Hayatının baharında 28 yaşında genç bir kadın mimardı.

Ankara'dan İstanbul'a bir aylık eğitim için gelmişti. Mesai çıkışı, hayatında yüzünü dahi görmediği psikopat bir cani ile karşılaştı. Samuray kılıcıyla hunharca katledildi.

Ve akıl fukarası psikopat ilk ifadesinde şöyle dedi: “Canım sıkkındı. Evden çıkarken birini öldürmeyi planladım. Bir erkek bana direnebilirdi. O nedenle bir kadın öldürmeyi seçtim...”

6 aylık nişanlıydı ve düğün için gün sayıyordu Başak. Tam 15 öldürücü kılıç darbesiyle doğrandı. Annesi, sevdiceği, sevenleri beyaz gelinliğiyle hayal ederken beyaz kefeniyle uğurladı.

Her vahşi cinayet gibi bunu da kısa bir süre sonra unutacağız. Ama en yakınlarının yüreğine düşen o kor hep kavuracak. Söz bitti, paylarımıza düşen hisseleri almak kaldı;

Zanlının 5 yıl önce dağılan ailesinin hali diyor ki; Yuvalarınızı yıkmayın!

Anne-babanın psikolojik buhrana ve felakete ittiği ‘Can’ın durumu: ‘Kariyerleriniz ve yaşantılarınız önemli ama çocuklarınızı asla ihmal etmeyin.' der gibi...

Katilin, ‘Karnına bıçak sapla, mermi at, ölüm, cinayet, intihar, tuzak kur, Osman'ı öldür...’ yazılarını yazdığı evinin duvarları bir çığlık: Felaket geliyor!

Uyuşturucu tedavisi gören, 5 yıl psikolojik destek alan, ailesiyle uzun bir süredir görüşmeyen sorunlu bir gencin komşularının sözleri itiraf: “Bizi de defalarca rahatsız etti. Psikopattı. Keşke önlem alınsaydı.”.

Sokaktaki fısıltı: Belanın nerede sana bulaşacağı belli olmaz. Dikkat et!

Son pişmanlıkla oğlunu savunmaya çalışan avukat anne: “Oğlum 14 yaşından beri psikolojik tedavi görüyor. Gözetim altında tedavisinin yapılmasını talep ediyorum!”

Sen, ben, biz, o- hepimizin dediği: 'Keşke çocuklarımıza sevgiyi ve merhameti aşılayabilseydik.'

Keşke…

Affet bizi Başak, sadece üzgünüz!

KÜFÜR MAHKUMU!

Hafta boyunca şehit kardeşine kameralar önünde sinkaflı küfreden İyi Partili Lütfü Türkkan konuşuldu. Genel Başkan Meral Akşener’in ve parti yönetiminin nasıl bir tavır takınacağı merak edildi. Sonunda rezalete kulak tıkamayı seçtiler. Önce inkâr ettiler, bir süre sustular, özür diler gibi yaptılar, sonra şehidin ailesini provokatörlükle suçladılar. İftira atıp, sonra öfkeleri geçmedi yine sövdüler.

Şaşırılacak bir şey yok! Lütfü Türkkan’la yola devam edecekler düşünsün. Yalnız, atlanmaması gereken önemli bir nokta var. Lütfü Türkkan’ın yalan söylemesi. Küfrettiğini rezaletin ta başında inkâr etmesi. Çevresindekilerin de ona uyması. Hatta üste çıkıp muhatabını yalancılıkla itham etmesi.

İşte bu durum kamuoyuna mal olmuş büyük bir ayıptır, suçtur. Lütfü Türkkan toplumsal vicdanda mahkûm olmuştur.  İP yönetimi affetse de, güzellese de maşeri vicdan asla affetmeyecektir. Biline…

İNEKLERİN BAĞIRSAK HAREKETLERİ!

Türkiye, küresel sıcaklık artışının yüzyılın sonunda 1,5 dereceyle sınırlandırmayı hedefleyen Paris Anlaşması'na taraf oldu. Taraf olan 192’inci ülkeyiz. Geriye sadece 6 ülke kaldı.

Anlaşma önceki gün Türkiye’de de resmen yürürlüğe girdi. Artık 2053 net sıfır emisyon hedefimiz var. Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede yeni yol haritaları, ödevleri olacak. Hayatın akışında ve üretim zincirinde karbon ayak izlerimizi azaltmaya çalışacağız. Doğal kaynakları koruyacağız. Dünyayı daha az tüketeceğiz.

Daha yeşil bir Türkiye için çevreci projeler, temiz enerji ve sıfır atık konuları öne çıkacak. Yeni bir iklim yasası üzerinde çalışılıyor. Enerji, atık yönetimi, sanayi, teknoloji, ulaşım, barınma, tarım ve hayvancılık gibi alanlar başta olmak üzere önemli çalışmalar yapılıyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliği önemli mesele… Küresel ölçekte topyekûn mücadele şart.

Bitti mi? Tabi ki de bitmedi.

İneklerin bağırsak hareketleri var bir de…

Hesaplamalara göre inekler günde 200 litre ile 500 litre arasında metan gazı çıkarıyor. Bu bir arabanın bir günde yaydığı metan gazına eşit. Maske mi taksak, ineklere tuvalet eğitimi mi versek!? Olmadı yosunlu yemler yedirelim daha az gaz çıkarsınlar. Hem geğirdiklerinde hem de gaz çıkardıklarında karbondioksit molekülünden yaklaşık 25 kat daha zararlı metan molekülleri atmosfere salınmasın.

Şaka zannetmeyin. Tüm bunlar için Bill Gates dahil kelli felli bilim insanları kafa yordu.

Siz misiniz bu kadar metan gazını üreten… Hayatı ağzınızdan, burun deliklerinizden getirelim de görün dediler ineklere. Bildiğiniz, ineklerin salınımı dünyanın derdi oldu.

ABD tarım devi Cargill, ineklerin burun deliklerini kapatan bir maske formu geliştirdi.

Almanlar ineklere tuvalet eğitimi konusuna kafa yordu.

Koskoca Almanya işi gücü bıraktı bir çiftlikte 16 buzağıyı tuvalet eğitimine aldı. Ahırın sadece belirli yerlerine tuvaletini yapan buzağılar ödüle doydu.

İsviçreli bir gıda firması, ineklere özel deniz yosunundan yem üretti. Bu sayede inekler daha az gaz saldı, küresel ısınma gemlendi.

Bir de ineklerin DNA'sından süt ve süt ürünleri üretildi. Yapay eti de unutmayalım. Arada bize başka daha neler yedirecekler, kim bilir!? Aynı lezzeti, tadı vermiyormuş ama yavaş yavaş alıştırıyorlar!

Osman Ateşli – Haber7

osman.atesli@haber7.com

Twitter: @oatesli