Aybaba'nın kolej takımı!
Ligde son 5 haftada sadece Bursaspor'a karşı puan kaybeden, kupada yoluna devam eden takımda keyiflere diyecek yok. Soyunma odasında olsun tesislerde olsun tam bir aile ortamını yakalamış bir takım havası var. Bu ortamın oluşmasında elbette teknik patron Samet Aybaba'nın büyük emeği olduğu bir gerçek. Büyük titizlikle ortaya çıkardığı gençlere güvenmenin karşılığını alıyor. Bugün onlara ağabeylik ve babalık yapmanın mutluluğunu yaşıyor. Güven kazandılar ve takım oldular. Kara Kartal takım olmanın keyfini çıkarırken, her oyuncusu gol atabilen ligin en çok gol atan takımı olarak da kazanmayı sürdürüyor. Yeniden kolej takımı hüviyetine bürünen Beşiktaş da gençleriyle zirve yolunda ilerliyor.
Maça gelince tam skora göre ahkam kesilecek maç diyebilirim. Beşiktaş beraberlik veya mağlubiyetle sahadan ayrılmış olsaydı bu futbolla daha farklı şeyler söylenecekti. Tüm hava değişecekti. Ama iyi sonuç yorumları da pozitife çevirdi.
Hızlı oynamaya çalışırken zaman zaman top kaptıran Beşiktaş takımının defansındaki oyuncuların kademe hataları Orduspor maçında en aza inmişti. Özellikle Hilbert, Uğur ve Ersan'ın zaman zaman yaptığı hatalar olsa da bunlar tehlikeli pozisyonlara dönüşmedi. Biri hariç... 24'üncü dakikada yapılan hata golle sonuçlanınca takım 1-0 geriye düştü. Özellikle kenarda oynayan oyuncuların defansa destek verememesi ilk golün gelişine ortam hazırladı.
Skor 1-0'a taşındığı anda çok iyi kapanan ve evinde kalesinde çok az gol gören Orduspor'un defans hattına karşı Beşiktaş'ın golü kolay bulamayacağı düşünüyordum. Yanıldığımı söyleyebilirim. Beşiktaş'ın orta saha üçlüsü İbrahim, Oğuzhan ve Necip maça ağırlığını koyunca durum değişti. Defansın uzunları da özellikle duran toplarda ileri çıkarak takımının golü erken bulmasını kolaylaştırdı. Beşiktaş kornerden gelen topla, bu maçta orta sahada görev yapan kaptanı İbrahim Toraman'ın ayağından golü bulunca rahatladı.
Beşiktaş üst düzey teknik kabiliyetleriyle rakibi çaresiz bırakan oyuncusu Fernandes'in bu maçta olmayışının eksikliğini kuşkusuz hissetti. Kıvrak hareketlerle rakip defansı yıpratan, çalım atan, aralara iyi pas atan, dripling yapan, duran topları iyi kullanan bir Fernandes, Beşiktaş için gerçekten çok önemli... Onsuz sanki takımadaki bir kaç kişinin bir ayakları bağlanmış gibi... Topallıyorlar... İstedikleri gibi top alamıyorlar. Bu nedenle onsuz da oluyormuş ama 'kör topal' diyebiliriz... Yine de Oğuzhan, İbrahim ve Necip orta sahada iyi mücadele ettiler. Holosko ve Olsay sahanın en çok koşan oyuncularındandı. Ancak istedikleri toplarla buluşamamalarından olsa gerek etkili görünmediler.
Oğuzhan Özyakup, yetenekleri ile göz kamaştıran bir genç yıldız... Bunu takımını galibiyete taşıyan golde de gösterdi. Usta Fernandes'vari bir vuruştu. Biraz daha pişince kuşku yok ki gelecekte adından çok daha fazla söz ettirecek.
Devre arasında özellikle sol beke iyi bir transfer düşünülebilir. İsmail'in şok sakatlığı sonrası Beşiktaş'ta Uğur Boral'a kalan sol bek aksayan noktalardan biri görünüyor. Kaleci McGregor da nedense bana bir türlü tam güven vermiyor. Kalede her an hata yapacakmış gibi bir duruşu var.
Maçın son bölümünde geriye çok yaslanan ve rakibe kaleye yakın noktalardan çok fazla duran top şansı veren Beşiktaş, pek çok maçında olduğu gibi yine taraftarlarına heyecan dolu dakikalar yaşattı. Ama buna rağmen pozisyon vermedi. Disiplinli, arkadaşlarının açığını kapatmaya çalışan, yardımlaşan siyah-beyazlılar kısır denebilecek futbola rağmen 3 puanı aldı. Böylece zorlu deplasmandan galip dönen Beşiktaş, lider Galatasaray'la aradaki puan farkını 1'e indirdi.
Yalnız bir hastalık var ki değinmeden geçemeyeceğim; Beşiktaş gereksiz ve çok kolay kart görüyor. Orduspor maçında da bazı isimler özellikle profesyonelliklerine yakışmayan kartlar gördü.
Orduspor'a bakınca;
Stancu - Hasan Kabze ikilisi rakip fileleri havalandırmaya devam ediyor. Hasan Kabze özellikle Beşiktaş defansının arasına sızarak takımının galibiyeti için yoğun çaba sarfetti. Gerçekten hiç yerinde duramayan bir golcü. Her topta adı geçen Javer Umbides'den de özellikle bahsetmek lazım. Gerçekten iyi denebilecek bir kumaşı var. Taraftarının desteği ile sahaya çıkan Orduspor, Beşiktaş'ın karşısında elinden gelen futbolu ortaya koydu. Takımdaki motivasyon kaybı aşılırsa yeniden iyi sonuçlar alabilirler.
Yazımı küçük bir tebrikle bitirmek istiyorum. Orduspor bu lige gerçekten çok yakışıyor. Kısıtlı imkanlarla Süper Lig'e yakışan mücadeleci bir takım oluşturdukları için özellikle Başkan Nedim Türkmen ve Teknik Direktör Hector Cuper'i son haftalardaki puan kayıplarına rağmen tebrik etmek lazım.
Twitter: @oatesli