Diğer diktatör kankaların gibi zûlmün en kanlısını yaşattın insanlığa... Muadillerinle yarışa kalkıştın. Minicik masum bedenlere bile acımadın. Bombalar yağdırırken şehirlere ne kadın dedin, ne çocuk...  Dünyayı ölüm kusan silahlarınla başlarına yıktın. İnsanca bir yaşam istemek dışında ne günahları vardı? Bunu bile çok gördün onlara...

Şunu unutma; "Zûlm ile abad olanın ahiri berbad olur". Zulmle senin ataların da abad olamamıştı. Sen de olamayacaksın. Ne abad olacaksın, ne islah. Ateşinin de yakacağı yer cürmün kadar olacak. Onun için hiç öyle karanlık kapılar arkasında taşeronlar üzerinden etrafı ateşe vermeye kalkma! Tetikçilerinle dümen çevirme hesaplarını yapma! Çevirdiğin bütün oyunları tüm dünya biliyor ve hepsi birer birer başına geçiyor. Tuttuğun silah sana döndü haberin yok. Şimdi korkularınla yüzleşme zamanı...

Sınırı aştığının farkındasın değil mi? Misliyle cevabını aldığını da görmüşsündür. Hala yaşamaya vaktin varsa yarın da sınırı aşarsan yine misliyle karşılık göreceksin. Bir sonraki yapacağı hatada top güllerinin başına ineceğini bil. Kredisini hoyratça harcayan, bu kadar çabuk tüketen biri olarak bu milletin dostluğunu da düşmanlığını da sen çok iyi bilirsin. Giderayak sana benden küçük bir tavsiye; iktidar hırsıyla doldurduğun beyninde hala akıl kırıntısı kaldıysa bu millete sataşma! Bir de Esma'ya söyle bavulunu hazırlamayı unutmasın.

Gözünü kan bürümüş kukla diktatör. Ecdadımın canı pahasına savunduğu o toprakları Garp oyunlarıyla ele geçirmeye benzemiyormuş değil mi devlet yönetmek. Zannetme ki 5 canımızın hesabı sorulmayacak. Aldığın her canın, akıttığı her damla kanın diyeti ağırdır. Katlettiğin 40-50 bin canın da hesabının sorulacağı gün de gelecek elbet!

Bu coğrafya senin gibi nice Nemrutlar gördü.  Bilirsin ki akşam ateşini sıçratmaya çalıştığın Urfa topraklarında helak olan bir Nemrut vardı. Allah (cc)  'Ey ateş! İbrâhim'e karşı serin ve selâmette ol!' (Enbiyâ sûresi 69) deyince ateş nasıl İbrahim'i yakmamışsa, senin o cılız ateşin Allah'ın izniyle bu millete dokunmayacak, dokunamayacak.

Devrin son Nemrut'u olarak ortalığa verdiğin her ateşte sen yanacaksın. Masumların kanıyla oluşturduğun kan gölünde dibe batıyorsun hala farketmedin mi? Namlunun ucundaki sarayların başına yıkılmak üzere görmüyor musun? Gözlerini dört aç. Saltanatını sürdüğün dünyada gördüğün göreceğin neredeyse bu kadar... Müttefiklerin bile seni artık savunamaz hale geldi. Baharı kışa çevirmek artık senin elinde değil. İnansan da inanmasan da işin gerçeği bu... Artık filmin sonu.

Yerini yurdunu harap ettiğin masum insanlara merhamet duyguları engin Osmanlı'nın torunları kucak açtı. O tarihle hesaplaşma planları yaptığın Osmanlı'nın torunları dünyaya insanlık dersi veriyor. Hiç kimsenin olmadığı yerde zûlme karşı bu millet var. Evinden yurdundan ettiğin insanlar zannetmeki el kapısında... Nasıl yüzbinlere hiç bir karşılığı olmadan sadece mazlum oldukları için kucak açmışsak, senin silahların altında inim inim inlettiğin, kanını akıttığın kendi halkına da gerekirse biz sahip çıkacağız. Gerekirse biran önce senden kurtulmalarını da sağlayacağız. Tarih buna şahittir. Geçmişte yönetimlerinizin yaptığı ihanetlere rağmen bunu bu millet yapacak. İslam'ın bayraktarlığı ezelden boynuna yüklenmiş olan, Allah'a ve Paygambere sözü olan bu millet yapacak.

Sakın giderken yanımda birilerini de götüreceğim hayaline de kapılma... Bizde seninle ikinci kez yola çıkacak adam kalmadı.

Bir de şu var: Bu dünyadan çekip gittiğinde hesap bitti zannetme... Seni gideceğin yerde de ağır bir hesap bekliyor. Unutma paramparça ettiğin o minik masum bedenler öbür dünyada da minik elleriyle boğazına sarılacak ve hepsi teker teker senden hesap soracak.

Son sözüm; ateş de, zalim baban da seni çağırıyor. Kardeşini de al git! Git ki artık kendinle beraber hayatlarını cehenneme çevirdiğin masumlar huzura ersin...

Osman Ateşli - Haber 7

osman.atesli@haber7.com

Twitter: @oatesli