Orhan Miroğlu
Orhan Miroğlu
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Silah bırakmanın tam zamanı değil, maalesef değil

GİRİŞ 14.06.2015 GÜNCELLEME 14.06.2015 YAZARLAR

Ya da Kürt meselesiyle alakalı olarak seçimler dahil yaşadığımız çok sayıda siyasi tecrübeye rağmen, doğrulanmayan bir kamuoyu algısı diyelim.

Özetle şöyle işliyor: Kürt siyasetinde silahlı kanatla sivil kanat arasında bir çatışma yaşanıyor, sivil kanat demokratik siyaset zemininin güçlenmesini isterken, silahlı kanat bu zeminin zayıf kalmasını arzu ediyor. O halde Türkiye, demokratik sivil alanı genişlettikçe silahlı mücadele alanı daralacak ve dağ kadrosu siyasette belirleyici olmaktan çıkacak.

Bu görüşü ifade eden sloganlar bile vardı vaktiyle: Dağdan inip Düz ovada siyaset yapmak..

Ama bu bir türlü mümkün olamadı. Dağın ovaya üstünlüğü, her koşulda azalacağına arttı.

Daha geriye gitmeyelim. 2007 ve 2011 seçimleri ve aradan geçen sekiz yıla bakalım.

Kürt siyaseti parlamentodaydı. Sivil alanı kullanmanın neredeyse bütün yol ve araçları açıktı ve demokratik sürece katkı sunmanın imkanları vardı.

Ama ne oldu bir bakalım:

12 Eylül anayasa referandumu boykot edildi. Ergenekon sürecinde ‘tarafsız’ kalındı. Fırat’ın ötesindeki Ergenekon’un faaliyetlerinin araştırılmasından söz eden Kürt aydınları ihanetle suçlandı ve susturuldu. HDP’li vekiller, JİTEM davalarından ziyade, Silivri’de boy gösterdi. Kürt dili ve edebiyatının gelişmesi için atılan adımların, gerçekleşen reformların hiçbirinde bu vekillerin imzası yok. Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran yasaya bile imza atmadılar.

Yani değişim ve demokratikleşme süreci, son sekiz yılda parlamentoda bulunan Kürt siyasetine rağmen oldu.

Kürt siyasi tabanı, bu reformlara karşı nötr hale getirildi, hatta bu reformların ‘gerçek çözümü’ zorlaştırdığına dair bir kanaat bile aynı taban içinde bugün çok güçlü bir kanaat olarak yaşıyor.

Yani iki dönem parlamentoda olmak, silahlı mücadeleye olan inancı zayıflatmadı, arttırdı. Öcalan’ın silah bırakma çağrıları her defasında boşa çıkarıldı.

Silahlı mücadele, söz konusu süreçte, kazanımların sigortası olarak görülmeye devam edip durdu. Hem de parlamento zeminini kullanabilen Kürt siyasi aktörleri tarafından..

yazının devamı için tıklayınız

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL