Yerelde büyük seçim!
Yurdumuzun bazı bölgelerinde bir kısım yerleşim birimleri var ki gelişim noktasında arzu edilen hızı ve dinamizmi ne yazık ki bir türlü yakalayabilmiş değil...
Erkene alınacağı varsayılırsa yerel seçimlere 1 yıldan biraz fazla bir zaman kala büyük bölümü belediyecilik yönünden olan bu noksanlıkları görmemek mümkün değil. Bu yerler yurdun ekser yerinde oturmuş olan belediyecilik anlayışının gerçekten çok uzağında... Tabi bu durumun coğrafi ve insani etkisi büyük...
Nedenleri başlıca sıralayabiliriz;
Merkezi idareye uzak olmak,
Metropollere uzak olmak,
Sermayeye uzak olmak,
Ana bağlantı noktaları sayılabilecek yollara uzak olmak,
Gözden ve gönülden uzak olmak,
Zihniyet farklılığı,
Yerel yöneticilerin yeterli donanıma sahip olmaması,
Yerel yöneticilerin merkezi idare ile iletişiminin kopuk olması,
Halkın talep ve ihtiyaçlarının ilgili yerlere ulaştırılmaması vs vs...
Yukarıda ana başlıklar halinde sıraladığımız maddelerden özellikle son dört tanesi yerel yöneticilerle ilgili olduğu dikkatinizi çekmiştir. Giriş cümlemde dikkat çekmek istediğim sıkıntı da aslında tam da bu nokta ile ilgiliydi. Maalesef bazı yerel yöneticiler hizmet üretme noktasında anlaşılmaz, yetersiz, ağır ve iletişimsizler...
"Kalkınma yerelden başlar" mantığıyla gidecek olursak hizmetlerin halka kadar ulaşmasında yük, devleti yönetenler kadar yerel yöneticilerin de omuzlarında olmalı esasında... Bugün yerel yönetimlerin daha da güçlendirilmesi konuşulurken, modern hayat şartlarıyla belediyelerin görevleri her geçen gün daha da artarken belediye başkanları kayıtsız şartsız durmaksızın hizmet üretmek ve halkla iç içe olmak durumundalar... Tribünlere oynayarak, birilerinin arkasında yanında boy göstermek suretiyle iş yapıyormuş havası vererek yapılan belediyecilik anlayışının artık bitmesi gerek. Aksi halde bütün iş ağırlığı merkezi yönetime yıkılıyor.
Bununla birlikte büyükşehirlere yığılan nüfus ve iş yükünü azaltacak, yerel kalkınmada yeni yatırımların önünü açacak projeleri önerme ve uygulama noktasında da yerel yönetimler pek ala ciddi çalışmalar yapabilir. Bunun için de yerelde çözüm üretme ve derde derman olma noktasında olması gerekenler meseleye vakıf olmalı...
Bugün gelişime ivme katacak olanlar ayak bağı olmaktan öteye gidemiyorlarsa orada ciddi bir sıkıntı var demektir. Bahaneler üretilmek suretiyle ertelenen, lüzumsuz olduğu için merkezi idareden karşılık görmemiş projelere de bu gözle bakabilirsiniz.
Bu günün şartlarında öyle şeyler var ki yapılması için istemeye bile gerek yok. Yapılması bir görev, bir vazife... Bir yerdeki ihtiyaca yeter ki dikkatleri çekin. Bunun bile yapılamadığı yerlere şahit değil miyiz? İnsanların daha iyi şartlarda yaşamasını sağlama görevi, devleti ve milleti yönetenlere veya yereldeki onların vekili sıfatındaki idarecilerine aitken... Yerel yöneticilerin geliştirdikleri projelerle yönetenlere yol gösterici olması gerekirken... Başbakan'ın bir bakanın ya da milletvekilinin bir beldedeki bir köydeki bir arız durumun farkında olması pek ala mümkün olmayabilir. Bu noktada yerel yöneticiler devreye girmeli... Bir anlamda devleti yönetenlere göz olmalı, uzatacakları el olmalı. Gerektiğinde destek, gerektiğinde hizmet olmalı. Varsa halkın taleplerini almalı ve gerekiyorsa ilgili yerlere iletmeli.
Kişisel anlamda bir şeyler talep etmek zor olsa da makul olduğu sürece halk için bir şeyler istemek, talep etmek o kadar da zor olmasa gerek. Buna rağmen bu taleplerin kimi zaman yerine ulaştırılmadığını ifade edebiliriz.
Yerel seçimlere doğru aday kulisleri şimdiden başlamışken yeni göreve talip olacak yerel idarecilerin belirlenmesi ve şehirlerin geleceğe hazırlanması noktasında bu seçimler daha bir önem taşıyor. Merkezi yönetimin elini rahatlatacak, yerelde bir göz olacak, bir el olacak isimlerin belirlenmesinin şimdiden çok iyi araştırılarak yapılması gerekiyor. Hizmetlerin yurdun en ücra köşelerine kadar ulaşmasında, ellerin halka kadar uzanmasında bu adım yeni bir aşama olacaktır. Aksi halde bugüne kadar yer yer yaşanan ve bir türlü aşılamayan sıkıntılar tekrarlanmaya devam eder. Belediyeleri geçmiş yıllarda olduğu gibi rant kapısına dönüştürmek, koltuk kapma yarışına sokmak millete bedel ödetmekten öteye gitmez. Maksat yapılacak kalıcı hizmetlerle adını yaşatmaksa koltuklara yapışmanın da faydası yok.
Başbakan'ın sık sık vurgu yaptığı '3Y ile mücadele'de, geçmişte büyük ölçüde belediyecilikte görülen yolsuzluk ayağı son 10 yılda çözüldü diyebiliriz.
Ülke olarak ciddi atılımların yapıldığı bir dönemde kişisel hesap, ihtiras ve hırsları bir kenera bırakılım ve gerçekten vizyon sahibi, halkın ihtiyaçlarına kulak verecek, sorumluluk duygusunu tüm benliği ile taşıyan isimleri göreve getirelim.
Medine'deki Ömer'in kenarı Dicle'de bir kurt tarafından kapılan kuzudan nasıl haberi olduğunu da belki böyle daha iyi anlayabiliriz.
Osman Ateşli - Haber 7
osman.atesli@haber7.com
Twitter: @oatesli
-
fatih karakaya 12 yıl önce Şikayet Etbelediye baskanligi. biz de halkin tanidigi insanlar belediye baskani olur, ehil olup olamdigina bakilmaz. secerken, akrabalik, dostluk on plana cikar, kapasite var mi yok mu diye bakilmaz! bizim koy, merkeze yakin, buyuksehir belediyesi her zaman yanimizda destege hazir, ama bizim baskan okey oynamaktan firsat bulamiyor!! artik bikmis baskanliktan secimler gelse de bu isi biraksam havasinda. maalesef turkiye'de sehirler bile tam yapilanmayi kavramamisken koylerden beklemek zor. bir yol tamir edilecegi zaman genis capli dusunen yok. simdi burayi kaziyacagiz, kazmisken ilerde lazim olabilecek tum alt yapiyi hazirlayalim diyen yok. belediye geliyor aciyor kapatiyor, gaz geliyor aciyor kapatiyor oyuncak ettiler. bu konuda devlet belediyeleri cag atlacak icraatlari ogretmeilidir, kayserı belediyesinden ornek alabilirlerBeğen Toplam 2 beğeni