Öyle ki Milli Eğitim Bakanlığı'nın 4+4+4 düzenlemesiyle beraber okullara tebliğ ettiği uygulama, kayıt almaya başlayan okulların pek çoğu tarafından uygulanmıyor.

Yapılan son düzenlemede her şey rakamlarla net olarak belirlenmesine rağmen özellikle okul yöneticilerinin, eski uygulamadaki alışkanlıkları değiştirmemek adına olsa gerek, çocukları olabildiğince daha geç okula almak için direttiklerini duyuyoruz. Bunun yanında okullar arasında da ciddi uygulama farklılıkları olduğunu da görüyoruz.

Örneğin Eylül ayı itibariyle 54 ayını tamamlayacak olan bir çocuğun adresi tutan iki farklı okulda da okul öncesi eğitim için kaydı yapılmazken -ki bu çocuk seneye 2013'ün Eylül ayında zorunlu egitime başlama yaşı sınırı olan 66 aya ulaşarak ilkokul birinci sınıfa başlayabiliyor- başka bir okulda 50 ayını henüz tamamlamış olan bir çocuğun anasınıfına kaydının yapıldığına şahit olabiliyoruz. Hatta bazı okulların anasınıfı kayıt bürolarında sadece 60-66 ay arası olanların kaydının yapılabileceği yönünde duyuru yazıları asılmış vaziyette... Okulların bu keyfi uygulamaları ile kayıtları yapılmayan çocukların pek çoğu zorunlu olarak seneye okul öncesi eğitimi almadan 1'inci sınıfa başlamak zorunda kalacak. Okul öncesi temel eğitimi alamadığı için yaşça kendinden daha büyük olan öğrencilerin arasında başarı şansı daha da düşecek.

Özellikle büyükşehirlerde yetişen çocukların fiziki gelişim noktasında kırsal alanda büyüyen çocuklara nazaran daha şanslı olduğunu söyleyebiliriz. Buna rağmen İstanbul'da bile okul okul, bölge bölge ciddi uygulama farklılıkları dikkat çekiyor. Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin acil olarak devreye girip buna açıklık getirmesi gerekiyor.

4+4+4 DÜZENLEMESİNE GÖRE UYGULAMA NASIL OLACAKTI?

2012-2013 Eğitim Öğretim döneminde ilk kez uygulanmaya başlanacak olan 4+4+4 diye ifade edilen okul öncesi ile birlikte 13 yıllık zorunlu eğitim sisteminde bu konunun nasıl uygulanacağı da açıklanmıştı.

Şöyle ki;

Okula başlama yaşı diye tabir edilen ilkokul 1'inci sınıfa başlama yaşı 72'den 66 aya çekildi. Kayıt yaptırılabilecek alt sınır da 60 ay olarak açıklandı.

Buna göre 61 ile 66 ay arasındaki çocuklar, yeterli fiziki ve zihinsel gelişime sahipse velinin isteğiyle okula birinci sınıfa kaydedilecekler. 66 ay ise okula başlamada zorunlu yaş sınırı... 2012 Eylül sonu itibariyle 66 ayını dolduracak çocuklar, e-okul sistemiyle merkezi olarak kaydediliyor.

Okula başlama yaşı hesaplaması ise şu şekilde yapılacak: Çocuğun doğum tarihinden itibaren 66 ay sayılıyor. 30 Eylül 2012 de 66 ay doldu ise eylül ayında ilkokula başlıyor.

Hatta velilerden "Benim çocuğum henüz çok küçük, bu sene göndermem" diyenlere bile esneklik gösterilmeyecek, çocuğunu okula göndermeyen velilere, günlük 15 TL ceza uygulanabilecek. Çocuğunu okula göndermemede ısrar eden velilere, ayrıca 500 TL ceza uygulanacak. Bakanlık e-okul üzerinden otomatik olarak yapılacak kayıtları da sıkı bir şekilde takip edecek.

VELİ DEĞİL OKUL SORUN ÇIKARIYOR

Bugün gelinen noktada daha çok veli tarafında yaşanacağı beklenen aksaklık, okul için yeterli görmedikleri çocuklarla uğraşmak istemeyen, okul yöneticileri ile öğretmenler tarafından yaşatılıyor. Düzenleme Meclis'te görüşülürken yapılacak düzenlemeye itiraz edenlerin velilerden çok eğitimciler ve bağlı oldukları sendikalar olduğunu hatırlayınca bu hiç de şaşırtıcı değil...

Bu bana şunu da hatırlatmadı değil; Bir kaç yıl önce Anayasa değişikliği ile ilgili tartışmaların hararetlendiği bir dönemdi. Belli bir kesimin sesi olan dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı "Siz kanun da yapsanız Anayasa'yı da değiştirseniz biz bildiğimizi okuruz, koruyuculuğumuzu yaparız" demişti.

Bugün daha alt bir hizmet birimi olsa da, daha masum görünse de benzer bir meydan okumaya okul idarecileri kalkışıyor sanırım... Sonuçta iyi kanun kötü kanun yok, iyi uygulama veya kötü uygulama var. Bir düzenleme yapıldıysa en iyi şekilde uygulamak için yapıldı. Kanunları uygulama ve uygulatmama noktasında keyfiliğe artık bir son verilmeli...

Osman Ateşli - Haber 7

osman.atesli@haber7.com 

Twitter: @oatesli