Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuna duyurulan “Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi” büyük ilgi görmeye devam ediyor. İlk duyurulduğu andan itibaren projeyle ilgili beklentiler yüksekti. Beklendiği gibi de oldu.

Başvurular başladığı andan itibaren yoğun bir taleple karşılaşıldı. Dün projenin detayları ile ilgili önemli bir buluşma gerçekleştirdiğimiz Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, toplumu saran heyecanı, “Çok talep var, Hakikaten telefonlarımız dünden beri tek bir an bile susmadı. Anadolu’nun dört bir yanından arayanlar, mutluluklarını paylaşanlar, şartları bizzat benden öğrenmek isteyenler oldu.” sözleriyle özetledi.

Toplantı sırasında başvurular başlayalı henüz 1 saat olmuştu ki başvuru sayısı 90 bini aşmıştı.

Bakan Bey, toplantı boyunca dakika ve skor verir gibi yoğun ilgiyi özetleyen bilgilendirmeler yaptı.

“10.40 itibariyle 140 bin başvuru oldu.”

“Saat 11.50. 250 bin başvuruya ulaştık.”

“300 bine yaklaşıyor”

Gün boyu başvuru maratonu devam etti.

Akşam mesai saati bitiminde ilk günkü başvuru sayısı 500 bini aşmıştı.

Projeyi sosyal devlet olmanın bir gereği olarak çok önemsediğimi belirtmeliyim. İnsanların en önemli meselelerinden biri olan barınma sorununa çözüm üretilmesi takdir edilesi bir adım... Projeyle toplumun büyük bir bölümünün ilgilenmesi biraz da bu yüzden olsa gerek. Tamamen insani bir ihtiyacın çözümüne yönelik bir proje üretilmesi.

Toplu Konut İdaresi’nin kuruluş tarihi 1984… 1984 ile 2002 yılı arasında TOKİ eliyle 18 yılda sadece 43 bin konut imal edilmiş. AK Parti’nin iktidarda olduğu 20 yılda TOKİ eliyle tam 1 milyon 170 bin konut üretilmiş. Üstelik bu konutların neredeyse yüzde 90'ı sosyal konutlardan oluşuyor.  Bugüne kadar tam 5 milyon aileye yuva kurulmuş vaziyette...

Gerçekten yakalanabilmesi zor bir rekor… Geçmişte de dünyada örneği yoktu, bugün de yok.

2015 yılının Mayıs ayında dönemin TOKİ Başkanı Ergün Turan ile bir röportaj yapmıştım o da “ne Avrupa’da ne dünyada örneği yok” demişti.

Turan o gün bir anekdot aktarmıştı. Meselenin iyi anlaşılabilmesi için tekrarlamakta fayda var; “Bize zaman zaman şu kadar konut yapıyoruz diye gelen Avrupa ülkeleri oluyor. Bakıyoruz bizim yaptıklarımızın neredeyse onda biri kadar. Gülüyoruz. Onlara “biz 500 bin 600 bin konut yapıyoruz” dediğimiz zaman büyük şaşkınlık yaşıyorlar. “50-60 bin mi demek istiyorsunuz” diye tekrar soruyorlar. Onlar için yılda 50-60 bin konut yapmak çok büyük bir hadise… Biz her yıl bunu başarıyoruz.”

Bugün hedef, 20 yılda 1 milyon 170 bine ulaştırılan üretilen konut sayısını toplamda 2 milyon konuta çıkarmak. Yani 5 yıl gibi bir sürede 500 bin sosyal konut daha üretmek. 81 ili 600 ilçeyi kapsayacak dev bir projeyle…

Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından konulan yeni hedefe göre; Önümüzdeki 5 yıllık süreçte; 500 bin sosyal konut, 250 bin konut amaçlı arsa, 50 bin işyeri sahiplerine teslim edilecek. Hedefler tutarsa sadece TOKİ marifetiyle üretilen konutlarda oturanların sayısı 10 milyon rakamını aşmış olacak.

Bakan Murat Kurum’un dünkü buluşmamızda aktardığı önemli detaylarla devam edelim;

Dün başlayan başvurular Ekim ayı sonuna kadar sürecek. Kasım-Aralık ayı gibi inşaatlara ilk kazmalar vurulmuş olacak.

240 ay gibi bir taksit planlamasıyla toplumun önemli bir kesiminin ulaşabileceği rakamlar çıkarılmış. Kurum, taksit fiyatları ilerleyen aşamalarda çok artar mı endişelerine geçmişteki uygulamalarındaki örnekleri vererek gideriyor.

