Erdoğan'ın ilgiyle takip ettiği bu mektuplardan biri de yakın bir zaman önce Afrika ülkesi Mali'den gelmiş. Oldukça duygu yüklü satırların olduğunu öğrendiğimiz mektubu kaleme alan kişi yabancı değil... Ülkemizde uzun yıllar bulunan ve adete iki ülke arasında manevi elçi olan Malili eski millî futbolcu... Coulibaly...

Futbolla ilgilenenler iyi bilir Fernand Coulibaly'i... Türkiye macerası 1994 yılında Adana Demirspor'da başlayan; Gaziantepspor, Ankaragücü, Denizlispor, Vanspor, Siirt Jetpaspor hatta Diyarbakırspor'da top koşturan bir futbolcuydu. 2002-2003 sezonuna kadar Türkiye'de aktif futbola devam eden 7 takımda 180 maça çıkan 70 kez fileleri havalandıran Coulibaly, özellikle lüle lüle saçları ve sempatik tavırları ile de hafızalarda yer etmişti.

Fransa'dan Suudi Arabistan'a ardından da Türkiye'ye uzanan oldukça renkli bir hayat hikayesi var Coulibaly'nin... 2000 yılında Vanspor'da iken müslüman olmuş ve Türk vatandaşlığına geçmişti. Müslüman olduktan sonra İslam Peygamberinden ötürü Muhammed adını, soyadı olarak da kendisine Gaziantep eski başkanı Celal Doğan'ın soyadı olan Doğan'ı seçmişti. Bu yüzden Coulibaly, hayatın da kazandığı herşeyi Türkiye'ye borçlu olduğunu söylüyordu her fırsatta...

İşte bizdeki adı Muhammed Doğan ülkesinde ise Coulibaly olarak anılan Müslüman kardeşimiz, bugün ülkesinin içine düştüğü derin karmaşadan o kadar etkilenmiş ki çareyi Başbakan Erdoğan'a mektup yazmakta bulmuş... 'Sizden maddi olarak bir talebimiz yok. Ama ne olur bize sahip çıkın' demiş Erdoğan'a gönderdiği mektubunda maalen...

Coulibaly'nin mektubunun önemini anlayabilmek için ülkesi Mali'nin son durumunu da bilmek lazım tabi...

Mali, Afrika'nın batısında yer alan 15 milyona yakın nüfusa sahip, 3-4 etnik gruba bölünmüş, yüzde 90'dan fazla nüfusu Müslüman olan ve son dönem yaşadığı üst üste darbelerle iç çatışmanın eşiğine gelmiş bir ülke... Derin iktidar krizi yaşanan Mali'ye özellikle Fransa'nın yoğun ilgisi söz konusu... İlginin nedeni tamamen duygusal! Ülkenin zengin yer altı kaynaklarını (Mali dünyanın en önemli altın üreticilerinden biridir) sömürebilmek. Çatışmalar yüzünden yüzbinlerce insanın göç etmek zorunda kaldığı ülkeye, bugün dış müdahale konuşuluyor.

Ekonomik krizin darboğazına giren geçmişin sömürgecilerinin bu ülkelere küçük balığı yutmaya hazırlanan büyük balık iştahıyla yaklaştığı aşikar... Meşhur fotoğraf karesindeki temsil gibi Afrikalı çocuğu yemeye hazırlanan akbaba misali...

Türkiye'nin bugünkü geldiği durum ve çevresinde olup bitene kayıtsız kalmayan insani yaklaşımı Mali'den de görünmüş olacak ki; o Batılı canavarların ağzını sulandıran Mali, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nden yardım istiyor. Türkiye'nin dışarıya verdiği güvenilir bir ülke, kardeşinin derdiyle dertlenen bir halk ve lideri görüntüsünden de olabilir.. Kimbilir...

Dosta güven veren düşmana ise korku salan güvenilir ülke Türkiye, meselelere insani bakıyor. Özellikle son yıllarda kara kıtanın kara talihli mazlum insanlarına Türkiye hiç bir karşılık beklemeden hayati öneme sahip yardımlar götürüyor.

Sırf, İstanbul kadar Saraybosna'yı, İzmir kadar Beyrut'u, Ankara kadar Şam'ı, Diyarbakır kadar Gazze'yi, Trabzon kadar Trablus'u, Kayseri kadar Kahire'yi, Erzurum kadar Kabil'i, Urfa kadar Üsküp'ü, Muş kadar Nairobi'yi, Van kadar Mogadişu'yu Bursa kadar Bamako'yu (Mali'nin başkenti) düşündüğü için...

2013 yılının ilk ziyaretini Afrika'ya yapmaya hazırlanan Başbakan Erdoğan, 6-11 Ocak 2013 tarihlerinde Gabon, Nijer ve Senegal'i kapsayan bir ziyaret gerçekleştirecek. Ziyaretler, Türk dış politikasında bu yıl Afrika'ya ayrı bir önem verileceğinin ilk işareti gibi... Bir sonraki ziyaret belki de yardım bekleyen Mali'ye olur...

Osman Ateşli - Haber 7

osman.atesli@haber7.com

Twitter: @oatesli