Hocam insanlara seslerini duyurabilecekleri, dertlerini paylaşabilecekleri, soru ve sıkıntılarını danışabilecekleri böyle bir platform hazırladığınız için teşekkür ediyorum. Ben daha çok ülkemizdeki üniversite mezunlarının işsizliğiyle ilgili birşeyler paylaşmak istedim.

Öğrenciliklerinin erken yıllarından itibaren büyük umutlarla üniversite yarışına giren gençler, eskiye nazaran internet aracılığıyla bölümler ve çalışma alanlarıyla ilgili bilgilere daha rahat ulaşabilme şansına sahip ancak yine de üniversitede okumanın gerekliliği konusunda, hatta neden çalışılması gerektiği konusunda ne kadar bilgililer ve ne kadar bilinçlendiriliyorlar acaba? Bu sınavın bütün hayatlarını etkileyecek önemli adımlardan biri olduğunun ne kadar farkındalar?  Bölümün bilinçli tercih edilmesi, istenilen bölüme duyulan ihtiyacın durumu, o meslekle ilgili sorunların az çok neler olduğu, bölümün kendilerine uygunluğunun durumu  işsizlik sorununun ön safhası gibime geliyor.

Ayrıca planlanarak yapılmadığını düşündüğüm sürekli  yeni  üniversiteler  açılıp duruyor. İsteyen istediği gibi okusun elbette ama  siz hazır mezunların işsizliğinin önüne geçtiniz mi ya da bunun için ne yapıyorsunuz?  Amaaan ben eğitimi vereyim de kim ne yaparsa yapsın mantığı ne kadar doğru bir yaklaşım? Bakın Rusya ve Doğu Bloku ülkelerinden çalışmaya gelen vatandaşların neredeyse tamamı üniversite mezunu ama burada bakıcılık, temizlik işleri vs yapıyorlar. Şu an o durumda değiliz ve bu işleri küçümsediğimden demiyorum sadece genel kültürden öteye geçemeyecek bir eğitime yıllar harcamış ve arz talep neticesinde mecburiyetten ne iş olursa onu yaparım diyen hayata geç ve mutsuz başlayacak bir nesil yetiştiriyor olmuyor muyuz? Önce umut ver sonra bunalıma sok.

Pek çok girişimci ve esnaf zincirleme reaksiyonlarla kriz gibi nedenlerden ötürü çalışanlarını çıkartmak zorunda kaldı. İşlerimiz her zaman düzgün gitmeyebilir, elemanlarımıza az bile olsa o an para verecek gücümüz olmayabilir, bu durum birlikte hareket etme, fedakarlık yapma vaktidir diye düşünüyorum çalışan için ama elemanlarını sömürmekten zevk alır şekilde davranan, imkanı varken çalışanının emeğinin karşılığını vermek kendisine ağır gelen, kimi ne kadar kullansam kârdır zihniyetindeki kurum ve kuruluşları kınadığımı belirtmek istiyorum. Nasılsa onlara göre o işte çalışmak isteyecek bir sürü insan var. Pek çok insan işsiz kalma korkusuyla sesini çıkaramıyor.

Diğer taraftan yaşanan krizlerdi, arz talepti gibi nedenlerle çalışmak zorunda olan ama alanında o an iş bulamayan kişinin başka sektöre gittiğinde işverenin haklı olarak sen bilmem nerden mezunsun bu iş sana göre değil cevabıyla karşılaşması, üniversite mezunu olma şartı aranmayan bir işte işverenin bu iş seni maddi manevi olarak tatmin etmez, uzun vadeli çalışmazsın diyerek işe almaması, ya da mecburi farklı sektör tecrübesinden sonra kendi mesleğini yapmak istediğinde de işverenin bilmem nerde çalışmışsın, mesleki iş tecrüben yok cevabını alarak işsiz kalması kaçınılmaz değilse nedir? Bu durumda olanlar ne yapsınlar peki?

Hocam yazıma burada son verirken herkese hayırlı işler diliyorum.

Saygılarımla

                                                                                                              Ayşegül Özsaydı

Sevgili Ayşegül;

Sorunları o kadar güzel tespit etmişsin ki. Maalesef günü kurtarmak adına yapılan o kadar çok gereksiz iş ve yatırım var ki.İimizin birinde kullanılmayan birden fazla olimpik yüzme havuzu, bir diğerinde havaalanına uçak inebilsin diye traşlanan dağlar,say say bitmez.

Amacımız kimseyi suçlamak değil fakat bu kadar çarpık ve yarınsız yatırımların hem umutlarımızı hem de paralarımızın yok olmasına sebep olmakta. Senin de tespit ettiğin gibi sanki lise açar gibi üniversiteler açılıyor ve derse girecek hoca bulamıyoruz sonra.

Bu kadar öngörüsüz çalışmanın sonucuda ortada. Hani derler ya kazayla kaza oldu (ilçe anlamında) derler ya şu anda il veya büyükşehir olmayı bekleyen ilçe ve illeri, kağıt üzerinde il veya büyükşehir yaptığımızda ne olacak bilmiyorum.

Yalnız bunun suçu birazda bizde değil mi? Geçici çözümlere prim vermek yerine, kalıcı çözümler isteyemez miyiz ?

Herkes der ya çözüm eğitim sonuna kadar katılıyorum. Gerçek egitimi gelecek nesillere verebildiğimizde,bütün bu sorunlarda bitmiş olacaktır.

Sevgilerimle.

Orhan Çınar'la Paylaşım / Haber 7

orhancinar01@gmail.com