Kim kimin müttefiki şimdi anladınız mı?
Büyük çoğunluğu gaflet, delalet ve hatta hıyanet içinde olanların kışkırtmaları ile sözde özgürlük ve demokrasi havarisi Batı'nın dümen suyundaki dalgalara kapılarak çıkarılan Gezi Parkı olaylarına bu tarafıyla olumlu bakılabilir. Millet ödeyeceği hesapsız faturanın hesabını yaparken olaylar bazı hakikatlerin yeniden gün yüzüne çıkmasına da vesile oldu.
Farkettiniz mi bilmem; ülkemiz ciddi bir kavşaktan geçmek durumunda bırakılırken olaylar kimin kiminle kol kola yoldaşlık yaptığını açık bir şekilde ortaya koydu. Havanın puslanmasının amaç birliğine dönüştürdüğü ortamda doğan bu şaşırtıcı ittifakların her birinin aslında derin bir geçmişi var.
Solcu geçinenlerin kapitalizmle kavgalı göründükleri yanıltmasın sizi... Aslında birbirlerinin en büyük kankasıdır. Sözde idealizmin sermayedarlarla parça başı iş karşılığı yürüttüğü bu ayrılmaz yol arkadaşlığının evveliyatı onlarca yıl öncesine dayanıyor. Her 'satış'tan üç kuruşluk pay verilerek yemlenen içimizdekiler için neye ve kime hizmet ettiklerinin önemi yok.
Örneğin daha düne kadar Ak Parti hükümetini okyanus ötesindeki Amerika'nın yörüngesinde hareket etmekle suçlayan ulusalcı Gezi Parkı destekçileri, bir anda okyanus ötesindeki müttefikleri ile aynı sözde direnişin müttefiki oldular.
Ak Parti'yi Yahudi lobisinin emrindeymiş gibi her fırsatta kamuoyuna lanse eden ulusalcı zümre, bir anda Yahudi lobisi ile aynı ülkeyi yıkım kampanyasının tarafı oluverdiler.
Hükümeti, siyasi parti kürsülerinden ve gazete manşetlerinden ülkeyi İsrail'e ve yabancılara satmakla suçlayanlar, nasıl olduysa bir anda ülkemizin 'alıcı'ları olmakla suçladıkları tarafla Gezi'nti kardeşliğine tutuştular.
'Türkiye İran olacak mı' sorularıyla İran üzerinden irtica yaygarası kopararak hükümeti sıkıştırmaya çalışanlar bugün en azılı düşmanları İran'la da Ak Parti'ye karşı birlik oldular. Devrilmemek için 'diren'en son eli kanlı diktatör Beşşar Esed'i zaten saymaya gerek yok. Epeydir anamuhalefet partimizin müttefiki...
Şaşırtıcı Gezi olayları sonrası ortaya çıkan en net tablo bu...
CHP, BDP, sol görüşlü örgütler, solcu sendikaların temsilcileri ile eski kulağı kesik yoldaşların medya ve iş dünyasındaki para babalarının can ciğer kuzu sarması ittifakına zaten diyeceğimiz hiç bir şey yok. Allah muhabbetinizi artırsın ama bu 'bizim birbirimizle alakamız yok' yalanına da gerek yok. Siz kardeşsiniz!
Ne hikmeti ilahi ise iktidarı, 'Türkiye'yi terör örgütü PKK ile masaya oturmak'la suçlayan CHP'liler ile terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan posteri ile Atatürk'lü bayrakları taşıyanlar Taksim'de yan yana duruyor, aynı dili konuşuyor.
Onun için boşu boşuna kamufle olmaya çalışma zahmetine girmeyin. Millet kimin kimin ceketinin altında gezdiğini başından beri zaten çok iyi biliyor. Kim kimin terkisinde, kimin yedeğinde kim var, kim kimin kuyusuna su taşıyor bugün daha iyi anlaşıldı. Onun için hiç bir çekinceniz olmasın. Siz kardeş kardeş takılmaya devam edin.
Bu arada Kazlıçeşme Meydanı'nını hıncahınç dolduranların kimler olduğunu da anlamışsınızdır umarım. Halkın iradesinin arkasında durmaya ve en zor şartlarda demokrasiye sahip çıkmaya yemin etmişlerin oluşturduğu kızgın ama bir o kadar itidalli milyonlar... Sizin yıkıp döktüklerinizi toparlamak için oradaydılar. Hatırlarsınız 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat ve en son 3 Kasım'da sizin ülkeyi yiyip bitirdikten sonra masada bırakarak kaçtığınız faturaları o millet ödemişti. Bugün de aynı şekilde Türkiye'yi ekonomik olarak zarara uğratmanızın sonucu olarak kaybedilen milyar dolarların faturaları yine onların omuzlarına yüklendi.
Dış güçlerin de eliyle bu millete yine büyük kötülük yaptınız. Emin olun bunların hepsi tek tek not çetelesine düşüldü. Onun için de bu millet size sandıkta hesabınızı çıkarıp önünüze koyduğu zaman hiç darılmaca gücenmece yok. Reklam kesmekle sopa gösterdiğiniz medya organları bu gözdağına rağmen dik durabilme sınavı verdi. Geçmişte olduğu gibi 'Kara Gece'lerde kirli hesaplarla atılan manşetler unutulmayacak. Birazcık kalabalığı görünce havaya girip elinde pankart devrimci ruhu depreşen, ünlülerimiz, iş adamlarımız, geçmişin Komünist artıklarının omuz omuza verdiği, yüzleri peçeli terör örgütü organizatörleri, doğa bahane doğal kardeşlikleri tescilli illegal örgütler...
Günaydınlar olsun! Bir kez daha milletin gözünü açtınız. Gezi Parkı'ndaki ülkeyi içimizdeki ve dışımızdaki 'yabancı'lara üç kuruşa satmaya kalkanların artık kim olduğunu daha iyi biliyoruz. Ülkeyi yangın yerine çevirmeye kalkışanlar, Ak Parti'yi desteklemeyenleri bile karşınıza aldığınızı farketmişsinizdir umarım. Ak Parti seçmenini hala 'köylü kafalı cahil teyze' diye lanse etmeye çalışmanızdan da bıktılar haberiniz olsun.
O küçümsediğiniz Ayşe Teyze ile Ahmet Amca'nın çocukları artık donanımlı ve zihinleri berrak olarak bu milletin söz hakkını savunmak adına küresel devlerin masasında oturuyor.
'Şimdi durma zamanı değil, yola devam' diyenlere inat 'duran'lara söylenilecek son söz şu ki; sayenizde 'diren'cimizi ölçtük ve şu kanaate vardık. Siz bu milletin boyunu aşacak bir mesele değilsiniz!
Osman Ateşli - Haber 7
osman.atesli@haber7.com
Twitter: @oatesli