Prof. Dr. Ersan Şen
Prof. Dr. Ersan Şen
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Yenilecek ve İçilecek Maddeleri Bozma Suçu

GİRİŞ 31.10.2015 GÜNCELLEME 01.11.2015 YAZARLAR

 Bu suçlardan dolayı ceza sorumluluğunun doğması için, insan hayatının ve sağlığının bozulmasına gerek bulunmamaktadır. Bu suçlar, insan hayatının ve sağlığının tehlikeye düşürülmesinin önüne geçilmesi amacıyla düzenlenmiştir.

Esas olan; insan hayatının ve sağlığının zarar görmesinden sonra suçu işleyenin yakalanıp cezalandırılması değil, tehlike aşamasıyla ilgili kabul edilecek yaptırım ve tedbirlerle insan hayatının ve sağlığının korunmasıdır.

Devlet; bu koruma konusunda acımasız, tavizsiz ve katı hareket etmeli, insan hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde gıda üretimi yapan ve bunun ticareti ile uğraşanların önüne geçmeli, bunun için de gerekli tedbirler almalı ve Türk Ceza Kanunu’nda yer alan suçları işleyenlerin yakalanıp adalet önüne çıkarılması amacıyla her türlü çalışmayı yapmalıdır.

1- TCK m.185, hem kasten ve hem de taksirle içilecek veya yenilecek veya tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka yollarla bunları bozarak bireyin hayatının ve sağlığının tehlikeye düşürülmesi fiillerini suç saymıştır.

Yenilecek, içilecek, kullanılacak veya tüketilecek her türlü şeye bilerek ve isteyerek zehir katmak veya bozmak suretiyle insan hayatını ve sağlığını tehlikeye düşüren kişiye iki yıldan on beş yıl kadar hapis cezası verilecektir.

Bu fiilinin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık sonucunda, yani taksirle işleyen fail hakkında ise, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Yenilecek ve içilecek şeylere zehirli madde katmak veya bunları bozmak suretiyle insan hayatının ve sağlığının tehlikeye düşürülmesi; failin bu suçtan dolayı cezalandırılması için yeterli olup, herhangi bir kişinin ölmesine ve yaralanması şart değildir. Bozuk gıdayı kullanan kişi bundan dolayı ölür veya yaralanırsa, kusur durumuna göre fail ayrıca cezalandırılır.

TCK m.185; her türlü içecek ve yiyeceğe, besinlere veya insanlar tarafından tüketilecek diğer şeylere zehir katılması veya tüm bunların sair suretle bozulması yoluyla bireylerin sağlığının tehlikeye düşürülmesini suç saymış ve failin cezalandırılmasını öngörmüştür. Suça konu olabilecek şeyler 185. maddede ayrıntılı gösterilmemiş olup, içilecek sular, yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya tüketilecek her türlü besin veya şeyler suçun konusuna dahil edilmişlerdir.

185. madde, suçun işlenmesinde bağlı hareket öngörmeyip, zehirli madde katma suçunu serbest hareketli suç kapsamında düzenlemiştir. Bu maddede gösterilen icra hareketleri, serbest hareketler olup, fail tarafından her şekilde ve vasıtalarla içme sularının, besin maddelerinin veya kullanılacak maddelerin bozulması mümkündür.

Kanun koyucu, içilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katılarak veya başka suretlerle bunların bozulmasını suç saymıştır. Bir başka ifadeyle kanun koyucu, her ne kadar madde başlığında “Zehirli madde katma” kavramını kullansa da, içeriğinde fail tarafından her türlü şekilde gıda maddelerinin kasten bozulması suretiyle suçun maddi unsurunun hareket kısmının icra edilebileceği ifade edilmiştir.

2- TCK m.186’da; yukarıda sayılan yiyecek ve içecekler ile bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti suç sayılmıştır. Kişilerin hayatını ve sağılığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş her türlü yenilecek veya içileek şeyleri veya ilaçları satmanın, tedarik etmenin veya bulundurmanın cezası bir yıldan beş yıla kadar hapis ve bin beşyüz güne kadar adli para cezası olrak öngörülmüştür. Bu suç; resmi izne dayalı olrak yürütülen bir meslek veya sanatın icrası sırasında işlendiğinde, faile verilecek ceza üçte bir oranında artırılacaktır. Bu suçun gerçekleşmesi ve failin cezalandırılması için; yenilecek ve içilecek şeyin insan hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulması yeterli olup, ayrıca kişinin ölmesine veya yaralanmasına gerek yoktur. Bozuk gıdayı kullanan kişi bundan dolayı ölür veya yaralanırsa, kusur durumuna göre fail ayrıca cezalandırılır.

