Kağıttan gazetelere yeni medya dersi!
Bunları en iyi 'hem kel hem fodul' sözü tarif ediyor aslında... Sebebine gelince; Girdikleri kıskançlık krizi ve koltuğu internetin yeni yetme cevval gazetecilerine kaptırma telaşından olsa gerek kendilerine sunduğumuz nimetin farkında değiller. Yakın bir gelecekte yerlerinde internet eseceği için (Bugün için internet diyoruz yarının ne getireceği bilinmez) fena halde gerginler... Rahat olun lütfen! Ağızlarını ve terbiyelerini bozmaya başlamalarını ilk vurgunu yemelerine veriyor onlara bilmedikleri için düşmanı olduklarını düşündüğümüz yeni medya konusunda kısa bir ders vermek istiyoruz. Böylece ne olup ne olmadığınızı da belki size bir nebze anlatabilmiş oluruz.
Malum 'duayen' gazeteci ağabeylerimiz pek çoğu her ne kadar tam anlamıyla kullanmayı bilmeseler de anlık haber alma aracı olarak ellerindeki son teknoloji ürünü olan akıllı telefon ve tabletleri kullanıyorlar. An içinde bir 'tık' mesafesinde oldukları, bugün 'tü kaka' edebiyatı yaptıkları dijital medya üzerinden alıyorlar bilgileri... Küçümsedikleri, tepeden baktıkları, aşağıladıkları, hiçe saydıkları,hakaretleri sıraladıkları basın emekçileri hazırlıyor an be an önlerine düşen o haberleri... Haber atlamamak için gözlerini ayıramadıkları ancak bir türlü farkedemedikleri dijital yayın organları en birinci haber kaynakları pozisyonunda... Ertesi gün için yayına hazırlayacakları gazeteleri toplantıdan toplantıya koşuşturdukları aralıkta hazırlarlarken internet gazetecilerinin anlık reflekslerinin ürünü olarak öne çıkardıkları, manşetleştirdikleri haber özetlerini kullanıyorlar günü ıskalamamak adına...
Bu birinci husustu... İkincisine gelince;
Bugün günde editöryal denetimle 500'e yakın haber giren internet haber sitesi var. Bunlardan bir tanesi de internet medyasının amiral gemisi konumundaki Haber7... 24 saat boyunca an be an güncelleniyor sayfalar... Bir habere ait sayfalarca bilgiyi, sayfa sınırlaması olmaksızın okutmanın, onlarca fotoğrafa yüksek çözünürlükte baktırmanın özgürlüğünü yaşatıyoruz okurlarımıza... Haberle ilgili videoları dakika sınırlaması olmaksızın internette izletmenin keyfini yaşatıyoruz. Bizim anlık olarak girdiğimiz haberler saatler hatta bir gün sonra yer alıyor sizin gazetelerinizin sayfalarında... Çoğu ajanslar tarafından bir gün önce abonelerine geçilmiş, baskıda kaybedilen zamandan ötürü bayatlamış haberleri hiç bir yorum ve içerik zenginliğiyle harmanlamadan sunuyorsunuz okurlarınıza... Sorarım size; Böyle bir anlayışla okuyucuların son dakika haberlerini sizin kağıttan gazetelerinizden okumasının nasıl bir getirisi olabilir?
Bununla birlikte dijital medyanın okuyucularına sunduğu interaktivite lüksünü de unutmamak gerek. Ne demek bu; Canınızın istediği haberin altına yorum yazabiliyor, görüş ve düşüncelerinizi başkalarıyla paylaşabiliyorsunuz. Hatta bugün görüntülü yorum paylaşma imkanı bile sunuyor.
Bugün gazete yazarı olmanın keyfini ve lüksünü yaşıyorsunuz, doğrudur. Pek ala herhangi bir internet medyasında da yazabilirsiniz. Emin olun çok daha fazla ve çok daha kaliteli bir okuyucu kitlesine ulaşırsınız. Yakın gelecekte bugün övündüğünüz telif ücretlerini dijitalden alacağınızı düşünürsek şimdiden bu mecrada yer tutabilmek için girişimde bulunmanızda fayda var zira yakın bir gelecekte buralarda kendinize yer bulamayabilirsiniz.
