Dün, Kanal7 Medya Grubu olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e bir ziyarette bulunduk. Medya Grubumuzun Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Ülke TV Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çelik, ve Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karahan bizzat Başsavcı’ya ziyarette bulunan isimlerdi. Kanal7 Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Acet de oradaydı. Haber7 Genel Yayın Yönetmeni olarak eşlik ettiğim ziyarette, Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk yurt dışında olduğu için yer alamadı.

Ziyaretin “Ekrem İmamoğlu Suç Örgütü”ne yönelik iddianamenin kabul edildikten iki gün sonra gerçekleşmiş olması önemliydi.

Malumunuz Sayın Başsavcı son günlerin gündemdeki önemli isimlerinden biri... Her sözü merak ediliyor.

Başsavcının kabul salonuna davet edildiğimizde yoğunluğu hissediliyordu. Salonda bizden önce görüşecekler olduğu gibi bizden sonra da görüşecekler vardı.

Kısa süre içinde Başsavcı Akın Gürlek bizi makamına kabul etti.

Hâl hatır faslıyla beraber yarım saati aşan bir zaman diliminde sorularımızı sıralama imkânı bulduk.

Gazetecilik faaliyetinden ziyade bir nezaket ziyareti olan görüşmeden paylaşılabileceklerimi el verdiği ölçülerde aktarayım.

Başsavcı Gürlek’in önünde İBB’deki yolsuzluk davasından, çete soruşturmasına, futbola bomba gibi düşen bahis konusundan casusluğa, çetelerle mücadele soruşturmalarına kadar pek çok önemli dosya var. Ünlülerle ilgili uyuşturucu meselesi de bu dosyalardan biri…

İmamoğlu iddianamesi ile ilgili çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiği anlaşılıyor. 4000 sayfayı bulan iddianame mahkemeye sunuldu. Başsavcı iddianameye ek dosyalar eklenebileceğini ifade etti. Yeni bilgilere ulaşıldıkça başka tanık ifadeleri, belgeler ve deliller de dosyada yer alabilecek.

Sadece Ekrem İmamoğlu dosyasında 400’den fazla sanık var. Bu sanıkların 105’i tutuklu… Mahkemenin peş peşe duruşmalar yaparak yargılamayı yapması bekleniyor.

Davaların Silivri’de yapımı devam eden yeni salonda görüleceği yönünde bir kanaat var.

Örgüt içindeki çözülme Ertan Yıldız’ın itirafçı olmasıyla başlamış. Diğer itirafçılarla birlikte arkası çorap söküğü gibi gelmiş.

“Etkin pişmanlık bir çıtaydı. İlk başta Ertan Yıldız o çıtayı kırdı. Ertan Yıldız’ın önemi Ekrem İmamoğlu’nun en yakın çalışma arkadaşlarından birisi olmasıydı” diyor.

Adem Soytekin, Fatih Keleş, Aziz İhsan Aktaş ve diğerleri…

Belediye iştiraklerindeki yolsuzluk iddiaları ile ilgili ayrı dosya/dosyalar çalışıldığını öğrendik. Henüz dosyaya girmemiş itirafçı beyanları ile ilgili teyit süreçleri de işlemeye devam ediyormuş. Yeni bilgi ve delillere ulaşmak için yoğun bir çalışma olduğu anlaşılıyor.

Gündemdeki diğer önemli dosyalarla ilgili de yakın zamanda çok önemli gelişmeler olabileceğinin sinyallerini aldığımı ifade edebilirim. Tahkikat ve takiplerin yoğun bir şekilde sürdüğü anlaşılıyor.

Gelelim Başsavcı Akın Gürlek ile ilgili izlenimlerime;

Mesleğimiz gereği pek çok hukuk adamı, hakim ve savcı ile muhatap olma imkânı buluyoruz.

Başsavcı Akın Gürlek hakim ve savcılık yapmış, bir önceki görevi Bakan Yardımcılığı olan bir isim.

Kendinden çok emin.

Önündeki meselelerin her detayına hakim. 

Bir suç işlenmişse hukuk gereğini yapmalı ayrımcılık yapılamaz anlayışında…

Şahsına yönelik suçlama ve tehditler gündeminde yok. Cesur, gözüpek… Kuru gürültüye pabuç bırakmayacak kadar net.

