varlık ve birlik sigortamız, gurur kaynağımızdır.

İslamın tebliğini ve davetini  dünyanın en ücra köşelerine kadar ulaştırma çabası içine giren gerçek hizmet,ilim ve dava adamlarına, dünyevileşmeyen, ilim ve takvayı önceleyen, ihale, şirket  ve siyaset gibi kavramlara itibar etmeyen eli öpülesi alimlere, mürşitlere selam olsun.

YORUMLAR 12 TÜMÜ
  • yusuf arslan 12 yıl önce Şikayet Et
    SAYIN HİZMET ERBABI İNSANLAR. Gunlerdir sizi izliyorum allah aşkına ne oluyor size sanki karşınızdaki iktidar kırk yıllık bir duşmanmış gibi hareket ediyorsunuz cok uzuluyorum sizi koruyan kollayan ve bu iktidar zamanında en rahat zamanımızı yaşadık diyen sizsini ne oldu duşman oldunuz yıllar once parti programına koymuş halka duyurmuş bunuda biliyordunuz bildiginiz halde uzak ulkeler hayli masraf yaparak gelip oy kullandınız ve bu iktidarı desteklediniz herkez biliyor şimdi ne oldu da 70 yıldır sizi sizin gibileri yoketmek isteyenlerle birlik oldunuz bunların sizi yalnız bırakıp yok edeceklerini ne zaman unuttunuz . Adam kalkmış taziye ziyaretine gidiyor sormazlarmı adaama 1 bucuk senedir nerdeydinizde şimdi gidiyorlar allah aşkına kendinize gelin boyle gigiderseniz cok şey kaybedersiniz eger CHP bugun iktidar olsun yarın sizi yok ederler bunları unutmayın benden hatırlatması
    Cevapla
  • Çetin Ceviz 12 yıl önce Şikayet Et
    halil sinanoğlu; dolaştırmadan cevap veriyorum. biz de Müslüman olduğumuz için çeşitli ibadetleri bir arada yapmaya davet ederler. eğer gayrimüslim olsaydık, İslam'a davet edilirdik.
    Cevapla
  • Halil SİNANOĞLU 12 yıl önce Şikayet Et
    CEMAAT VE TARİKATLARI SAVUNAN KARDEŞLERİME BASİT BİR SORU !. Tarikat veya Cemaat mensubu bir müslüman sizi,Allah'ın dinine mi davet eder,yoksa Cemaat'e veya tarikata mı davet eder.Lütfen net cevap istiyorum.Sözü dolaştırmadan.
    Cevapla
  • Sabit Kal 12 yıl önce Şikayet Et
    Çok güzel bir tespit ve teşhis. Aynı tecrübeleri, aynı teşhisleri yapmış biri olarak, bu kadar paralel bir hayat tecrübesi şaşırttı beni.
    Cevapla
  • Bahadır Çakır 12 yıl önce Şikayet Et
    YAZMAK İÇİN YAŞAMAK GEREKİR. Hocam bir şey üzerine yaşamak gerekir.Cemaatler bozulmaya açık kuruluşlardır.Dahası anlaşıldığı üzere İslam adına olması gereken gerçek şahsiyetlerin adını da kirletmeyi başardı.Cemaat hakkındaki görüşlerinize katılıyorum fakat aynı durum tarikatların hiçbirinde geçerli değildir.Bendeniz hepsinin içine giren yaşayan biriyim.Birini referans alarak tümeli kirletmeniz yani parçadan bütüne gitmeniz doğru değildir.Tarikatlar hakkında konuşabilmeniz için tüm tarikatları gezmiş görmüş yaşamış olmanız gerekir.Zannederim siz yalnızca cemaati yaşamışsınız ve bu sizin ruhunuzu çok etkilemiş hatta imanınız bile zedelenmiş olabilir hak bildikleriniz püf çıktığı için boşlukta olmanızı anlayışla karşılayamam çünkü daha fazla araştırma yapıp bu yazıyı öyle yazmış olmanız gerekirdi.Hata yapmayın...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle