Türkiye bu kuşatmayı da yarar!
Bir kere ‘milli irade tecelli etti’, ‘sandıktan halk iradesi’ çıktı gibi ifadelere kendimi çok zorlasam da katılmam mümkün değil. Katılırsam, partime ve bana oy veren seçmenime ihanet ederim. En iyi o seçmen bilir, sandığa nasıl büyük bir korku içinde gidip oy kullandığını. .Mardin’de ve başka illerin bir çok ilçesinde açık oy kullanıldı. Doğu’da seçmen iradesi yok sayıldı. Silahların ve baskıların gölgesinde bir seçim yaşadık. Bu rejimin nasıl işlediğine dair bilgi, belge ve olayları tek tek anlatacak ve bir rapor halinde kamuoyuyla paylaşacağız.
Bu siyasi ve ‘askeri’ rejime rağmen, birileri, bütün bunlar, oyların HDP’ye akmasına yetmeyebilir diye düşünmüş olmalı ki, Diyarbakır’da HDP mitinginde bombaları patlattılar ve bu patlayan bombalar, AK Parti oylarının 24 saatte bölgede neredeyse taban yapmasına yol açtı. Bombalar patladıktan bir iki saat sonra Diyarbakır 2. Sıra milletvekili adayımız, Salim Ensarioğlu’nu aradım. Durum nedir diye sordum. Salim Bey, seçimi kaybettik, çünkü bu bombalardan sonra dibe vurduk dedi. O bombaların aynı etkiyi bütün bölgede yaptığına ise hiç şüphe yok.
AK Parti’nin Kürt seçmenden arzu ettiği oyu alamamasının başka sebepleri var elbette. O sebepleri konuşacak, tartışacak ve dersler çıkaracağız. Ama seçimlere eşit koşullarda girmediğimizi, bir tarafın meşru olmayan her türlü yol ve aracı denediğini görmezlikten gelemeyiz. Bölgede yaşanan seçim ortamı, bu yüzden işte, milli iradenin,sandığa yansımasını imkansız kıldı.
Erken seçim tartışmaları yapılıyor, gerekirse ve bir çıkış yoluysa erken seçim, olur elbette. Ama bu seçeneği dillendirenlere şunu söylemek isterim, Türkiye bugün koalisyonu konuşuyorsa bu, Doğu ve Güneydoğu’da, PKK/HDP’nin kurduğu olağanüstü koşulların bir sonucudur. Bu ‘olağanüstü hal’ değişip normalleşmedikçe, PKK silahlı güçlerini sınırlarımızın dışına çekmedikçe, her hafta bir seçim yapsanız, sonuç değişmeyecektir.
Kürt seçmene öyle bir oyun oynandı ki, bu seçmen, kendi ayağına kurşun sıktı. Çözüm sürecinin mimarı bir partiye ve liderine, ağır ve telafisi oldukça zor bir siyasi fatura ödetti.
AK Parti’nin Diyarbakır’dan Hakkari’ye kadar uzanan bir bölgede ya hiç milletvekili çıkarmaması veya birer milletvekilliğiyle temsil edilmesi, cumhuriyet tarihi boyunca eşine rastlanan bir durum değil. Siyasi kopuşlar böyle başlar ve siyasi önlem alınmazsa devam eder. Bu siyasi kopuşun HDP’yle doldurulabileceğine, ya da doldurulduğuna inananlar çok sürmeyecek, yanıldıklarını görecekler.
HDP’li bir vekil daha şimdiden, koruculara seslenirken, ‘defolup gideceksiniz’ diyor. Kimin hakkı var başkalarını bu topraklardan kovmaya? Bu söz sadece koruculara söylenmiş bir söz değildir. Bölgede HDP’yi desteklemeyen herkese söylenmiş bir sözdür.
Türkiye bugün koalisyonu konuşuyor, ve Türkiye’nin bir bölgesinde neredeyse tek partili bir sistemin doğduğuna tanık olunuyorsa, bu uluslar arası güçlerin, çözüm sürecini bir milli proje olarak hayata geçiren Türkiye’ye ödettikleri fatura nedeniyledir. Bir çeşit cezalandırmadır.
-
aaaaaa 10 yıl önce Şikayet Etsiz iktidarda iken bu kadar şikayet ediyorsunuz, hüdaparlılar 6-8 ekim olaylarından önce sizin kalkınma bakanınız cevdet yılmaz'ı (Allah akıl fikir versin kendisine) aramış, katliam olacak diye, ABARTIYORSUNUZ demiş hazretleri. şimdi ben de hiç merhamet etmeden size aynısını söylüyorum, abartıyorsunuz. iktidarda olan ben miyim?Beğen
-
BHY 10 yıl önce Şikayet EtDiktatör tayin ediyorlar ve ülkeyi adaletle yöneten insan gibi insan olana diktatör deyip, şeytanlaştırıyorlar Osmanlı'da böyle yıkılmıştı. Tarih kitaplarına bir göz atalım. İsrail Filistin'i aldı.Kendisine engel Abdulhamit şeytanlaştırıldı.Tarihten ders alıp, tekrarlatılmamalı tarih değil tekrar eden, alınmayan dersler sonucu yapılan yanlışlardırBeğen
-
ömer 10 yıl önce Şikayet Etkalemine sağlıkBeğen
-
Ah milleti Ekrat 10 yıl önce Şikayet EtÜstad Bediüzzaman ne güzel söylemiş, " Ey milleti Ekrat (Kürt milleti) aldatmaz fakat aldanırsınız.Beğen