Prof. Dr. Recep Bozdoğan
Prof. Dr. Recep Bozdoğan
HABER7 YAZARI

Sarıkamış Harekâtı: Tarifsiz bir hüznün adı

GİRİŞ 22.12.2020 GÜNCELLEME 23.12.2020 YAZARLAR

Aralık ayının son günleri tarifsiz bir hüznün adıdır.

 

 

Sarıkamış’ta 22 Aralık 1914-5 Ocak 1915 tarihlerinde girişilen askerî harekât büyük bir facia ile sonuçlandı.

Tarihimizin en acı olaylarından biri olan bu harekât, her yıl büyük bir hüzünle yâd edilir.

 

 

Asıl amacı Rusları Güney Kafkasya’dan çıkarmak olan Sarıkamış Harekâtı, Osmanlı Ordusunun büyük kayıplar verdiği bir geri çekilme ile sonuçlandı.

Birinci Dünya Savaşının başlarında Kars istikametinden Erzurum yönüne saldırıya geçen Rus birlikleri, Köprüköy’de bozguna uğratıldı ve geri geçilmek zorunda bırakıldı.

Düşman birliklerini kuşatarak yok etmeyi planlayan Osmanlı Ordusu, lojistik ihtiyaçları tamamlanmadan ve alelacele hazırlanmış bir harekât planına dayalı olarak, kışın en sert geçtiği Aralık ayının sonunda saldırıya geçti.

Harekâtın ilk günlerinde sağlanan başarılara karşılık, yapılan taktik hataların stratejik kayıplara neden olması dolayısıyla, sadece on beş gün içinde binlerce vatan evladının donarak, binlercesinin savaşarak şehit olduğu, binlercesinin ise Ruslara esir düştüğü büyük bir dramla sonuçlandı.

Yaklaşık 23 bin şehit, Ruslar tarafından toplu mezarlara defnedildi, 20 bin civarında asker esir düştü, 15 binden fazla asker ise yaralandı veya savaşamayacak derecede hastalandı.

Esasında Ruslar da aynı ölçüde kayıplar vermelerine rağmen, hem lojistik hem de silah sistemleri açısından daha iyi durumdaydılar.

Osmanlı Ordusunun ikmal ihtiyaçları kağnılar ve yük hayvanları ile karşılanırken, Ruslar Tiflis-Kars-Sarıkamış demiryolu hattı nedeniyle cephe gerisinden sürekli ve hızlı yardım alabiliyordu.

Bu durum savaşın gidişatını hızla değiştirerek üstünlük sağlamalarını mümkün kıldı.

Harekâtı bizzat yöneten Enver Paşa ise yenilginin ardından alelacele İstanbul’a döndü ve Sarıkamış faciası hakkında basında haber çıkmasını uzun süre engelledi.

Oysa Anadolu’nun yoksul köylerine evlat acısı çoktan düşmüştü.

Nitekim Sarıkamış Harekâtında yedi oğlunu birden şehit veren Kayseri’nin Pınarbaşı İlçesine bağlı Sindel (Kayabaşı) Köyünden Kara Zala (Zeliha), harekâtta evlatlarını kaybeden tüm annelerin tarifsiz acısına tercüman olan bir ağıt yaktı:

Sarıkamış ne aralı

Kimi ölmüş, kimi yaralı

Bunu duyan var mıydı

Yalan dünya kurulalı

İbrişimin kozaları

Battı Avşar obaları

Sarıkamış’ta kırıldı

Koç yiğidin kuzuları

Böyle uzun dal mı olur

Şöyle çürük kol mu olur

Bir obada, bir ocakta

Yedi gelin dul mu kalır

Ruhları şâd, makamları cennet olsun.

Türkiye, milletimize sadece zaferlerle değil, bu topraklar için canını seve seve feda eden kahramanlarla vatan oldu.

İki gün önce doğum gününü yâd ettiğimiz büyük şairimiz Mehmet Akif’in dediği gibi “toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”

Türk Milleti, bu toprakları “vatan” yapan kahraman evlatlarını asla unutmayacaktır.

Kalın sağlıcakla.

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • Bayram 3 yıl önce Şikayet Et
    Yalan söyleyen tarih utansın.Rabbim Bütün Şehitlerimizr rahmet eylesin Mekanları cennet olsun. Peygamber efendimize komşu eylesin inşallah.
    Cevapla
  • Şehadet 3 yıl önce Şikayet Et
    Bugün altı aylık vatani göreve dahi ne analar, ne evlatlar tahammül edemez haldeler. Yemen harbinden on yıl sonra dönenler çoluk çocuğunu göremeden, Sarıkamış'a gitmişlerdir. Nesil tarihini bilmediği gibi adeta yabancılaştırıldı. Tarihini bilmeyen medeniyet kuramaz.
    Cevapla
  • Mehmet 3 yıl önce Şikayet Et
    Sayın yazar, Sarıkamış hadisesini yad ederek tarih şuurumuzu dinç tuttuğunuzdan dolayı teşekkür ederim ancak yazınızın sonundaki dizelerin Mehmet Akif Ersoy'a değil de Mithat Cemal Kuntay'a ait olduğu belirtmek isterim. On Beş Yılı Karşılarken isimli şiirinin son iki dizesi.
    Cevapla
  • Tuncer 3 yıl önce Şikayet Et
    Yüce Rabbimiz c.c. sarıkamışta şehit olan ve diğer tüm şehitlerimize ve anne babalarımıza Gani Gani rahmet eylesin, kabirleri nur mekanları cennet olsun inşaallah ve amin
    Cevapla
  • Tuncer 3 yıl önce Şikayet Et
    işte, hırsı ve enaniyeti büyük, aklı o ölçüde küçük çapsız, tedbirsiz adamların stratejik hedefleri, bir milleti ve bir imparatorluğu helaka sürükleyecek kadar tehlikeli olabiliyor
    Cevapla