Dikkat kaygan zemin! Düşmeyin!
Pek çoğunuz farketmiştir. Yalpalamaya hazır olanlar ülkemizin zorlu bir dönemden geçtiği günlerde yine şaşırtmadı. Azıcık havanın rengi değişince, iklim şartlarına göre, ortama göre renk alanlar, tavır takınanlar, kendilerini hemen farkettirdi. Kalabalık bir bir çoğalınca duruşunu hemen bozanlar çıktı.
Bulundukları yere yeterince bağlı olmayanlar, ayaklarının altındaki zeminine sağlam basmayanlar, birazcık ayaklarının altından zemin kaymaya başladığında bocalayıp ters düştüler. Fırtına bir anlık ters türs esince kendileri de değişiverdi, fikirleri de...
Doğrucu Davutları ve 'ortacı'ları saymıyorum. Onlar hep en azından durdukları yerdeydiler. Hava puslandığı anda yer değiştirenlerden, akış değişince şekil değiştirenlerden bahsediyorum.
Yaşanan hava boşluğunun farklı cephelere doğru sürüklediği bireylerin durumu, zor zamanlarda ister istemez ideallere ve kişilere bağlılığın yanında bir samimiyet testine de dönüşüveriyor.
Bu bocalamada üç unsur kuşkusuz açık bir şekilde belirleyici unsur oluyor. İnandıklarımız noktasında aklımızdakilerle, kalbimizdekilerin ve yaşantımızın üçlü uyumunu sağlayamayışımız öze ve söze bağlı kalamayanları zora sokuyor.
Son olaylar sonrası bu çelişkiyi yaşayanlar da fikirleri ile benliklerinin a'rafında kalarak kendi iç dünyalarında da zorlu bir mücadeleye girişti. 'Acaba' sorularıyla kendi iç hesaplaşmalarını yürütürken bir anda kendilerini kısa bir süre önce muhalif saydıkları saflarda buldular.
Bazılarının politik davranmasını anlayabiliriz ama bazılarının U dönüşü hemen farkediliyor. Olanları sorgulamak başka düşüncesinden emin olamamak çok başka şey sonuçta... Bir doğru var. Bir şeyin aynı anda hem doğru hem yanlış olabilmesi durumu söz konusu değil. Eşyanın tabiatına aykırı... İşte bu dönüş de tabiata aykırı olan bu gerçeğin kişisel tabiata uymamasından kaynaklanıyor.
Suyun akıp yatağını bulduğu kadar çıkış noktamız olan duru kaynaklarımızın da önemli olduğu bir gerçek... Azgın akımlara karşı bin bir gözyaşı akıtarak kazanıma dönüştürdüğümüz tövbelerimizi bozmadan durabilmek asıl mesele...
Ya orada olacaksınız, ya burada... Ya inandığınız doğruya uyacaksınız ya da yaşantınıza göre yeni bir iman cetveli çizeceksiniz. Arasatta kaldığınız zaman tamamen bambaşka bir yoldasınız.
Toplumsal anlamda yaşadığımız kafa karışıklıklarının bireysel olarak bize yansıması bir yönüyle bu... 'Sürü' psikolojisindeki toplum bir anda kuyruğa takılan sorgusuz kalabalıklar olarak kendisini uçurumun kenarında bulabiliyor. Merakın dayanılmaz çekiciliği yanında, havanın değişmesiyle kendilerini meydanda bulanlara bir de bu gözle bakmak gerekiyor diye düşünüyorum.
Nedense yurt geneline yayılan ve türlü sudan bahanelerle açık bir şekilde 'iktidarı meşru olmayan yollarla devirme hamlesi' olarak gördüğüm son Gezi Parkı olaylarında ilk silkelenmede her an düşebilecekler çok net anlaşıldı. Son yaşadığımız olaylarda nedense bu izlenimi çok net edindim.
Bilmem siz de bazılarının özellikle söylemlerine yansıyan bu değişimi farkettiniz mi?
Kandil gecesinin ruhumuz bir kez daha silkeleyerek bizi kendimize getiren iklimine uyarak, özellikle Peygamberimizin (sav) Kur'an-ı Kerim'in diliyle Yaradan'a seslendiği dualardan biriyle bitirelim.
Sağa sola zikzak çizmeden, yalpalamadan 'ayakların sabit kalması'nın ne derece önemli olduğunu çok iyi ifade ettiğini düşündüğüm ayeti kerime şöyle;
Rabbimiz, bizim işimizdeki aşırılıklarımızı ve işlediğimiz günahlarımızı bağışla ve ayaklarımızı hidayet üzere sabit tut. Kafirlere karşı bize yardım et. (Rabbenağfirlena zünübena ve israfena fi emrina ve sebbit egdamena vensurna alel gavmil kafirin.) Ali İmran 147.
Eğer doğru yerdeysek ayaklarımızın durduğu yerde sabit kalması dileklerimle...
Osman Ateşli - Haber 7
osman.atesli@haber7.com
Twitter: @oatesli
-
asuman halvaci 11 yıl önce Şikayet Etamin... Allah cümlemizi şaşırtmasın. Razı olmayacağı hal ve davranışlardan , söylemlerden uzak tutsun bizi bize bırakmasın.Kalplerimizi aklımızı, ruhumuzu, bedenimizi Kudret eliyle merhamet ve şefkatle istediği hale çevirsin ve sabit kılsın Amin amin amin...Kandilin size ailenize ümmeti Muhammede her iki cihanda hayır huzur bereket vesilesi olması dileğiyleBeğen Toplam 5 beğeni