Gazetelerin yazar okunulurluğu derseniz siz bizden daha iyi biliyorsunuz. Özellikle kendi ayaklarınıza sıkma pahasına internet medyasına getirdiğiniz alıntı yazar ambargosu sonrası kağıt gazetelerinizin yazarlarının yazdıkları internet medyası tarafından görülmediği için gündem bile olmuyor. Sözümüz söz her ne kadar sizin yazarlarınız bizi e-posta yağmuruna tutarak 'ne olur yazımızı alıntılayın' diye yalvarsa da sizden yazar alıntılamamaya devam edeceğiz.
Bir de işin pastadaki kreması diyeceğimiz reklam payı konusu var;
IAB'nin öngörüsüne göre internetin reklam pastasından alacağı pay 2016 yılından sonra bugün gazetelerin aldığı reklam payı kadar olacak. Sizin o gün alacağınız pay da bugün sizin dayatmalarınızla bize reva görülen oran kadar olacak. Reklam pastasındaki paylarınız küçüldükçe küçülüyor. Siz yine de kötü haberi bizden duymuş olmayın.
Artık internet gibi bir derya varken kağıttan gazetelere reklam vermenin mantıksız olduğunu da pek çok reklamveren anlamış durumda... Çok daha düşük maliyetlere, direk yakalamayı hedeflediğiniz hedef kitleyle sizi buluşturan, anında sizin sayfalarınıza yönlenmelerini sağlayan, görsel zenginliği olan, renkli, hareketli ve sesli reklamlar verme olanağı sunan tamamen organik bir reklam alanının yerine pikseli düşük, yazıları baskıda birbirine karışmış, fotoğrafları çamura dönmüş bir sayfaya reklam vermek ne kadar akıllıca olabilir ki... Bunun yanında reklamınızın ya da haberinizin ne kadar tıklandığını, sayfanızın neresinin ne kadar ilgi çektiğini anlık olarak ölçme olanağınız varken, dibi karanlık bir kuyuya taş atmaya değer mi?
Bu ağabeylerimiz gözlerini kapattıkları gerçeğe kör oldukları gibi, yönü hep geleceğe bakan, plan ve projeleri gelecek endeksli olan bir başbakanı etrafını halkaladıkları için maalesef bugün dijitale kör ettiler. Bugün artık çoktan çıkması gereken internet yasasının çıkmasını engelleyenlerin kimler olduğunu sizler sayesinde tahmin etmekte zorlanmıyoruz. Gün gelecek bu köstek zihniyetinin esiri olanlar, internette horladıkları bu gazeteciler yüzünden tarihe hesap verecekler.
Teknolojik devrime karşı gelmenin asırlar önce matbaanın bu ülkede yaygınlaşmasına karşı gelmekten ne farkı var? Ne yazık ki atalarımızın yaptığı hatanın bir benzerini medyamızın önemli noktalarına gelmiş ağabeylerimiz aynı teknolojik körlükle yapıyor. Aynı kuru inat uğruna bugün medyadaki dijital devrime karşı ayak diriyorlar. Önünde duralamaz azgınlıkta akıp giden bir nehir var karşınızda. Sizleri silip süpürecek farkında değilsiniz! Hakaretlerinizi ise hiç mi hiç üzerimize alınmıyoruz çünkü tarif ettiğiniz biz değiliz.
Tutuculuğun en Radikal penceresinde ahkam keserken gerçekleri ıskalamamanızı öneririz. Bugün internet gazeteciliği bir masa bir bilgisayar ile yayın yapan yerler olmaktan çoktan çıkmıştır. Bu 10 yıl öncesinde bile böyle değildi, günümüzde ise hiç değil. Artık tam anlamıyla kurumsal bir yapıya bürünmüş pek çok internet haber portalı var. Tam bir deve dönüşmeye hazırlanan mecranın sivil toplum üst oluşumları da, dernekleşmeleri de hakeza tamamlanmış durumda...
