Prof. Dr. Recep Bozdoğan
Prof. Dr. Recep Bozdoğan
HABER7 YAZARI

Sultan II. Abdulhamit'in emaneti

GİRİŞ 20.10.2020 GÜNCELLEME 21.10.2020 YAZARLAR

1883 yılında kurulan Marmara Üniversitesi ülkemizin en köklü yükseköğretim kurumlarından biridir.

 

 

Sultan II. Abdülhamit, “Hamidiye Ticaret Mekteb-i Âlisi” adıyla 1883 yılında kurduğu bu güzide okulu kendi himayesine aldı.  

Nitekim 1883 yılında Kanlıfırın’daki İzzet Efendi Konağında faaliyete başlayan okulun bütün ihtiyaçları bizzat Sultan II. Abdülhamit tarafından karşılandı.

 

 

1890 yılında Beyazıt’taki Hakkı Bey Konağına taşınan okulun tüm ihtiyaçları yine Sultan II. Abdülhamit’in has hazinesinden karşılandı.

Esasında Marmara Üniversitesi Osmanlı’nın son büyük sultanı II. Abdülhamit’in mirası ve kutlu bir emanetidir.

Hamidiye Ticaret Mekteb-i Âlisi ülkemizin ilk bankacılık, ticaret ve muhasebe okuludur.

Okul, 1915 yılında “Ticaret Mekteb-i Âlisi”, 1925 yılında “İstanbul Ulûm-i Âliye-i Ticariye Mektebi”, 1932 yılında “Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi” ve 1959 yılında ise “İstanbul İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi” adını aldı.

Atatürk Yüksek Öğretmen Okulu, Yüksek Teknik Öğretmen Okulu, Yüksek İslâm Enstitüsü ve Devlet Tatbikî Güzel Sanatlar Yüksekokulu 1982 yılında Akademi ile birleştirilerek Marmara Üniversitesi adını aldı.

Her biri başlı başına birer tarih olan bu okulların tek çatı altında toplanması, farklı tarzların, bakış açılarının ve üslupların bir arada saygı ve anlayış birliği içinde yaşadığı benzersiz bir ortam oluşturdu.

Böylece Türkiye’nin en renkli, en demokrat ve en hoşgörülü üniversitelerinden biri doğdu.

Marmara’yı “Marmara” yapan, onu farklı ve özgün kılan en önemli özellik de bu oldu.

Başka üniversitelerde görülen kutuplaşma ve gerilimler Marmara’da neredeyse hiç yaşanmadı.

Farklı geleneklerden gelen okulların mirasını gururla taşıyan akademik personel, Türkiye’nin bugünlere gelmesine olağanüstü katkı sağladı.

Marmara, Anadolu’da kurulan birçok üniversiteye kaynaklık etti.

Sayısız akademik personel, Anadolu’nun her yanına dağılarak yeni kurulan üniversitelerin kurumsallaşmasını sağladı.

Sadece Anadolu değil, son dönemde İstanbul’da kurulan birçok üniversiteyi de Marmara besledi.

Marmara mezunları on yıllardır Türkiye’de bilime, sanata, spora, ekonomiye ve iş hayatına yön vermekte.

Bugün hangi kuruma gidilirse gidilsin Marmaralıların katkısı ve eserleri hemen fark edilir.

Emektar Marmara, aydınlık bir sabahın şafağını beklemekte, âdeta gün saymakta.

Sultan II. Abdülhamit’in emaneti olan Marmara, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde benzersiz bir altyapıya ve göz kamaştırıcı bir geleceğe hazırlanıyor.

Maltepe’de inşaatı devam eden 2 bin 500 dönümlük muhteşem külliye, Marmara’yı ismiyle müsemma bir üniversite haline getirecek.

İstanbul’un birçok semtine yayılan dağınık yerleşkeler, tıpkı bir kartal yuvası gibi Marmara’ya muhkem muazzam bir külliyede toplanacak.

Ortaya çıkan güçlü sinerji, Marmara’yı yeni ufuklara taşıyacak.

Gelecek Marmara’nın olacak.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız, Meclis Başkanımız ve rektörümüz olmak üzere emek veren herkese şükran duygularımızla.

Kalın sağlıcakla.

YORUMLAR 1
  • Misafir 3 yıl önce Şikayet Et
    Aman dikkat! Ekrem sahiplenmesin
    Cevapla