3- TCK m.187’de, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye atacak şekilde ilaç üretme veya satma suçu düzenlenmiştir. Fail; insan hayatını ve sağlığını tehlikeye atacak şekilde ilaç üretir veya satarsa bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş günden yediyüz otuz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Failin, hekim veya eczacı olması veya resmi izinle yürütülen bir meslek ve sanat icra etmesi halinde verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.

4- Kanun koyucu; uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının bir tüzel kişi faaliyeti kapsamında işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmedileceğini öngördüğü halde, aynı düzenlemeyi yukarıda yer verdiğimiz üç suç tipi için tanımlamamıştır. Bu durumun, zehirli madde katma veya bunların ticaretin bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde ciddi bir hukuki boşluk içerdiğini ifade etmek isteriz.

5- Kanun koyucu, zehirli madde imal ve ticareti suçunu ise TCK m.193’de düzenlemiştir. TCK m.193’de; içeriğinde zehir bulunan ve üretilmesi, bulundurulması veya satılması izne bağlı olan maddeyi izinsiz olarak üreten, bulunduranı satan veya nakleden kişinin iki aydan bir yıla kadar cezalandırılması öngörülmüştür.

6- TCK m.194’de, sağlık için tehlike oluşturacak maddeleri çocuklara, akıl hastalarına veya uçucu madde kullananlara veren veya tüketimine sunan kişinin altı aydan bir yıla kadar cezalandırılacağı belirtilmiştir. Bu suçun konusu; alkollü içki ve tütün mamuller olabileceği gibi, sağlık için tehlikeli olan ve insanda bağımlılığa yol açan kimyevi maddeler de olabilir. Bu suçun oluşabilmesi için maddeye zehir katılmasına, bozulmasına veya değiştirilmesine gerek bulunmamaktadır. Sağlık için tehlike oluşturabilecek maddenin 18 yaşını doldurmamış kişiye, akıl hastasına veya uçucu madde bağımısına verilmesi veya bu kişilerin tüketimine sunulması, sağlık için tehlikeli madde temini suçunun oluşması için yeterlidir.

Bu ceza mikarı ve yukarıda sıraladığımız suçların cezaları düşük, yani yetersiz görülebilir. Ancak Türk Ceza Hukuku’nun sorununun ceza yetersizliğinden değil, geciken adaletten ve aftan kaynaklandığını, suç ve cezanın uygulanmayacağı gibi tuhaf bir hukuk kültürünün toplumda toplumda yer edindiğini görmek mümkündür. Oysa kanun medeniyettir. Kanun olmazsa düzen olmaz, kişi hak ve hürriyetleri korunamaz. Kamu Hukuku alanında yaptırımlarla desteklenmiş kanun kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.

7- Yukarıda sayılan suçlardan birisi nedeniyle insan hayatını kaybetmesi veya yaralanması halinde; failinin kusur durumuna göre, ya tasarlama veya canavarca hisle veya eziyet çektirerek veya kasten veya muhtemel kastla veya bilinçli veya adi taksirle insan öldürme veya ölümüne neden olma veya yaralama veya yaralamasına neden olma suçlarından dolayı ayrı bir ceza sorumluluğu gündeme gelecektir.

Yukarıda sayılan suçlar bir suç örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenmişse, hem ceza ve hem de cezanın infazı ağırlaşacaktır. Suç örgütünün kurucusu, yöneticisi veya mensubu TCK m.220 uyarınca ceza sorumluluğun tatbiki yoluna gidileceği gibi, gerek örgüt suçu ve gerekse örgütün amacı kapsamında işlenen suçlardan dolayı Ceza İnfaz Kanunu m.107/4 uyarınca ağırlaştırılmış infaz oranı olan dörtte üç usulü tatbik edilecektir.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL