Türkistan'da bayram sabahı

GİRİŞ 25.10.2012 GÜNCELLEME 25.10.2012 YAZARLAR

Fikir, bir elin parmaklarını ancak geçen grup arasında oybirliğiyle kabul görmüştü.

O yüce Zat'ın dergahına taassub edecek, ruhlarımızın coşkuyla kanatlandığını hissettiğimiz bir günde bir anlamda şeyhin kapısına intisab edecektik. Ruhani bir atmosferde ibadetimizi yapacak ardında da yürüyerek şehrin tek camisi olan camide cemaatle bayram namazını eda etme imkanı bulacaktık.

Kimdir bu Türkistan çöllerini bir vahaya dönüştüren değerli Zat?

Anadolu'nun kapısını Müslüman Türk milletine açan manevi gönül erleri alperenlerin hocasıdır Ahmet Yesevi... Efendiler Efendisi'nin 63 yaşında vefatını kendisine dünya ömrü için sınır sayarak 'Peygamberimin 63 yıl yaşadığı bir hayatta bana dünya ömrünün 63 yıldan fazlası haramdır' diyerek, kendisini yerin altındaki çilehanesine mahkum eden ve bunu sünnet sayarak bir rivayete göre ömrünün kalan yaklaşık 20 yılını toprağın altında geçirerek 'ölmeden önce ölünüz' düsturunu gerçek manada hayatında uygulayan Gönül Sultanıdır o...

Türkistan Türklerinin akın akın İslamla şereflenmeye başladığı 10'uncu yüzyılı fikirleriyle aydınlatan manevi kandildir.

Rumeli'de Sarı Saltuk'un Deliorman'da Demirci Baba'nın Niyazabad'da Avşar Baba'nın Merzifon'da Pir Dede'nin Varna'da Akyazılı'nın Bursa'da Geyikli Baba'nın Abdal Musa'nın İstanbul'da Horos Dede'nin Yozgat'ta Emir Çin Osman'ın Tokat'ta Gaj-Gaj Dede'nin Zile'de Şeyh Nusret'in Nevşehir'de Hacı Bektaş-ı Veli'nin Amasya'da Baba İlyas'ın manevi hocasıdır o...

Hikmetleri ile Türkçemizin zenginliğini bize gösteren Türkistan ve Anadolu'nun manevi fatihidir Yesevi...

****** ******

Sözleştiğimiz gibi sabahın seherinde öğrenci yurdunun önünde buluşmuş, itmeyle güç bela çalışan, daha çok taşıma görevinden ziyade kendisini taşıtma konusunda nam yapmış otomobilimize doluşmuş, türbeye ulaşmıştık.

Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin göğe bir anıt gibi yükselen türbe kapısının (Yüksekliği 63 metredir) önüne keçe kilimimizi serdiğimizde adeta beton zeminle kilim soğuktan bir olmuştu. Ama yürekler sıcacıktı.

Türbenin bekçisi ne yaptığımızı çözmeye çalıştığı için olsa gerek müdahale edip etmeme konusunda karar verememişti. 'Namaz okuyamız, ata babamızga bata kılamız' sözleri sonrası akan sular durmuş, ikna olmuş bize müdahale etmekten vazgeçmişti.

Sabah namazı vaktinin çıkmasına yarım saat kadar bir vakit vardı. Kapıyı aydınlatan spot ışıkları altında yürekten gelen bir nida ile kamet ve sonrasında cemaatle sabah namazını eda etmiştik. Benzerine Eyüp Sultan'da şahit olduğum kuş sesleri arasında yapılan o ibadetimiz hala hafızamda.. O gün orada bulunan dostların da her birinin hafızalarında güzel bir anı olarak kaldığına eminim...

Sabah namazından sonra camiye geçmiş bayram namazımızı eda etmiş ardından kurbanlarımızı kesmek için bahçeli bir evde buluşmuştuk. Yan yana yatırılan kurbanlar tekbir sesleri arasında Yaradan'a bağışlanmış, eller bir kez daha şükür için göğe kalkmıştı.

Hızlıca kesilen etler ateşle buluşturulmuş, Türk dünyasının dört bir yanından Türkistan'a ilim almak için gelen gençler bu kez Yesevi Baba'mızın manevi gölgesinde kurban bayramı sofrasında bir araya gelmişti.

Yesevi'nin hikmetli mısraları ile bitirelim;

Hakk Teala fazlı ile ferman eyledi