Osman Ateşli
Osman Ateşli
HABER7 YAZARI

'Go Home Tayyip!'

GİRİŞ 02.06.2013 GÜNCELLEME 02.06.2013 YAZARLAR

Yaşları onbeş bilemediniz onaltı ya vardı ya yoktu. Çocukları yürüyüş düzeninde tutmak adına daha toplandıkları noktanın bir kaç yüz metre aşağısında bile zoraki yürüdükleri her hallerinden belli olan aralarındaki bir kaç 'abi'leri ve 'ablaları'nın dışında 18'ini aşmış kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu.

Görünen o ki mahallenin sol tandanslı büyükleri, mahalle kafesinden, evinden ya da oyundan oynaştan topladıkları çocukları ellerine tutuşturdukları 'Go home Tayyip' pankartlarıyla yürütüyordu.

Bir an, caddeyi kapattıkları için zorunlu olarak durdurmak zorunda kaldığım aracımın camından tehlikeli oyunun çocuk figüranlarına 'Go home yavrum' demek geldi içimden...

Görüntü inanılmaz rahatsız ediciydi. Geçmişte olduğu gibi bugün de 'kafa'ları görsel anlamda kendilerine uymayanları Suudi çöllerine sürmeye kalkışan zihniyetin söylemlerinden bir farkı yoktu bunun. Birileri birilerini bir yerlere gönderme niyetine düşmüştü yine anlaşılan...

Bu ülkede hiç birimiz bir yerlere gitmeden birlikte yaşayamayacak mıyız?

Bu ülkenin başbakanını öz vatanından 'evine dön' pankartlarıyla 'gönder'me yaparken 'asıl ev'e dönmesi gereken kimdi acaba?

Tahrir'den ziyade tahrik kokan olayların mahalleden görünen tarafı bu olsa da bundan ibaret değildi tabi.

'Bir iki ayyaş' sözünün alınganlığı ve sağlık adına yapıldığı her seferinde vurgulanan kısıtlamaları yasak olan algılayanlarla, iktidarı devirme heveslilerinin ağaç gölgesinde buluşmasıyla oluşan dikkatleri çeken ses yükseltmesiydi.

Katliamcı Esed'in himayesinde ya da Arap Baharı fitili ateşlenmişken bir ucunu da Türkiye'de tutuşturalım diyerek Made in Israel menşeili taşeronları harekete geçirme projesi olabildiğince çabuk tutmuştu.

Hiç bir şeyimiz benzemese de Tahrir kopyalı pankartların bayraktarlaştırıldığı oyun sanılan bir ağır tahrik ve provokasyon kokan ayaklanma projesi her haliyle devredeydi.

Daha Reyhanlı'daki taşeronlara ihale edilen hainliğin yaraları kabuk bağlamamışken bu sefer Taksim'de sahne alınıyordu. Bir sonraki neresi olur bilinmez ama bizimle uğraşmaktan hiç vazgeçmeyecekleri açık... Uçan Türkiye'yi yere indirmek için her yolu denemek tek çareleri. İçimizdekileri de kışkırtacaklardı olmadı; dışarıdan bela da taşıyacaklardı. Öylede yaptılar.

Bir de diktatörü bulabilseler inandırıcı olacak ama demokrasinin olduğu yerde yetişmiyor bu menem...

Özellikle Sultan Abdülhamit Han'ı düşürdükleri günden beri açık açık ısıtarak harekete geçirdikleri dış destekli hainlik projeleri zincirinin sonuncusunu izliyoruz. Bir kez daha çocuklarımız tehlikeli bir oyunun içine çekiliyor, ateşe yürüdüklerini bilmeden...

Halkın büyük çoğunluğunun olanı biteni sükunet ve şaşkınlıkla izlediği olaylar bakalım nereye varacak. Aklı selim hakim olmazsa olaylar daha büyük acılara gebe görünüyor.

