Bizim neden aramızda bir bağ olmasın
Masanın üstüne sol elimi koydum ve sağ elimle başım yere düşmesin diye onu havada tuttum. gözlerimi kısıp 1. sınıf öğrencilerimin ne yaptıklarına baktım. evin rojin berfin sozdar liyan isimleri bizim batının isimlerine benzemeyen ama gözlerinde o parlaklığın hiçbir yerde değişmeyen yüzünü gördüm. kağıt ile kalem arasında bugüne kadar hep aşk vardı, ta ki bizimkilerin bugün kalem tutmasıyla bu aşk da sona erdi. bir şeyler yapıp bana anlatmaya çalışmaları beni hem mutlu ediyor hem de onları anlayamamaktan dolayı çok üzülüyordum. başımı dışarı çevirip baktığımda dağlar arasında yapılmış yolları farkettim. dağları bile birbirine bağlayan yollar vardı artık. bizim neden aramızda bir bağ olmasın diye düşündüm. şunu da öğrenmiş oldum dağların arasındaki mesafeler benim öğrencilerimle olan mesafemden daha kısaymış. öğrencilerimle göz göze geliyor gülümsüyordukJ kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı. sonradan farkettim ki birbirlerine kendi yaptıklarının daha güzel olduğunu anlatıyorlardı. oturduğum yerden kalktım ve yanlarına yanaştım sozdarın yanına oturdum. üstleri başları kir içindeydi. elimi başına götürürken ya başında bit varsa diye düşündüm. ama o sırada rojinin gözlerinin içindeki umut dolu bakışı gördüm ve sozdara sımsıkı sarıldımJ sozdar ne olduğunun farkında bile değildi. kendimi o kadar kaptırmışım ki az kalsın nefessizlikten boğulacaktı. resim yapalım dedim hep beraber. hayal dünyası olmalıydı değil mi çocukların ? hem de her birinin ayrı her birinin diğerinden daha canlı olmalıydı. ama öyle olmadı. küçük dünyalarında hayale bile yer kalmamıştı sanki. hepsi anlaşmış gibi aynı tarzda resim yaptılar. kullandıkları renkler sanki hayatları yansıtıyordu. siyah kahverengi gri… neden her şey yüzlerindeki gibiydi. neden gözlerinin içindeki renklilik güzellik resimlerine yansımıyordu. yanlış giden bir şeyler olmalıydı? yanlış olan biz miydik yoksa eğitim sistemimiz mi? böyle dalıp gitmişken zilin çalmasını beklerdim ama burası köy okulu. ben kimim burası neresi diye merak ediyorsunuzdur. ben birleştirilmiş sınıf öğretmeni mardin midyat dolunay ilköğretim okulunda görev yapıyorum. midyata 25 km uzaklıkta bulunan bir köy. 5 sınıf bir arada ve ben süpermen J öğretmen onlara eğitim vermeye çalışan biri. Kolay gelsin size de (ÖĞRETMEN)
Sevgili Öğretmenim;
Geçmişte ben de öğretmenlik yaptığım için neler hissettiğini az çok anlayabiliyorum. Biz beş kardeşiz abim edebiyat öğretmeni,ben eski bir öğretmen,en küçük kardeşim de Siirt, Baykan, Ziyaret'te öğretmen. Yani siz öğretmenlerin dünyasına yabancı değiliz.
Özellikle Doğu'da öğretmenlik zordur. Fiziki imkansızlıklarla birlikte, bazen halktan gelen tepkiler de insanı yıldırabilir ama siz bu toplumun temel taşı olarak, biz imkansızlıkları inançlarımızla yeneceğiz.
Hele hele ileriki yıllarda mezun ettiğiniz öğrencileri ,topluma faydalı birey olarak bir yerlere gelmiş olarak gördüğünüzde duyacağınız haz bambaşka.
Sizler için elimden gelen sorunlarınızı bekletmeden köşemde paylaşmak ve gerekli yerlere ulaştırabilmek. Öğretmenlerim için köşemde yapılacak her tür destek ve dayanışmaya her an hazır olduğumu bilmenizi isterim.
Yurdumun her köşesinde görev yapmakta olan siz saygıdeğer öğretmenlerime ne yapsak AZ ama bilin ki biz sizleri zannettiğinizden daha çok sevip sayıyoruz.
Tüm öğretmenlerime saygı ve sevgilerimle.
-
kartal 14 yıl önce Şikayet Etgerçek öğretmen olmak en zoru olsa gerek... saatler önce mesaj yolladım ama yayınlanmamış. işini dürüst, helal yolla yapan her merkes her meslek takdiri hakeder ancak öğretmenlik diğerlerinden biraz daha farklı bence. öğretmen rehberdir, yol göstericidir, çocuk hamur misali onun elinde yoğrulur şekillenir. misyonu, sorumluluğu yüzünden en zor meslektir. hepimiz umudumuzu çocuklarımıza bağlamışken çocuklarımızı öğretmenlere teslim ediyoruz. keşke bütün öğretmenler ne kadar önemli kutsal bir göreve sahip olduklarını bilerek çocuklara yaklaşsalar ve eğitim sistemi onlara yardımcı olsa. geçen hafta takdir edilmesi hususunda bahsettiğiniz gibi çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan tertemiz dürüst bir aileyle birlikteydim. dedikleri şey bütün uğraşımız çocuklarımızın okuması için. okusunlar bizim gibi olmasınlar, bizim çektiklerimizi çekmesinlerdi. birşeyi tamam abartısız sevelim de neyi abarttığımızı anlamadım. bu yazdıklarım size abartılı geliyorsada bırakalım abartalım derim. Mardindeki hocama da başarılar diliyorum.Beğen Toplam 1 beğeni
-
toprak 14 yıl önce Şikayet EtSyn. ORHAN ÇINAR A. Orhan bey, yorumları okuyorsan lütfen cevap yazarmısın? Gerçekten sen masanın iki tarafındamısın?Beğen
-
faran 14 yıl önce Şikayet Etsayın aydinli üstadım... biz de iş arasında zihin dinlendirmek maksadıyla bu ortamla meşgul oluyoruz..kendi cümlelerimin hayranı da değilim,mükemmeliyetçi ise hiç değilim.. üstelik çoğu kez bir solukta irticalen yazıyoruz :) ve fakat hata tolere edilebilirin çok ötesine geçince fena sırıtıyor,ne yalan söyleyim asabımı da bozuyor..sizin melekenizi eleştiriye tabi tutacak kalibrede olduğumu da çok sanmıyorum bu arada :) baki selamBeğen
-
faran 14 yıl önce Şikayet Etbana öyle geliyor ki... paylaşımı yapan da paylaşıma yorum yapan da aynı kişi...mantık örgüsü/örgüsüzlüğü ve cümle kuruluşu/kurulamayışı masanın iki tarafında da aynı mahiyette..bu kadar tevafuk fazla geliyor bana..!Beğen Toplam 1 beğeni