Siyasetin gizli 'prof'esyonel oyuncuları!
Kimlerden mi bahsediyorum?
Dün siyasetin üzerindeki vesayetin her türlüsüne karşı çıkıp, bugün ağız değiştirenlerden...
Dün siyasetin alanının genişletilmesinden dem vurup bugün siyasetin sadece siyasetçilere bırakılamayacağını savunanlardan...
Dün halkın iktidarına sözde sahip çıktıklarını savunup bugün ağız değiştirenlerden...
Dün, "Aman demokratik siyasetin önü illegal yollardan kesilmesin" diyen bugünün 'prof'esyonel çarkçılarından...
Dün "sandık herşey" deyip, bugün "sadece sandıkla bu iş bitmez" diyenlerden...
Dün durdukları yerle bugün savruldukları yer arasına mübalağasız dağlar sığanlardan...
Dün millet iradesine kastedenlerin karşısında görünüp bugün parti kapatma çağrıları yapanlardan...
Savrulmada sınır tanımayıp, topluma maskara olanlardan...
Siyasette hayal ettiği menfaatin çıkmayacağını anlayıp, nemalanacak başka kapıya koşanlardan...
....
Bazıları için ezberlerin çarçabuk değişivermesi bu kadar kolay oluyor işte... Tek kelimeyle bir anda dip yapan uçsuz bucaksız ayarsızlık. Aymazlık derseniz söze gerek yok, sormayın gitsin.
Siyaset mühendisliğine soyunan Ak Parti ile ilgili hiç bir hesapları tutmayan çok bilmişler şu üç cümleyi kulaklarına fısıldadı yine anlaşılan:
"Hükümet gidici... Erdoğan'ın siyasi ömrü bitti. Safını çabuk seç"
Panik haliyle karşı şeride uzanıvermek için ilk kavşakta sağa sola çarpa çarpa U dönüşü yapıverdiler. Menfaat ve istismarcılığa endeksledikleri sözde 'büyük aşk'ları bitince saflar aniden değişiverdi! Platonik aşklarından yüz bulamamış aşıklar misali akıl işlevini yitirince de olanlar ayan beyan ortada... Bir türlü gönüllerine yerleştiremedikleri de tüm olanlar sonrası tekmeyi basınca da şimdi öfke kusuyorlar.
Yolun bittiği yerde değişmeyen tek gerçek var;
Zaten hiç sevememiştiler ki...
Nereden bu kanaati edindiğime gelince;
Sevselerdi zaten böyle sövemezdi.
Bir de meselenin asıl çıkış noktasına dikkat çekmekmenin doğru olacağını düşünüyorum;
Siyasetin herkese açık olan tercihli yoluna dalanın haddi hesabının ve sınırının olmamasının bir sonucu tüm bunlar aslında... Ehliyetlisi de orada, ehliyetsizi de... Seyir kurallarını ihlal eden edene... Sırası gelen bu yola düştü...
Bugün bir profesör çıkıp bir partinin siyasi hayatının ne zaman bitirilmesi gerektiğinin hükmünü verebiliyorsa eminim ki siz de bu kanaatime hak veriyorsunuzdur. Bir başkası çıkıp geçmişteki bakiyelerin kuyruk acısıyla Başbakan'ın kellesini isteyebiliyorsa varın gerisini siz düşünün.
Siyasetin alanını daraltarak iş yapamaz hale getirmekte kimse elimize su dökemedi anlayacağınız.
Herkes bu alanda bir rol kapma yarışına girdi. Davulun yükü siyasetçinin omuzunda olsun, tokmağı ben ayarında vururum hevesiyle...
Yön vermeye kalkışanımız mı dersiniz,
Yönünü belirleyenimiz mi dersiniz,
Her fırsatta liyakatini sorgulayanlarımız bir taraftan,
Akıl hocalığına yeltenenlerimiz ayrı,
Parsanın hesabını yapanlar sırada,
Yargısız infazlar cabası,
Yönetenleri bir kez bile kendi haline bırakmak bir yana, siyasetçiyi bu işe soyunduğuna pişman ettik velhasıl...
Ak Parti'nin son 11 yılını ele alalım örneğin; Abartısız abluka zincirileri altında geçti her dönemi...
Neredeyse her yıl başka bir kalkışma ile karşı karşıya kaldı. Asker muhtırası, yargı kalkışması, çetelerin hesaplaşması, terör yandaşlarının hainliği, cumhuriyet mitingçilerinin şovları, öğrenci kışkırtmaları, üniversite olayları, son olarak paralel yapıların marifetleri vs., vs...
Yargı, asker, üniversite çevreleri, medya, sivil toplum örgütleri, kontrolsüz cemaat yapıları...
Askerimiz yakın bir zamana kadar siyasi arenada olanlara hiç kayıtsız olmadı, medyamız, sivil toplum örgütlerimiz, üniversitelerimiz, demokratik siyasi yapının korunarak topluma hizmet etmek yerine hep bir yerlere hizmet etme yolunu seçtiler. İşadamlarımız toplum menfaatlerini kendi menfaatinin peşinde yürüdü gitti. Şimdi de bu dış destekli derin kumpas...
Muhalefetin boş bıraktığı her alanı doldurmayı vazife bilip sürekli burnunu ülke yönetimine sokmak adet edinildi.
Hiç birisi de legal yoldan şu siyaset işine soyunayım demedi. Gölge siyasetçiler, kural dışı, kayıt dışı siyaset... Sutre gerisinden, atış serbest...
Can alıcı soruyu sona sakladım: Bu kadar dışarıdan illegal yollarla müdahale edilen bir siyasi yapı ülkeyi yönetmeye fırsat bulabilir mi?
Osman Ateşli - Haber 7
osman.atesli@haber7.com
Twitter: @oatesli