Ak Parti'nin Köşk adayı, beklentiler doğrultusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çıktı. Erdoğan 'Bismillah' diyerek Çankaya yolculuğuna çıktığını resmen duyurdu.

Tören coşkulu, bir o kadar da duygu yüklüydü. Aile fertlerinin, dava arkadaşlarının, yol arkadaşlarının ve gazetecilerin doldurduğu salonda adaylığını tüm dünyaya ilan etti. 'Tüm dünyanın yakından tanıdığı' bir aday ancak bu kadar güzel sunulabilirdi kamuoyuna... "İşte ben bütün bunlar için bu zorlukları göğüsledim" dercesine dinini, davasını ve ideallerini anlattı salondakilere ve ekran başındaki milyonlara... Uzun ince yolunun nereden başladığını ve nereye varmasını arzu ettiği ifade etti. Nasıl bir cumhurbaşkanı olma arzusunda olduğunu açık açık ortaya koydu. Erdoğan 1 saati aşan konuşmasında herkesin merak ettiği pek çok sorunun cevabını verdi. Konuşmasının satır aralarında bu kararı alırken ne kadar zorlandığının ipuçları gizliydi. Dünden bugüne Tayyip Erdoğan'ı izlerken Türkiye'nin zorlu demokrasi sınavları da sıralandı ardı ardına... 'Bu şarkı burada bitmez' diyerek haykırdığı yılları hatırlattı. Millet iradesinin karşısında olan her şeye meydan okuyuşunu bir kez daha andı. Darbelere, tehditlere, şantajlara ve hainliklere rağmen zorlu yolunda ardına bile bakmadan dimdik yürüyüşü onur madalyasıydı. Ve hayatı boyunca unutamadığı gözlerin iç dünyasında ne anlam taşıdığını ilk kez dile getirdi.

Yıllarca hiç değişmeyen aşina olduğumuz ses tonuyla sesleniyordu yine... Her kelimesiyle bir kararlılık abidesi gibiydi. Fatiha'nın manevi derinliği onu ilk tanıma fırsatı bulduğum yıllara götürdü beni. 21 sene öncesine... Yıl 1993. Recep Tayyip Erdoğan, Refah Partisi'nin İstanbul İl Başkanıydı. Siyaset arenasındaki yıldızı yeni yeni parıldamaya başlıyordu. Ahmet Burak ve Necmettin Bilal'in babası olarak gelmişti okulumuza...

İmam Hatip gençliğinin yeni idolüydü, 'Reis'ti. Öngörüleri bilen ağabeylerimiz onu "geleceğin başbakanı" diye tanıtıyordu. Bugünleri düşününce eksik söyledikleri için hayıflanıyor olmalılardı. "Geleceğin cumhurbaşkanı demelilermiş" diye düzeltiyorum içimden...

Surda bir gedik açabilmenin hayalinin kurulduğu acı bir dönemin final yıllarıydı.

Gençlerin gençliğini dava uğruna deli rüzgarların bağrına verdiği günlerdi.

Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi'nde bize hayalindeki gençliği anlatırken o günde bugünkü gibi yeni bir Fatiha ve fetih coşkusu doluydu...

Fetih Marşı'ndan mısralar okumuştu gözlerini tüm salondaki gençliğin üzerinde gezdirerek. 

"Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın.

Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın." Mısralarıyla seslenmişti.

Davasını bayraklaştıran o Uzun Adam bugün Çankaya yolunda... Türkiye'yi yeni bir bahara hazırlamanın hesap ve hazırlıklarını yapıyor.

Dava taşını gediğine koyana kadar mücadeleye söz vermişti ne de olsa... Bunu vazife bilmişti.

"Genç adam! Bundan böyle senden beklediğim şudur: Tabutumu öz ellerinle musalla taşına koyarken, Anadolu kıtası büyüklüğündeki dâva taşını da gediğine koymayı unutma ve bunu tek vasiyetim bil!" diyen Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in gençliğe tek vasiyetini tutarcasına... Mazlumların ahını, anaların feryadını unutmamacasına...

Şimdi dava taşını gediğine koyma vaktidir.

Yolun açık olsun Uzun Adam! Milletin duaları seninle...

***

10 Ağustos tarihinde yapılacak seçim üç adayın yarışacağı bir seçim olacak.

Ak. Parti'nin adayı Başbakan Erdoğan, 5 partinin destek vereceğini duyurduğu CHP ve MHP'nin çatı adayı Ekmelettin İhsanoğlu, HDP'nin adayı Selahattin Demirtaş...

Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı tamamen millet iradesinin sandığa yansımasıyla belirlenecek. Bu yönüyle bakınca Erdoğan, Türkiye'nin ilk cumhurbaşkanı olacak. Bu Türkiye'deki son vesayet zincirinin halkın elleriyle kırılması anlamına da geliyor. Ülkemiz adına müthiş bir gelişme, paha biçilmez bir değer...

Batı medyasına göre 'Türkiye'nin son yıllardaki en etkili siyasi figürü' ile 'daha az tanınmış zayıf adayların seçimi' olacak. Dünya medyasının Erdoğan'ı 'Boğaz'ın en güçlü adamı' diye anonslaması bile seçimin sonucunun erken ilanı gibi.

Bakmayın muhalefetin çatı -matı tantanasına... İçeride ve dışarıdaki genel kanaat, sonucu şimdiden belli bir seçim yarışı olacak. Kanaatimi sorarsanız sandıktan çıkacak sonucu tahmin etmek zor değil; Son anketlerinde ışığında yurtdışından gelecek oylarla beraber Başbakan Erdoğan yüzde 55 civarında bir oyla ilk turda seçimi alacak gibi görünüyor. Yüzde 7 civarında Demirtaş'ın oy alacağı tahmin ediliyor. Kalanı da çatı aday Ekmelettin ihsanoğlu'nun... O da yüzde 38'lere tekabül ediyor.

Üç aşağı beş yukarı... Çıkacak sonuç bu...

Yeni Türkiye milletin iradesi ile 10 Ağustos'ta bir kez daha yeniden şekilleniyor. Vesayete karşı iradesini ortaya koymaya devam eden milletimize şimdiden hayırlı olsun.

Osman Ateşli - Haber 7

osman.atesli@haber7.com

Twitter:@oatesli