Temizleyin, yoksa biz temizleriz!
Ulusal güvenliğimize kasteden hainlere göz açtırmıyoruz.
Afrin’de terör örgütü PKK’ya hak ettiği dersi Zeytin Dalı sopası ile verdik. Batı’nın silahlandırıp donattığı çapulcu sürüsü, Mehmetçik karşısında dayanamadı. Tahkim ettikleri devasa tünelleri başlarına yıktık, sinek gibi ezip geçtik. Afrin’de büyük kahramanlıklara imza atan Mehmetçik, yurtiçinde ve Kuzey Irak bölgesinde de önemli operasyonlar yürütüyor. Son 17 günde tam 357 teröristi haklamışlar.
Fırat Kalkanı’ndan sonra Zeytin Dalı da tartışmasız büyük bir zaferle sonuçlandı. Önce teröristleri üzerimize salan hamilerini, ardından terör elebaşlarını, en son da terörün piyonu olmuş fareleri arkalarına bile bakamadan kaçırdık. Teröristlerin hamilerine de mesajları iadeli taahhütlü olarak postaladık.
Bekleyenler bilsin. Henüz bitmedi. Yine geleceğiz.
Yine bir gece, yine ansızın…
…...
2 gün önce Beştepe’de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrasında bu mesaj çok net bir şekilde verildi;
Türkiye, Suriye’nin Menbiç ve Fırat’ın doğusunda kalan bölgelerinin, Irak’ta da Sincar ve Kandil bölgelerinin terör unsurlarından temizlenmesini istedi. Aksi halde Türkiye’nin insiyatifi ele alacağı, bunu kullanmaktan çekinmeyeceği tüm dünyaya duyuruldu. Suriye’deki durumla ilgili ABD’den adım bekleniyor. Irak toprakları içinse Bağdat yönetiminden… Bu adımlar gelmezse Türkiye kendi işini kendisi görecek.
Mesajın 1 numaralı muhatabı belli. Bize verdiği hiçbir sözü tutmayan, üstüne üstlük altımızı oyan ABD var mesajların tam merkezinde… ‘Terör örgütleri ile çalışmayı bırakın. Onlara silah vermeyi durdurun’ uyarılarımızı bir türlü dikkate almayan ABD.
Biz de anlayacakları dilden konuşuyoruz. Besledikleri terör unsurlarını cehennemin dibine yolluyoruz.
Teröristlerin sonları da Batı’nın yöntemi de değişmiyor;
Ülkeleri kaotik ortamlara sürüklemek için maşa olarak kullandıkları terör örgütlerini önden sahaya sürmek. Kukla iktidarlarla da alan hâkimiyeti kurmak.
Ortadoğu politikası çöken ABD de, Suriye’de terör örgütü PKK-PYD-YPG üzerinden pozisyonunu ve etkinliğini korumaya çalışıyor. Bölgede kendi çıkarları için kullanabileceği bazı ülkelerin iktidarlarından da daha etkin rol almalarını istiyor.
Türkiye ise ikbalinin derdinde. Onun için Türkiye - ABD ilişkilerinde canımıza tak ettiği noktayı çoktan geçtik. Şimdi açıktan tatlı tatlı vuruşuyoruz.
Türkiye’ye türlü operasyonlar çekenlerin cepheleri tek tek düşerken, Türkiye yeni mevziler kazanıyor.
Yaptığımız diplomatik ve operasyonel hamlelerle bölgenin en önemli gücü ve en güvenilecek ülkesi olduğumuzu ortaya koyuyoruz. Türkiye komşularından kendisine yönelik bir tehdit gelmesini istemediği gibi komşularının da huzur içinde yaşamasını arzu ettiğini gösteriyor. Bunu Fırat Kalkanı Harekatı’ndan sonra Zeytin Dalı Harekatı ile de çok net bir şekilde gösterdik.
Bu sayede de terörle mücadelede çok ciddi bir aşama sağlandı;
Türkiye savunma durumunu terk edip hücum pozisyonuna geçtiği süreçten beri terör örgütü nefes alamaz hale geldi. Örgüt, halk desteğini büyük ölçüde kaybediyor. Terör örgütüne arka çıkan ülkeler de yavaş yavaş kendilerini geri çekmeye başladı. Bu durumun örgütte ciddi hayal kırıklığı yaşattığı da bir gerçek.
Bu durum önemli bir fırsatı doğurabilir;
Terör örgütü PKK’nın bölgemizdeki etkinliğinin tamamen sona erdirilmesi. Terörünün tamamen boğulması…
Bu konuda Bağdat hükümeti ile önemli bir aşamaya gelindi. Sincar ve Kandil’in temizlenmesi için önemli görüşmeler yürütülüyor. Suriye topraklarındaki terör unsurlarının temizlenmesi için Türkiye’nin operasyonları da devam ediyor.
Tahran ve Moskova ile de anlaşılabilirse, ki bu meselenin en zor ve kritik ayağı, PKK-PYD-YPG’nin barınabileceği alan iyice daraltılabilir. Batlı hamileri örgütlerine yeni bir yer bulmak zorunda kalabilir. Batı’nın beslediği gayr-ı meşru çocuk ortada kalmanın arifesine gelebilir.
Bugün Avrupa, güneyimizde bozguna uğrayan teröristlerin ülkelerine dönmesinden bile endişe ediyor. Kucaklarına dönen gayri meşru çocuklarının ülkelerinde saldırı yapmalarının korkusuyla yaşıyorlar.
ABD’nin Mesut Barzani üzerinden önce Kuzey Irak’ta, ardından da terör örgütü PKK-PYD-YPG eliyle Suriye’de kurmaya çalıştığı terör devleti hayaline Türkiye büyük darbeler indirmeyi sürdürüyor. Bölgemizde huzur içinde yaşamak isteyen tüm halklara hayırlı olsun.
Yaşadığımız ‘hayırlı’ gelişmelerin son günlerde 'şuur kaybı' yaşayan Ayşenur Arslan’ı rahatsız etmeyeceğini umuyoruz. Arslan hariç herkese hayırlı cumalar!
e-posta: Osman.atesli@haber7.com
twitter: @oatesli