Ülkemde Ortadoğu uyarlaması bir tetikçilik sahnelenmeye çalışılırken küresel sermayeyi elinde tutan Yahudi lobisi bile boş durmuyordu. Anlaşılıyor ki oyun bu sefer daha büyük oynanıyor. Köpürtebildiğiniz kadar köpürmeliydi haberler, kalabalıklar tahrik edilebildiği kadar tahrik edilmeliydi. Medya, yetmedi fısıltı gazetesi, yetmedi sanal ortam... Ne kadar yalan, kara propaganda malzemesi varsa ortaya dökülmeliydi. Dökülmeliydi ki kalabalıklar isyan havliyle sokaklara dökülebilsin. Daha beteri var ki dillendirmeyi bile şeytanın avukatlığı sayıyorum. Ne olsa da iç çatışmayı tetikleyebilecek karşı görüştekiler bu yangın yerini seven sözde demokrasi havarilerinin karşısına dikilmemelidir.

Görevli polislerin de bir kaçına tahrik, kulağına fısıltı bırakıp şöyle göstericilerin üzerine üzerine yürütebildiler mi 'olacak bu iş' deyip heyecan fırtınasına kapılan özde değil sözde kalabalıkları daha da hırçınlaştırmanın anlamı yok.

Eminim ki koltuklarına kurulup olan bitenin pos bıyıklı taşeronu olanlar fazlasıyla mutludurlar.. Yangın çıkarmakta geçmişten mahir olanlar en başından beri sahnedeydi zaten... Alevler yeterince etrafı sardıktan sonra kenara çekilip keyifle izlemeye koyuldular.

Geçmiş mağlubiyetlerin ve sözde mağduriyetlerin kuyruk acılarıyla fiyaskolarını bakiye yapmış anamuhalefet partisi, marjinal terör gruplarıyla omuz omuza düştükleri meydanlarda başı çekiyor. Hesap başka... Şu aralıkta bize bir iktidar düşer mi hesabı... Her şey yolunda giderken baktılar ki iktidar olmaları en az 50-60 yıl mümkün görünmüyor son bir umut fitne ateşinden medet umuyorlar.

En alt kademe teşkilatlara kadar haber salınıverdi. Evde tencere, tava, kap kacak ne var çalın, lambayı ışığı söndürün diye... Yüzdeleri düşük kalabalıkları büyük göstermenin en kurnazca yolu...

Ne derlerse desinler Türkiye'yi yönetmeye talip bir siyasi partiye bu görüntü hiç mi hiç yakışmıyor.

Bir de Taksim'deki eylemler sırasında yüzlerindeki maskelerini hiç indirmeyenler var ki onlar oldukça dikkat çekiyor. Maskelerin arkasında ülkeyi bir kaos alanı gösterme planının baş aktörleri olan marjinal terör gruplarının cazgırları var.

Gezi parkındaki üç beş ağacın gölgesinde çıkan olayların arkasında, derinliği Türkiye'nin yeraltındaki karanlık dehlizlerine inen ucu Ortadoğu'da menfaatleri yerle bir olan güçlere uzanan bir yapı var. Türkiye'de çıkarılmaya çalışan isyan ateşini besler mi derseniz?

Bir kıvılcım gür bir ormanı yakmak için yeterli olsa da ormanın gerçek sahipleri itidalli olduğu sürece ve devleti idare eden akıl, duruma insan penceresinden el koyduğu sürece hiç bir çekinceye yer yok. Yeter ki üç beş dış besleme çakala bu gür ormanda pabuç bırakılmasın.

Bunun en anlamlı duruşunu bugün medyamız sergiliyor. Bence bunu gönülden tebrik etmek lazım. Söz konusu olan vatanın, milletin birliği ve selameti ise gerisi teferruattır!