Yine kurumumuzdan örnek verecek olursak; bugün Haber7'nin tam 6 tane alt portalı var. Haber merkezinde tam 30 haberci çalışıyor. Bunlardan yaklaşık 20'si gazetecilik eğitimi alan arkadaşlarımızdan oluşuyor. Yazılımcısı, grafik tasarımcısı, video editörü, fotogaleri editörü, yorum editörleri, manşet tasarımcısı, reklam sorumluları, muhasebecisi, insan kaynakları sorumlusu, kurumsal iletişim sorumlusu ve yöneticileri... İnanılmaz bir hızla büyüyen yeni medya gümbür gümbür geliyor. Bu gümbürtü sizin o taraflardan henüz duyulmamış olsa da örnek alıp kendinizi yenilemenizi tavsiye ediyoruz. Haddimiz değil ama yine de iyilik olsun. Belki Halik bilir! Size önerimiz son dakika haberciliği yerine yorum-analiz haberciliğine dönün... Bırakın son dakika haberciliğini sizin 'sığ' saydığınız mecralar yapsın. Bunun yanında kendi dijital mecralarınıza da üvey evlat muamelesi yapmayı bırakıp oralara ağırlık verin, ciddi yatırımlar yapın.
Bugün pek çok gazetenin yakın bir gelecekte en azından basılı olmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Sebebi ise dip seviyelere indirdiğiniz tirajlarınızda gizli... Rakamları konuşturacak olursak, dün internet medyasını kendince 'ıslah'a kalkışan gazeteci yazar ağabeyimizin yazdığı gazetenin günlük trajı 23 bin civarında... İnternet sitesinin tıklanması da 50 bin civarında olsa toplam 73 bin... Etkinliğini sorarsanız esamesi okunmuyor. Bugün Haber7'nin günlük tekil ziyaretçi sayısı ortalama 600-650 bin... Çoklu kullanıcıları sayarsak milyonu aşıyor. Kamuoyundaki algısı ve etkinliği zaten herkesin malumu...
Anlayacağınız siz bizim adımıza atacağınız adımları hesaplayadurun biz çoktan aldık yürüdük. Merak buyurmayın artık kendi ayaklarımız üzerine durabiliyoruz.
Medya Takip Merkezi'nin kısa bir süre önce yayınladığı rapordan kısa alıntıyla somut bir örnek daha verelim: 29 Nisan - 03 Mayıs tarihleri arasında 1 Mayıs'ın basında ne kadar yer bulduğunu ortaya koyan bir araştırma raporu hazırlamış MTM. Rapora göre, gazete ve dergiler 1 Mayıs'a 3 bin 900 haber ile yer ayırırken, internet medyasında bu sayı 40 bin 951 olmuş... Başbakan ve hükümetin icraatlarıyla ilgili de kamuoyunu doğru bilgilendirme adına yapılan haberlerin rakamları da bundan farksız. Fark sizce de açık değil mi?
Son söz olarak; Dünyanın kabul ettiği bir gerçeğe gözlerinizi kapatarak kendi dünyanızı karanlık etmeyi bırakın. 'Islah' olması gereken internet medyası değil geleceği için endişelendiğimiz kağıttan gazetelerdir. Islahat fermanınız kaç tanenizin batışını durdurabilecek bunu zaman gösterecek. Geleceğe yönelik dijital göstergeleri fena halde bozuk olanlara acizane tavsiyemiz, çekemiyorsanız internet alıcılarınızı kontrol ettiriniz. Öyle ya herkesin haber alıp verme özgürlüğü var!
Osman Ateşli - Haber 7
osman.atesli@haber7.com
Twitter: @oatesli