Projede gençlere yüzde 20, emeklilere yüzde 20, şehit yakınları ve gazilere yüzde 5, engelli vatandaşlara, yine yüzde 5 kontenjan ayırılması oldukça dikkat çekici… Şehit yakınları ve gazilere 12 bin 500, engellilere yine 12 bin 500, emeklilere ve gençlere ise 50’şer bin konut kontenjanı ayırılmış durumda… Ben özellikle gençlere kontenjan ayrılmasını çok kıymetli buldum. Gençler bu proje sayesinde ilk defa özel bir konut alma hakkına sahip olacak. Ailesiyle yaşayan 18 yaşını basmış gençler de ev sahibi olabilmek için başvuru yapabilecek.

Bakan Murat Kurum, projenin duyurulması sonrası konut ve kira fiyatlarında ufak çaplı da olsa bir düşüş gözlemlediklerine özellikle dikkat çekti. Bu düşüşlerin önümüzdeki günlerde de vatandaş lehine devam edeceği tahmin ediliyor.

Toplantıda projenin ekonomiye ve istihdama sağlayacağı katkıya da dikkat çekildi.

Bakan Kurum, yeni konutların üretim süreçlerinde tam 250 sektörün hareketlendireceği konusunda beklentiler ifade etti. Konut üretiminin içinde olan tüm sektörlerde ciddi bir hareketlilik beklentisi var. Yeni yapılacak konutlar kalıpçısından, boyacısına, parkecisinden tesisatçısına kadar kazanç kapısı haline gelecek. Yaklaşık 900 milyar liralıyı bulacak bir yatırımdan söz ediliyor. Çarpan etkisiyle, 2 trilyon liradan fazla ekonomik hareketliliğe yol açacağı hesaplanıyor.

Tüm bunların yanında ev sahibi olurken asıl vatandaşlar kazanacak. Murat Kurum’un toplantı sırasında bizzat çıkardığı hesaba göre konutlar neredeyse maliyetinin yarısı diyebileceğimiz bir fiyata vatandaşların olacak. Konutların üretimi ile ilgili maliyetlerin yüzde 40’lık bir bölümü devlet tarafından sübvanse ediliyor. Yani; konutlarda maliyet fiyatı üzerinden yüzde 40 indirim yapılacak.

Bakan Kurum, yeni yapılacak projelerin özellikle büyükşehirlerdeki kent trafiğine olumlu yansıyacağını savundu. Projenin finansmanının nasıl sağlanacağı konusunda bilgiler paylaşan Kurum, “Konut yapımı hazineye ilave yük getirmeyecek” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yüzünde yeni bir başarı hikayesinin huzuru ve yorgunluğu vardı. Geceli gündüzlü uzun bir süredir, tüm bağlı birimlerle birlikte bu tarihi proje üzerinde çalıştıklarını aktarırken ekibine ve emeği geçenlere teşekkür etmeyi ihmal etmedi.

Müteahhit İmamoğlu İstanbul’u da konutu da unuttu!

Burada, “sosyal demokratlık” iddiasıyla yola çıkıp çivi bile çakmamış olanlara da diyecek sözümüz olsun;

Hatırlarsınız yerel yönetimler geçmişte vatandaşı ev sahibi yapabilmek için konut üretimine önemli katkılarda bulunuyordu.

Mesela Kiptaş, Ekrem İmamoğlu dönemine kadar İstanbul’da yılda 4 bin konut ortalama ile çalışıp İstanbullular için 20 yılda tam 80 bin konut üretti.

Aynı İmamoğlu seçim döneminde 5 yılda 100 bin konut yapma sözü verdi. Bu sözü vereli 3 yıllık bir süre geçti. Bugüne kadar “sıfır” çekti. Bakalım kalan iki yılda İstanbullu daha neler çekecek!?

Ben iki yönetimi birbirleri ile mukayese etmeyi zûl sayanlardan olduğumu itiraf etmeliyim. Lakin. Kendisini bir yerlere namzet görenlere yerini gösterecek sözü Ziya Paşa ne güzel söylemiş. Esirgememek lazım; "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/ Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde...”

Dün Sözcü’deki köşesinde kendi mahallesine isyan eden Soner Yalçın’ın yeniden dejavu görme korkusu boşa değil.

Ne diyordu sahi;

“A be kardeşim, “Geççek… Geççek” deyince geçmiyor işte!  Geniş halk kitleleri ile neden buluşulamıyor, bir kez düşün ne olur…

Baksanıza:

“Bizim Mahalle” gündeminde hâlâ Tarkan konseri varken, Erdoğan dün 250 bin konut, 100 bin arsa, 10 bin dükkân satış projesini açıkladı.

Sizce sandık için hangisi etkili?”

Fırtınaya öpücük!

Uzattığımın farkındayım;

CHP’li Sarıyer Belediyesi’nin 3 yıl önce hizmete aldığı(!) heykeli yeniden gündem oldu;

Fırtınaya öpücük!

Es kaza iktidar olurlarsa vatandaşa mesaj açık;

Bol fırtınalı günlerde öpülmeye hazır olun.

​Osman Ateşli / Haber7