Osman Ateşli - Haber 7

osman.atesli@haber7.com

Twitter: @oatesli

YORUMLAR 5
  • YILMAZ BABUTCU 11 yıl önce Şikayet Et
    ..PROVAKASYON. ..artık böyle şeyler bu ülkede olmaz derken,şu olanlara bakın, olayın çevre olayı olmadığı,içki tüketimiyle alakalı düzenlemeler olmadığı çok açık,bunu herkes biliyor,gerçekten çevre kaygısı taşıyanlar vardır mutlaka ama bunlardan hiçbirisinin bir iktidarı indirmek için ülkeyi ateşe atmaya tenezzül edceklerini sanmıyorum,şurası bir gerçekki %50 oy almış bu parti illegal yollardan uzaklaştırılmaya çalışılırsa bu ülke üzerinde asla dinmek bilmeyecek kanlar akacaktır,kandırılan insanlar yada kendilerine iktidar vaad edilenler bunu hiç akıllarından çıkarmasınlar, seksen yıldır bu ülkeyi hokkabazlıkla şapkadan çıkanlar yönetti,artık sandıktan çıkanlar yönetsin, sağı solu ateşe veren marjinal azınlık karşılarında sağduyulu insanları bulamazlarsa sorun olmaz ama eğer sessiz çoğunluk sokağa dökülürse işte o zaman bu ülke kan gölüne döner,
    Cevapla
  • benazir kandemir muhcu 11 yıl önce Şikayet Et
    ya biz de sokaklara dökülsek ne olacak . reziller dertleri ağaç olsaydı milyıonluk zarar vermezlerdi ülkelerine yakıp yıkmazlardı,bizlere düşen dua etmek ve onların her yalanının gün yüzüne çıkarmaktır. Rabbim yardımcımız olsun,onlar başbakanımızı almadan susmayacaklarını söylüğyorlar.. ama bu başbakanı biz seçtik ancak biz istersek gider... cumhuriyet mitingleri de yapmışlardı ne oldu .biz mazlumlar hakkımızı sessizce ve usulünce alırız hep.... ne demişler it ürür kervan yürür. mümkünse bu atasözünü her yerde paylaşın. ha bir de evlerinde bundan sonra dizi izleyen izleten müslüman aile olmasın.bizim ilgimizle paramızla bize düşmanlık ediyorlar.
    Cevapla
  • adil beyaz 11 yıl önce Şikayet Et
    tebrikler yazar . bu hainler için çok hafif kalacak ifadeler sarf etmişsin siyonistlerin maşası olan bu güruhtan şeytan bile utanmaktadır Allahu teala bunların belasını vermiyorsa bilsinlerki onlara mühlet tanıdığındandır azgınlar kutsal kitabımızdaki vadedilen çetin azabı beklesinler
    Cevapla
  • hasan yılmaz 11 yıl önce Şikayet Et
    olaylara böyle bakarsanız. yazınızda " Yeter ki üç beş dış besleme çakala bu gür ormanda pabuç bırakılmasın."diye yazmışsınız.yani olaylar 3-5 dış besleme çakalın işi.siz gazeteci iseniz biraz olaylara objektif bakmaya çalışın lütfen.ayrıca hakaret acz işidir.o eyleme gidenleri 3-5 besleme çakal demek de hakarettir.
    Cevapla
  • muharrem yağlı 11 yıl önce Şikayet Et
    osman ateşliye teşekür ederim bilinçlendirmek aslında bir gazetecinin asli görevidir.. her zaman söylenen ama ders alınmayan bir şey vardı. ilk başta sağcılar solcular diye bölmeye çalıştırlar sonra kürt türk diye bir ara cemaatcilik diye veya baş örtüsü sorunu diye şimdik ise belki tutar diye 3 yada 5 ağaç yüzünden yetkililer ağzına sağlık bir hata varsa düzeltiriz diyorlar ama bir sorun çıkartalımda nasıl olursa gaziantepdede adı şanı duyulmamış bir partide burada eylem yaptırdı adamlara baksan yüzlerinin akı gitmiş çamur atmaktan başka bir şey yapmıyorlar. işin aslı bellidir halkı düzgün çalışan bir partiden ayırmak eski düzen gelsin istiyorlar zengin daha zengin fakir daha fakir düzeni inş böyle şeylere gelme gençlerimiz inş bir oturup düşünürler inş aileleri daha çok bilinçlendirir çacuklarımızı.
    Cevapla