Akıllı transferle fiyasko transferin farkı!
Her ne kadar transfer için verimli sayılabilecek bir dönem olmasa da, ligler devam ettiği için kulüpler formda olan futbolcularını ekipte tutar, kulüplerin takımdaki aksayan yerlere takviye yapmak istedikleri görülüyor. Dün resmen başlayan ara transfer dönemi, 1 Şubat'ta bitiyor. Takımların transfer için yaklaşık 27-28 günü var anlayacağınız..
Her ne kadar isimler medyada ardı ardına listelense de transfer dönemi oldukça sakin başladı diyebiliriz. Yeni transfer konusunda takımlar bir hayli titiz davranıyorlar. Böyle davranmakla da çok haklılar ve doğru yapıyorlar. Daha bir iki sezon önce havaalanlarında omuzlarda, kırmızı halılar serilerek karşılanan yabancı futbolcuların nasıl fiyasko bir final ile Türkiye kariyerlerini noktaladıklarını unutmadık nede olsa... Gönderildiklerinde de uluslararası mahkemelerde davalık olup servet değerinde tazminatlar ödendiği de hâlâ hafızalarda... Kulüplerin yanlış transfer politikaları yüzünde milyon dolarları bulan borç batağına saplanmaları da cabası...
Bu konuda özellikle Beşiktaş, bir hayli vukuatlı... 8 milyon Euro tazminata mahkum edildiği Matteo Ferrari, hâlâ elden çıkaramadığı Quaresma bu konuda en dramatik örnekler...
Transfer, takımların en can alıcı ve oynamadan kazanmaya başladığı nokta aslında... Transfer dönemi iyi yürütülmesi gereken kritik bir süreç... İyi yürütülürse takım müthiş kar ve başarı elde ediyor. Futbolcu satın alınırken takımına kazandırıyor. Öyle zaman olur ki Messi'yi Ronaldo'yu alabilirsin belki ama takıma uyum sağlayamazsa oynatamayabilirsin. Bunlar yaşanmamış şeyler değil... Önemli olan takıma faydalı olabilecek oyuncuyu seçebilmek. Sonuçta pek çok fiyasko transfer örnekleri var futbol dünyasında...
Madem örneği Beşiktaş'tan verdik yine siyah beyazlı ekiple devam edelim;
Beşiktaş bu sezon transfere toplam ödediği rakam 2 milyon euronun altında... Transfere milyon dolarlar harcayan rakiplerine nazaran ligde bulunduğu sıralamaya bakıldığında başarılı da sayılabilir. Yıldız transferler yapmadan da başarılı olunabileceği tezinin en somut örneği deniyor mesela... Daha da iyisi olabilir mi neden olmasın...
Bu tezi şu anda Beşiktaş'ın kadrosunda bulunan iki futbolcuyu kıyaslayarak destekleyebiliriz:
Beşiktaş'ın, İspanya'nın Sevilla takımından kadrosuna kattığı Fransız 33 yaşındaki savunmacı Julien Escude'yi bilirsiniz. Pek çok maçta ilk 11'de forma şansı bulamadı ve yedek kulübesine mahkum oldu. Toplamda 225 dakika sahada kalmış Fransız oyuncu... Oynadığı süre içinde Samet Aybaba'nın ve taraftarın beklentilerinin çok altında bir performans sergiledi.
Aldığı paraya bakarsak; Fransız stopere yıllık 900 bin Euro garanti, 10 bin Euro maç başı ücret ödeniyor. Toplam 3 maçta görev yapan Escude, zannedersen sadece ligin ikinci haftasındaki Galatasaray derbisinde 90 dakika forma giyebildi. Bu mudur olması gereken yabancı transfer tercihi? Kesinlikle hayır!
Takımdaki bir diğer oyuncuya bakalım:
Sadece 500 bin Euro ödenerek transfer edilen genç Oğuzhan Özyakup... Genç yıldız adayı, ilk yarıda 13 maçta toplamda 727 dakika sahada görev aldı. Takıma katkısı ile taraflı tarafsız herkesin dikkatini çekti. Ortaya koyduğu performansla ve attığı 3 golle takımına büyük katkı sağlarken, asistleri ile de takımının başarısında büyük rol oynadı.
Siyah beyazlı yönetim, bugün genç Oğuzhan'ı satış listesine koysa transfer edilen fiyatın en az iki üç katına çoğu takım almak için yarışır. Yaşlı Fransız Escude'yi ise yarı fiyatına satmaya kalksan müşteri çıkmaz, elde kalır. Akıllı transferle fiyasko transferin farkı işte burada ortaya çıkıyor. Onun için dövizleri boşa savurmaya gerek yok.
Beşiktaş, dün İstanbul Büyükşehir Belediyespor'dan Gökhan Süzen'i transfer ederek sol beke takviye yaptı. Şimdi golcü transferi konuşuluyor. Listede bir kaç isim olsa da herhangi bir isimde henüz karar kılınmış değil. Bence sezon sonunda hedefe ulaşmak için Beşiktaş'a iyi bir golcü transferi de şart. Ancak yukarıdaki hassasiyeti gözeterek bu transferin yapılması çok daha önemli...
Haydi hayırlısı bakalım...
Osman Ateşli - Haber 7
Twitter: @oatesli
-
Şeref Özen 11 yıl önce Şikayet Etligin en başarılısı ilk yarıda beşiktaş. eğer hakem kıyakları olmasa,galatasaray haram 9 puanla oturduğu liderlikten 7 puan aşağıda olurdu.beşiktaş maçında kolpadan penaltı.1 puan,kasımapaşa ve büyükşehir maçlarında direkt kırmızı kartların es geçilmesi.7 puan kazandırdı cimboma.ben bir fenerli olarak beşiktaşın bu yıl hakem oyunları olmazsa,federasyon taş koymazsa şampiyon olacağına inanıyorum.(uefa standartları)almış oldukları gökhan süzen çok iyi transfer.ve beşiktaşa güç katacak.fenerden hiç bir şey olmaz.seyirci aykuttan nefret etti ve protestolar artarak sürecek.bu arada başkanda kendi sonunu hazırladı oda nasibini alacak.şu anda ligin en iyisi beşiktaş ve ikinci yarının ilk derbisinde cimbomu arenada dağıtacak bekleyin ve görünBeğen