Çözüm ve sonuç odaklı.

Geçmişin hantal yargı sistemini unutamayanlara inat hızlı aksiyon almayı seviyor.

Ziyaretimiz sırasındaki bu konuda tanıklıklarımız da oldu; 

Heyetimizi kabulü sırasında muhalif medya organlarına “İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ilk duruşma günü olarak 18 Aralık tarihini kararlaştırdığı, daha sonra bu takvimi iptal ettiği” yönündeki süreci sulandırmaya yönelik iddiaları yeni düşmüştü.

Mahkeme tarihinin netleştiğine dair iddiaları sorduk.

Tensip için henüz erken olduğunu söyledi. Biz oradayken yazılı bir açıklama yaptırarak yolsuzluk soruşturmasına ilişkin duruşma tarihi verildiği yönündeki haberleri yalanladı. 

Ekrem İmamoğlu’nun mahkeme salonlarındaki ifade süreçlerini şova çevirmeye yönelik hareketleri de konularımızdan biriydi. Başsavcı Gürlek'in mahkeme salonunda şov yapılmasının engellenmesine yönelik tedbirleri yakından takip ettiğini öğrendik.

Yargı içinden İmamoğlu lehine yargılamayı etkileme girişimleri de Başsavcı’nın radarındaydı.

Kişi, makam, parti ayrımı yapmadıklarını suç var mı yok mu ona baktıklarını ifade etti. Özellikle soruşturmada adı geçen iş adamlarının bir bölümünün Ak Parti’ye yakın olmalarına da dikkatimizi çekti. İmamoğlu’nun çevresindeki bazı isimlerin eski Ak Partili olmalarını da hatırlattı.

Başsavcı Akın Gürlek’in odasından ayrılırken içimden geçen şuydu;

Bugünlerde yargıyı meşgul eden koca koca dosyalar Akın Gürlek gibi güçlü bir hukuk adamının önünde olması ülkemiz için büyük şans…

Ekrem İmamoğlu gibi kendisini kamuoyuna iyi pazarlamış önemli bir kitleyi arkasına almış bir isimle ilgili böyle bir dosyayı hazırlamaya her savcı cesaret edemezdi. Bu şekilde dik de duramazdı.

Devletin pek çok cesur kolluk gücü, hakimi, savcısı, istihbaratçısı var elbette...

Ama bu irade ve duruşu gösterebilmek çok önemli…

İddianameden sonra toplumdaki İmamoğlu lehine olan algılar artık değişmeye başlamışsa bunda Başsavcı Akın Gürlek’in payı büyük.

Bugüne kadar soruşturmayı Başsavcı Gürlek yürütüyordu. Bundan sonraki süreci mahkemeye çağıracak olan mahkeme heyetindeki hakimler yürütecek.

Bütün iddialar yargı sürecinde tüm detaylarıyla araştırılacak. Nihayetinde yargı en doğru kararı verecek. Keşke bugünden sonra muhalefet de “Yargının siyasallaşması” ezberine takılmayı bırakıp hukuk adamlarının görevlerini yapmalarına odaklanabilse... 

Öncelikle şunu iyi bilmek lazım; Bu dosyalardaki ilişki ve para trafiğinin bu kadar karmaşık ve iç içe geçmiş olması yargı mensuplarının suçu değil Ekrem İmamoğlu’nun hoyratlığı. Tepeden tırnağa yolsuzluğa, rüşvete, suça batmış olması… 

Kamuoyunu yürüyen hukuki süreçle ilgili doğru yönlendirmek, ikna edebilmek şart... CHP’nin bir önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile partisine yönelik ‘arınma, aklanma’ çağrıları yaparken iktidarıyla muhalefetiyle siyasetin gündeminde de bu konuların olması gerekiyor. Bu süreçte yargı sürecinin işleyişini kolaylaştırmak çok önemli. Bu toplumu da rahatlatacak önemli bir mesele...

Başsavcı Akın Gürlek büyük bir sorumluluğu omuzlarına yüklenmiş durumda…
Bırakalım yargı süreci işlesin. Adalet yerini bulsun.

"Adalet herkes için adalet" demekle adalet olmuyor!

Osman Ateşli – Haber7
osman.atesli@haber7.com
x: @oatesli
nsosyal: @osmanatesli